Hindistan'ın kuzeyindeki sel ve toprak kaymalarında en az 72 kişi öldü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Hindistan'ın kuzeyindeki sel ve toprak kaymalarında en az 72 kişi öldü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Hindistan'ın kuzeyinde günlerdir aralıksız süren yağmur, en az 72 kişinin ölümüne neden oldu.

Bir hükümet yetkilisinin yaptığı açıklamaya göre şiddetli muson yağmurları, toprak kaymalarına ve ani sellere sebep oldu, yollar su altında kaldı ve binalar selde sürüklendi.

Dağlık Himaçal Pradeş eyaletinde kurtarma görevlileri, zorlayıcı hava koşullarında yağmur nedeniyle çamur ve enkaz altında mahsur kalan kişileri kurtarmaya çalışıyor.

Hindistan Meteoroloji Dairesi (IMD), bölgede birkaç gün daha sürmesi beklenen şiddetli sağanak nedeniyle yüksek alarm verdi. Yetkililer, şu ana kadar en az 72 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti.

Hindistan Hava Kuvvetleri ve afet müdahale ekipleri, deniz seviyesine yakın ve savunmasız bölgelerde halkın tahliyesine yardım etti.

Himaçal Pradeş'in Shimla kentinde yüzlerce yol ulaşıma kapandı ve okulların tatil edilmesine karar verildi.

Himaçal Pradeş Başbakanı Sukhvinder Singh Sukhu, yerel basına yaptığı açıklamada, 2 binden fazla kişinin helikopterler ve motorlu teknelerle kurtarıldığını ve yardım kamplarında güvende olduklarını duyurdu.

Sukhu, muson yağmurlarının altyapıda neden olduğu tahribatın giderilmesinin bir yıl alabileceği ve öngörülen kaybın 100 milyar dolar civarında olduğu görüşünü paylaştı.

- "Plansız inşaat, bu afetlerin nedenlerinden biri"

Haziran ile eylül arasındaki muson mevsimi süresince Hindistan'ın kuzeyinde toprak kaymaları ve sel gibi afetler yaygın görülüyor. Bilim insanları, bu tür afetlerin küresel ısınma arttıkça daha da sıklaştığını belirtiyor.

Öte yandan yerel uzmanlar, şu anki afetlerin daha çok savunmasız bölgelerdeki plansız inşaatlardan kaynaklandığı görüşünü dile getiriyor.

IMD'den emekli meteoroloji uzmanı Anand Sharma, "Kötü planlama ve yönetim, bu kadar zarara neden oldu." ifadesini kullandı.

Bu bölgede muson döneminde şiddetli yağışların beklendiğini kaydeden Sharma, "Tüm yıkılan binalar son zamanlarda inşa edilenler. 100 yıl önce inşa edilen binalar, ya çok az zarar gördü ya da hiç zarar görmedi." bilgisini paylaştı.

Sharma, bölgede gelişen turizmin de diğer bir faktör olduğunu belirterek, "Nereye isterlerse oraya bina inşa ediyorlar ve şiddetli yağmurda bu şekilde afetler de kaçınılmaz oluyor." değerlendirmesinde bulundu.



Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
TT

Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)

Financial Times, Tony Blair Enstitüsü'nün (TBI) Gazze Şeridi'nde savaş sonrası yeniden yapılanma planlarının hazırlanmasında tartışmalı bir rol oynadığını ve bu planlar arasında ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce bir tanıtım videosunda bahsettiği gibi bölgeyi ‘Gazze Rivierası’ adı altında lüks bir turizm ve ticaret bölgesine dönüştürme vizyonunun da yer aldığını ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığına göre, Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair'in enstitüsü, Amerikalı milyarder Elon Musk'ın adını taşıyan bir sanayi bölgesinin kurulmasının yanı sıra dijital projeler ve düşük vergili özel ekonomik bölgeler kurma planlarını içeren bir proje üzerinde bir grup İsrailli iş adamıyla birlikte çalıştı.

ABD Başkanı Donald Trump bu yılın başlarında, savaş sonrası Gazze'yi lüks gökdelenler ve kendisinin altın heykelleriyle tamamlanmış bir yatırım ve turizm destinasyonu olarak tasvir eden ve burayı ‘Ortadoğu'nun Rivierası’ olarak tanımlayan bir video yayınlayarak tartışmalara yol açtı.

Raporlar, TBI çalışanlarının, eski Boston Consulting Group (BCG) yetkilileriyle birlikte Büyük Güven projesi (The Great Trust) olarak bilinen projeye dahil olduklarını gösteriyor. Önerilen belgelerden biri, Trump'ın tartışmalı videosuyla açık paralellikler taşıyan, Gazze Şeridi kıyılarında yapay adalar inşa edilmesini öngörüyordu.

Bir TBI çalışanı tarafından hazırlanan belgede, Gazze Şeridi'ndeki savaş, Gazze Şeridi'nin sıfırdan yeniden inşası için yüzyılda bir kez ele geçecek bir fırsat olarak görülüyor ve Gazze Şeridi'nin modern, güvenli ve müreffeh bir topluma dönüştürülebileceği belirtiliyordu.

Enstitü personeli Gazze için kapsamlı bir ekonomik plan hazırlamak üzere 12 üyeli bir koordinasyon komitesine katıldı. Ancak enstitü yaptığı resmî açıklamada, Trump yönetimine sunulan ve yüz binlerce Filistinlinin Gazze Şeridi'nden çıkarılmasına yönelik dramatik bir öneri içeren son versiyonu hazırladığını ya da onayladığını reddetti.

Blair'in sözcüsü, eski Başbakan’ın planlara kişisel olarak dahil olmadığını ve planlar hakkında yorum yapmadığını vurguladı. Açıklamada, “TBI ekibi savaş sonrası vizyonerlerle irtibat halinde, ancak TBI bu özel planın hazırlanmasında yer almadı” denildi.

Açıklamada, TBI tarafından hazırlanan belgenin tamamen kurum içi bir çalışma olduğu, farklı taraflardan gelen fikirleri değerlendirmeyi amaçladığı ve BCG ile yapılan bir iş birliğinin parçası ya da öncüsü olmadığı ifade edildi.

Konuyla ilgili olarak BCG de bir açıklama yayınlayarak planla ya da tanıtım videosuyla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti. BCG tarafından yapılan açıklamada, “Medyada dolaşan haberler bizim rolümüzü yansıtmamaktadır. İki eski ortağımız, firmamızdan herhangi bir yetki almadan kendi inisiyatifleriyle bu projeyi başlatmışlardır. Bunu kategorik olarak reddediyoruz. Bunun için herhangi bir ücret almadık” ifadeleri yer aldı.

Daha önceki raporlar BCG'nin Gazze İnsani Yardım Vakfı olarak bilinen ve İsrail ile ABD'nin desteğini aldığı söylenen projenin bir parçası olarak Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden göç ettirilmesinin maliyetine ilişkin finansal modeller hazırladığını ortaya koymuş, ancak şirket daha sonra bu projeden uzaklaşmıştı.