Dört Afgan, Taliban'la geçen iki yılı anlattı

AFP, bir iş kadını, bir çiftçi, bir polis memuru ve bir tıp öğrencisiyle konuştu

BM verilerine göre 2009-2020'de Afganistan'da en az 38 bin sivil yaşamını yitirdi (AFP)
BM verilerine göre 2009-2020'de Afganistan'da en az 38 bin sivil yaşamını yitirdi (AFP)
TT

Dört Afgan, Taliban'la geçen iki yılı anlattı

BM verilerine göre 2009-2020'de Afganistan'da en az 38 bin sivil yaşamını yitirdi (AFP)
BM verilerine göre 2009-2020'de Afganistan'da en az 38 bin sivil yaşamını yitirdi (AFP)

Afganistan'da Taliban'ın iktidarı yeniden devralmasının üzerinden iki yıl geçti. 

Aradan geçen süre başta kadınlar olmak üzere birçok kişinin hayatını değiştirirken, Afgan yurttaşlar Taliban yönetimi altında yaşadıklarını AFP'ye anlattı.

Yeniden kullanılabilir hijyen pedleri üreten 30 yaşındaki Afgan iş kadını Arezo Osmani, Taliban iktidarı devraldığında dehşete düştüğünü ve çok üzüldüğünü belirtirken, "10 gün boyunca odamdan çıkmadım. Benim için her şeyin bittiğini düşündüm. Bu tüm Afganlar için geçerliydi" diye konuştu.

Osmani, "Dışarı çıkıp insanların hayatlarına devam ettiğini görünce bu bana umut verdi ve burada kalmam gerektiğini kendime söyledim" dedi.

80 kadının çalıştığı iş yerini ilk etapta kapattığını ancak iki ay sonra yeniden açtığını söyleyen Osmani, "Koşullara yavaş yavaş uyum sağladık. Neyse ki, biz sağlık sektöründe çalışan bir şirketiz ve çalışmaya devam edebildik. Şimdi kendimi iyi hissediyorum" ifadelerini kullandı.

Ülkedeki sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin azaltılmasının şirketi etkilediğini belirten Osmani, halen 35 kadın çalışanı olduğunu ancak müşterilerinin azaldığını söyledi.

Çiftçi Azizi savaşın bitmesinden memnun

AFP'ye konuşan bir diğer Afgan olan 35 yaşındaki çiftçi Rahatullah Azizi, Taliban iktidara geldikten sonra çatışmalar bittiği için memnun olduğunu söyledi.

Kabil'in kuzeyindeki Parwan bölgesinde yaşayan Azizi, "Allah'a şükür gece ve gündüz dışarda dolaşabiliyorum. Ağustos 2021'den beri çok fazla değişiklik oldu. Önceden savaş vardı, şimdiyse sakin" dedi.

Ekonomik koşullardan memnun olmadığını belirten Azizi, "İnsanlar artık ürünümüzü çok fazla almıyor. Önceden 7 kilo domatesi 200 Afgani'ye (2 dolar) satardım, şimdiyse 80 Afgani'ye satıyorum" dedi.

Tahıldan elde ettiği geliri de kaybettiğini söyleyen Azizi, sadece geçinecek kadar para kazandığını ve hiç birikim yapamadığını belirtti.

Polis olan Taliban savaşçısı

23 yaşındaki Lal Muhammed içinse Taliban'ın iktidara dönüşü daha fazla ekonomik istikrarın kapısını açmış.

4 yıl önce Taliban'a katılan ve bir isyancı olarak evden uzakta olan Muhammed, şimdi Afganistan'ın en büyük ikinci kenti Kandahar'da polis memuru olarak görev yapıyor.

Ayda 12 bin Afgani (142 dolar) kazandığını söyleyen Muhammed, bunun ailesi için yeterli olduğunu ve düzenli bir maaşa sahip olduğu için mutlu olduğunu belirtti. 

Azizi, "Çok mutluyuz. Herhangi bir sorunumuz yok. Savaş ve çatışma yok. Emirlik'e ve halkımıza hizmet ediyoruz" diye konuştu.

Eski tıp öğrencisi yeni bir gelecek arıyor

Bir zamanlar tıp alanında bir gelecek hayal eden Hümaşah Baver ise, Taliban'ın kadınların üniversiteye gitmesini yasaklamasının ardından sadece yurt dışında bir umut görmeye başladığını aktardı.

20 yaşındaki Baver, "Üniversitelerin kapatılması yıkıcıydı. Sadece benim için değil, tüm sınıf arkadaşlarım için. Başımıza gelmesini hayal edebileceğimiz en kötü şeydi ve oldu" diye konuştu.

Taliban tarafından kapatılan bir klinikte staj yaptığını söyleyen Baver, "Eğer bir kız eğitimliyse, tüm aile eğitimli olur. Eğer bir aile eğitimliyse, tüm toplum eğitimli olur. Eğer bir nesli eğitimsiz bırakırsak cahil kalırız" diye konuştu.

Geleceği ve eğitimi için Afganistan'dan ayrılmak zorunda olduğunu söyleyen Baver, kendisinin ve tüm Afgan kadınların özgürlüklerini geri istediğini vurguladı.

Independent Türkçe, AFP



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.