Cannes Film Festivali’nde gösterime giren film nedeniyle İranlı yönetmene 6 ay hapis cezası

İranlı yönetmen Saeed Roustayi (Arşiv-AP)
İranlı yönetmen Saeed Roustayi (Arşiv-AP)
TT

Cannes Film Festivali’nde gösterime giren film nedeniyle İranlı yönetmene 6 ay hapis cezası

İranlı yönetmen Saeed Roustayi (Arşiv-AP)
İranlı yönetmen Saeed Roustayi (Arşiv-AP)

ran’ın başkenti Tahran’da bir mahkeme, yönetmen Saeed Roustayi’ni 2022 Cannes Film Festivali’nde gösterime giren ‘Leyla’nın Kardeşleri’ filmi nedeniyle 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

Leyla’nın Kardeşleri, İran’da dağılmanın eşiğinde olan büyük bir ekonomik krize saplanmış fakir bir aileyi anlatan uzun metrajlı bir film.

Yetkililerden izinsiz olarak Cannes Film Festivali’nde gösterime giren film geçtiğimiz yıldan bu yana İran’da yasaklandı.

Etemad gazetesi Tahran’daki devrim mahkemesinin, filmin yönetmeni Roustayi’yi ve yapımcısı Javad Norouzbeigi’yi 6 ay hapis cezasına çarptırdığını bildirdi.

Mahkeme Roustayi ve Norouzbeigi’yi muhalefetin rejime karşı propagandasına katkıda bulunmakla suçladı.

Gazete, iki ismin sadece dokuz gün hapiste yatacağını kaydetti.

Gazete, “Cezanın askıya alındığı dönemde sanıkların işlenen suçla ilgili faaliyetlerden kaçınmaları ve sinema alanında aktif olan kişilerle iletişim kurmamaları gerekiyor” ifadelerine de yer verdi. Gazeteye göre, karar verildikten sonraki 20 gün içinde temyiz edilebilir.

34 yaşındaki Roustayi, uyuşturucu ticareti ve yetkililerin bu düzeyde uyguladığı baskıyla ilgili bir dedektif filmi olan ve 2021’de gösterime giren Law Of Tehran filminin yönetmenliğinden sonra ünlendi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Roustayi’nin Leyla’nın Kardeşleri filmi, Mayıs 2022’de Uluslararası Film Gazeteciliği Federasyonu’ndan ödül almıştı.



İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
TT

İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)

İranlı aktivist Nergis Muhammedi, İsrail’le İran arasında 12 gün süren çatışmalar hakkında "Savaş demokrasi mücadelesine büyük darbe vurdu" dedi.

Çatışmalar sırasında Tahran’a yapılan bombardımandan saklanmak için başkente bağlı bir köye sığındığını söyleyen Muhammedi, Wall Street Jorurnal’a (WSJ) konuştu.

2023’te Nobel Barış Ödülü’nü alan aktivist, Tahran’ın muhaliflere baskıyı artıracağını savunarak şunları söyledi:

Sivil toplum aktivistleri, siyasi aktivistler ve özellikle de sosyal faaliyetlere katılan gençlerin durumundan derin endişe duyuyorum. Maalesef önümüzdeki günlerde baskının daha da yoğunlaşacağını düşünüyorum.

"İran halkı için durum şu anda savaş öncesinden daha tehlikeli” diyen Muhammedi, İsrail’in saldırılarının ülkedeki demokrasi mücadelesini gerilettiğini belirtti.

Tahran rejimine karşı yıllardır mücadele vermesine rağmen İran’daki yönetimin yabancı ülkelerin müdahalesiyle belirlenemeyeceğini vurgulayan aktivist, bu konuda söz hakkının sadece halka ait olduğunu söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çatışmalar sırasında İran halkına rejime karşı ayaklanma çağrısı yapmıştı. 53 yaşındaki muhalif, hem Netanyahu hem de Hamaney rejimine direnilmesi gerektiğini ifade etti:

İran'da cennet vaat ederken bizi cehenneme götüren Ali Hamaney liderliğindeki kadın düşmanı ve dinci bir hükümet var. Netanyahu da özgürlük ve demokrasi vaat ederken bizi cehenneme götürüyor.

Aktivist, İsrail’in başlattığı çatışmaların kendisine 1980-1988’deki İran-Irak savaşında geçen çocukluğunu hatırlattığını da sözlerine ekledi. Savaşın istenen dönüşümü kazanmak için bir yol olmadığının altını çizdi:

İran halkının aradığı köklü dönüşüm savaşla elde edilemez.

Guardian’ın 1 Temmuz’daki haberinde, İsrail’in saldırılarının İran’da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği yazılmıştı. İsrail ordusunun 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 mahkum öldürülmüştü. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği belirtilmişti.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edilmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Guardian