ABD, Nijer’in devrik cumhurbaşkanını kaderine terk edip, askeri cuntayı tanıyacak mı?

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve devrik Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum, Mart 2023’te başkent Niamey’de yaptıkları görüşmede (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve devrik Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum, Mart 2023’te başkent Niamey’de yaptıkları görüşmede (AP)
TT

ABD, Nijer’in devrik cumhurbaşkanını kaderine terk edip, askeri cuntayı tanıyacak mı?

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve devrik Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum, Mart 2023’te başkent Niamey’de yaptıkları görüşmede (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve devrik Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum, Mart 2023’te başkent Niamey’de yaptıkları görüşmede (AP)

Washington, askeri müdahaleyi desteklemek ile daha fazla yaptırım ve uluslararası izolasyon uygulamak arasındaki senaryoların ortasında, Nijer krizi ve askeri darbe ile başa çıkma seçeneklerini gözden geçiriyor.

Bu seçeneklerin yansımaları arasında iç savaş riskleri, güvenliğin baltalanması, terörist grupların etkisinin artması, Nijer’deki ABD üsleriyle ilgili kayıplar, uranyum kaynaklarına yönelik endişeler ve Rusya’nın Batı Afrika’daki etkisinin artması yer alıyor.

Washington, şu ana kadar Batı Afrika Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS), Nijer darbesiyle başa çıkmak üzere atacağı adımları destekledi.

ECOWAS, geçtiğimiz Perşembe günü Abuja’da yapılan toplantının ardından, 26 Temmuz’daki askeri darbeyle devrilen Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum’un yeniden iktidara getirilmesi gerektiğini bir kez daha vurguladı.

Grup, Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu başkanlığında yapılan toplantıda, ECOWAS ile Nijer arasındaki sınırların kapatılması, ticari uçuşların durdurulması, mali yardımın askıya alınması, ticari ve mali işlemlerin durdurulması ve Nijer’in ECOWAS merkez bankalarındaki varlıklarının dondurulması yönünde kararlar aldı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, krize barışçıl bir çözüm için diplomatik seçenekleri tercih ederek, ECOWAS liderler zirvesinde alınan tüm kararlara desteğini yineledi.

ECOWAS, diplomatik yolu tercih ettiğini ifade etse de, askeri müdahale seçeneğini ima etti.

Ancak Gine’de yapılması planlanan ECOWAS ülkelerinin genelkurmay başkanları toplantısının yeni bir tarih belirlenmeden ertelenmesi, askeri müdahale seçeneği konusundaki derin bölünmeleri ortaya çıkardı.

Özellikle Çad ve Cezayir, Nijer’e askeri müdahaleye karşı çıktıklarını bildirerek, bunun kendilerinin ulusal güvenlik çıkarlarına tehdit oluşturduğu konusunda uyardı.

Washington’ın seçenekleri

ABD için ideal seçenek, askeri konsey liderlerine daha fazla baskı uygulamak için diplomatik çabalarını sürdürmek ve ECOWAS grubuyla birlikte çalışmaktır.

Ancak, ECOWAS’ın darbeci askeri konseye Bazoum’u yeniden iktidara getirmeleri için verdiği mühlet sona erdi ve darbeciler herhangi bir fiili adımlar atmadı.

Grubun Nijer’de demokrasiyi yeniden tesis etmek için aralarında Nijerya, Benin, Fildişi Sahili ve Senegal’in de bulunduğu ülkelerden beş bin kişilik bir yedek kuvvet konuşlandıracağını açıklamasına rağmen, bu gücün ne zaman ve nereye konuşlandırılacağı, bu gücün kapsamı veya olası askeri müdahalenin takvimi net olmadığı için bu karara ilişkin birçok belirsizlik hakim.

Lojistik açıdan da, bu çerçevede ECOWASQın hangi adımları atacağına karar vermesi haftalar veya aylar alabilir.

Öte yandan, Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi, Afrika kıtasında barış ve güvenliğin tehdit edildiğini hissederse, herhangi bir askeri harekat kararına karşı çıkabilir.

Askeri müdahale adımı, Nijer’i bir iç savaşa sürükleme ve bölgede yeni darbelerin yaşanması ve kitlesel göç olgusunun komşu ülkelere yayılması yönünde bir risk taşıyabilir.

Bazı uzmanlar, askeri müdahale tehdidinin, askeri müdahalenin nasıl uygulanacağına dair net planları olmayan tehditkar kararlarının ardından, ECOWAS grubu için bir tür itibar kurtarıcı hamle olduğunu söylüyor.

ECOWAS grubunun, askeri müdahale planlarını sürdürdüğünü varsayarak, Mali ve Burkina Faso gibi Batı Afrika’daki daha deneyimli ve daha donanımlı ordulara sahip ülkeler, Nijer’in askeri liderleriyle ortak savunma çabalarını koordine etmeye istekli olduklarını ve herhangi bir askeri müdahaleyi savaş ilanı olarak göreceklerini ilan etti.

Özellikle kıtada tekrarlanan darbeleri dizginlemek isteyen ECOWAS liderleri arasındaki bölünme ışığında, askeri müdahale senaryosunu teşvik etmenin bazı sonuçları olacaktır.

Askeri müdahale ayrıca hazırlıklar, bütçeler, askeri teçhizat ve can kaybetmeden hedeflere ulaşan kesin askeri planlar açısından hazır olmaya gerektiriyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Nijer’e askeri müdahale girişimlerine karşı uyarıda bulunarak, bunun çatışmanın uzamasının yanı sıra Sahra ve Sahel bölgesinin istikrarsızlaşmasına yol açacağını vurguladı.

Diğer bir seçenek de, ABD’nin Nijer’deki askeri liderlerin iktidarı ele geçirmesinin bir ‘askeri darbe’ olduğunu ilan etmesi ve böylece bu yoksul ülkeye yardımını kesmesidir.

Ancak, Batı Afrika’daki terör örgütlerinin, özellikle de El Kaide, DEAŞ ve Boko Haram’ın, ABD’nin o bölgede terörle mücadeleye yönelik birkaç yıllık yoğun çabalarının ardından yükselişe geçme riski de var.

Nijer’de terörle mücadele operasyonları ve istihbarat toplama operasyonlarının başlatılacağı iki ABD üssünün kurulması için çok büyük paralar harcandı.

Aynı zamanda mesele, emperyalizme ve Afrika’daki ABD hegemonyasına karşı etkisi giderek artan ve darbeci askeri konseyi destekleyen Rusya ve Rus paralı asker grubu Wagner’in nüfuzu karşısında bir ABD yenilgisi gibi görünecek.

ABD, Nijer’deki darbeci liderlere diplomatik izolasyon uygulamak için bir miktar baskı, belki yaptırım uygulamak ve uluslararası toplumu seferber etmek için uluslararası topluma başvurabilir.

Ancak bu, yoksul ülkenin tam bir ekonomik çöküş yaşaması ve Nijer içinde ve komşu ülkelerde toplumsal huzursuzluğun artması anlamına gelir.

ABD’nin başarısızlığı

Washington, Afrika’nın kalbinde hızla büyük bir krize dönüşen krizle başa çıkmak için net bir stratejiye sahip görünmüyor.

Dışişleri Bakanı Antony Blinken, şu ana kadar devrik Cumhurbaşkanı Bazoum ve bölge ülkelerinin bazı liderleriyle birkaç telefon görüşmesi yaptığını duyurdu.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın Nijer’e hızlı ziyareti de başarısız oldu.

Kendisiyle görüşmeyi reddeden, askeri darbenin lideri ve Vatanı Koruma Ulusal Konseyi Başkanı General Abdurrahman Tchiani, ABD’nin Bazoum’u ziyaret etme ve sağlığını kontrol etme talebini de kabul etmedi.

Askeri Konsey liderlerinin, uluslararası toplumu ‘oldu bittiyi’ kabul etmeye zorlamak için hükümet kurarak durumu yasallaştırmaya çalışması ve ECOWAS grubunun diplomatik ve ekonomik baskılarını reddetmesi durumu daha karmaşık hale geliyor.

Askeri cunta, eski maliye bakanını başbakan olarak atadı, buna ek olarak demokratik seçimler yapma ve terörle mücadele sözü verdi.

Ayrıca adalet ve demokrasiyi tesis etmeyi içeren bir geçiş siyasi sürecini ilan etmek de dahil olmak üzere sivil adımlar atmaya çalıştı.

Sadece askeri konseyi destekleyen gösterilerin olduğu başkent Niamey sokaklarında sükunet hakim.

Askeri cuntada, genel olarak Fransa ve Batı karşıtı duyguları körüklemek ve Vatanı Koruma Ulusal Konseyi’nin kabul edilmesi için Bazoum’un tutukluluğunu bir pazarlık kozu olarak kullanma fikri hakim.

AP’nin haberine göre, Nijer’deki askeri konsey, üst düzey bir ABD’li diplomata, komşu ülkelerin askeri olarak müdahale etmeye çalışması halinde Bazoum’u öldüreceklerini söyledi.

Zor seçenek

Uzmanlar, ABD ve Avrupa’nın önündeki en zor seçeneğin, bölgede güvenlik işbirliğini sürdürmek, bu darbenin güvenlik yansımalarından kaçınmak ve Rusya’nın bölge üzerindeki kontrolünü pekiştirmesini önlemek için askeri konseyi tanınması olacağını söyledi.

Wagner Grubu, Sahel, Orta Afrika ve Sudan’ın yanı sıra Burkina Faso’da faaliyet gösteriyor.

Devrik Cumhurbaşkanı Bazoum’un, ABD ve Batı için ideal bir ortak olmadığı, ancak onun liderliğindeki Nijer’in, Rus ‘Wagner’ grubu tarafından desteklenen askeri rejimlerden daha iyi olduğu yönünde öneriler var.

Analistler, ABD Başkanı Biden yönetimine, daha fazla diplomasi kullanıp, mali kaynaklar, silahlar ve istihbarat bilgileri sağlayarak, demokratik olarak seçilmiş hükümeti geri getirmek için ciddi adımlar atmasını tavsiye etti.

Nijer’deki askeri konsey üzerinde baskı kurmak için mali yaptırımlar ve diplomatik tecridin meyve vermesini beklemeyi gerektiren zaman faktörü, Biden yönetiminin lehine olabilir. Ancak bu, Nijer’in yoksul halkının daha fazla acı çekmesine neden olacak bir yoldur.



Birleşik Krallık ve AB, güvenlik ve savunma iş birliği konusunda yeni bir anlaşma imzaladı

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Londra'da (AP)
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Londra'da (AP)
TT

Birleşik Krallık ve AB, güvenlik ve savunma iş birliği konusunda yeni bir anlaşma imzaladı

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Londra'da (AP)
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ve Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Londra'da (AP)

Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği (AB) bugün Londra'da düzenlenen önemli bir zirvede güvenlik ve savunma iş birliği konusunda yeni bir anlaşma imzaladı.

İngiliz hükümeti bugün AB ile savunma iş birliğinin güçlendirilmesi, gıda ticaretinin kolaylaştırılması ve sınır kontrolleri konularında yeni anlaşmalar yapıldığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İngiliz hükümeti tarafından yapılan açıklamada, anlaşmanın Birleşik Krallık'ın savunma sanayisinin AB tarafından kurulmakta olan 150 milyar euroluk (167 milyar dolar) savunma fonuna katılmasının ‘önünü açacağı’ belirtildi.

sdfrgty
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Londra'daki Lancaster House'da düzenlenen Birleşik Krallık-AB zirvesinin ardından düzenlenen basın toplantısında AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in yanında, 19 Mayıs 2025 (EPA)

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, anlaşmaların bürokrasinin azaltılmasına, Birleşik Krallık ekonomisinin büyümesine ve Birleşik Krallık'ın 2020'de AB'den ayrılmasının (Brexit) ardından 27 ülkeli ticaret bloğuyla ilişkilerin yeniden kurulmasına yardımcı olacağını söyledi.

Starmer, Brexit'ten bu yana ilk resmi Birleşik Krallık-AB zirvesi için AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve diğer üst düzey AB yetkililerini Londra'da ağırladı.

AB ile Birleşik Krallık arasındaki yeni savunma ve güvenlik ortaklığı, Birleşik Krallık'a AB’nin 150 milyar euroluk savunma kredisi programına erişim imkânı sağlayacak. Diğer anlaşmalar arasında sınır ötesi gıda ticaretini kolaylaştırmak amacıyla hayvan ve bitki ürünleri üzerindeki bazı kontrollerin kaldırılması ve AB balıkçı gemilerinin İngiliz sularında faaliyet göstermesine izin veren bir anlaşmanın 12 yıl uzatılması yer alıyor.

Starmer, “Artık ileriye bakmanın zamanı geldi… Eski tartışmalardan ve sıkıcı siyasi mücadelelerden, Birleşik Krallık halkı için en iyi olanı sağlayacak gerçekçi ve pratik çözümlere geçmenin zamanı geldi” ifadelerini kullandı.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen anlaşmanın Avrupa ülkelerinin birlik içinde olduğu mesajını verdiğini söyledi. Von der Leyen gazetecilere verdiği demeçte şunları söyledi: “Bugün dünyaya gönderdiğimiz mesaj şu: Dünyanın istikrarsız olduğu ve kıtamızın nesiller boyunca karşılaştığı en büyük tehditle karşı karşıya olduğu bir dönemde, biz Avrupa'da birlik içindeyiz.”

sdfgrthyu
Brexit karşıtı bir protestocu ve AB yanlısı diğer aktivistler 19 Mayıs 2025 tarihinde Londra'da Birleşik Krallık-AB zirvesinin yapılacağı Lancaster House yakınlarında protesto gösterisi yaparken bayrak sallıyorlar. (AFP)

AB, Birleşik Krallık'ın en büyük ticaret ortağı olmasına rağmen, daha sıkı sınır kontrolleri, karmaşık evrak işleri ve diğer engeller nedeniyle Brexit'ten bu yana Birleşik Krallık'ın ihracatı yüzde 21 oranında düştü.