Trump'ın yeni kabusu: Georgia’da 2020 seçim sonuçlarına müdahale davası

Yasalar, yeniden başkan olsa dahi Trump’ın af çıkartmasını engelliyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta Iowa'da destekçileriyle bir araya geldi. (AFP)
Eski ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta Iowa'da destekçileriyle bir araya geldi. (AFP)
TT

Trump'ın yeni kabusu: Georgia’da 2020 seçim sonuçlarına müdahale davası

Eski ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta Iowa'da destekçileriyle bir araya geldi. (AFP)
Eski ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta Iowa'da destekçileriyle bir araya geldi. (AFP)

Eski ABD Başkanı Donald Trump hakkında, 2020 seçimlerinde Georgia eyaletindeki seçim sonuçlarına müdahale etmeye çalışmak iddiasıyla dava açılıyor. İddianame kabul edildi ve Trump ile birlikte 18 kişi daha farklı suçlamalarla karşı karşıya.

Trump destekçileri söz konusu gelişme üzerine ‘yargıya yönelik siyasallaştırma ve önyargı’ suçlamalarına hız verdiler. Destekçileri eski başkanın bu ‘çetin sınavların ve zulüm kampanyalarının’ üstesinden geleceğini ve dümene geçerek Beyaz Saray'a tekrar ulaşacağını savunuyor. Ancak Şarku’l Avsat’a konuşan eski federal savcılara göre Georgia davası, Trump'ın yargı sürecindeki en önemli ve tehlikeli başlık. Zira ABD başkanının yetkileri arasında federal davalarda af çıkarmak yer alsa da başkanlık affının yetkileri kapsamında olmayan eyaletlerde durum farklı. Eğer Trump 2024 seçimlerini kazanırsa, Özel Dedektif Jack Smith tarafından seçimlere müdahale etmekle ilgili kendisine yöneltilen federal suçlamalardan kendisini affedebilir. Buna rağmen Georgia eyaletinin yasaları daha katı görünüyor ve bu nedenle söz konusu durum Cumhuriyetçiler için bir kabusa dönüşebilir.

Eski federal savcı Michael Zelden, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:

Federal suçlamalar çok ciddi olsa da Georgia davasındaki mahkûmiyet durumunda en dikkate değer olanı, herhangi bir başkanlık affı olasılığı olmayan zorunlu beş yıllık hapis cezasıdır. Dolayısıyla Georgia davasındaki mahkumiyetin sonucu en ciddi olanıdır.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP