Almanya’da esrarın sınırlı yasallaşması için hazırlanan tasarı tepkilere yol açtı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Almanya’da esrarın sınırlı yasallaşması için hazırlanan tasarı tepkilere yol açtı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Almanya’da Bakanlar Kurulunun onayladığı, Sağlık Bakanı Karl Lauterbach’ın tanıttığı esrarın sınırlı yasallaşması için hazırlanan tasarı tepkilere neden oldu.

Almanya Tabipler Odası Eş Başkanı Josef Mischo, gazetecilere yaptığı açıklamada, bu yasayla gençlerin uyuşturucudan korunmaları ve karaborsanın engellenmesi gibi hedeflere ulaşılamayacağını savundu.

Mischo, yapılan araştırmaların, esrarın yasallaştırıldığı ülkelerde uyuşturucu ticaretinin azaltılmasında başarılı olunamadığını gösterdiğine dikkati çekti.

Yasa tasarısında öngörülen kontrol mekanizmalarının nasıl takip edileceği ve uygulanacağının belirsiz olduğunu vurgulayan Mischo, ayrıca esrarın yasallaşmasıyla uyuşturucu tüketiminin tehlikesiz gösterilmesi sorununun ortaya çıkacağını savundu.

Bağımlılığın önlenmesine ilişkin tedbirlerin genişletilmesi çağrısında bulunan Mischo, “Ancak bunun için gerekli yapıların da oluşturulması lazım. Gençlik dairelerinin mali, yapısal ve personel açısından uygun şekilde donatılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Almanya Hakimler Birliği (DRB) Yönetimi'nden Sven Rebehn, esrarın yasallaşmasıyla yargıdaki yükün artacağı ve karaborsanın daha da gelişeceği uyarısında bulunarak, yasanın yeni anlaşmazlıklara ve mahkemelerde çok sayıda davanın açılmasına sebep olacağını savundu.

Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Sekreteri Carsten Linnemann da ağır bir hata olarak gördüğü yasa tasarısının "tıbbi açıdan sorumsuzluk" olduğunu belirtti.

Doktorların insan beyninin 25 yaşında tam olarak geliştiğini aktardıklarına işaret eden Linnemann, esrar kullanımının depresyon ve anksiyeteye yol açtığı uyarısında bulundu.

Linnemann, esrarın yasallaşmasının karaborsayı engelleyemeyeceğinin altını çizerek, “Yasallaştığı yerlerde suçlar artmış, karaborsa ortadan kaldırılmamıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Meclis Grubu Başkanı Alexander Dobrindt ise yasa tasarısının kabineden geçmesini “sorumsuzluk" olarak niteleyerek, “Bu, gençliğin ve sağlığın korunmasına yönelik bir saldırıdır.” görüşünü paylaştı.

Dobrindt, hükümeti yargı ve sağlık alanındaki uzmanların uyarılarını görmezden gelmekle suçlayarak, esrarın yasallaşmasının özellikle gençlerde uyuşturucu kullanımını, bağımlılığı ve güvenlik birimlerinin yükünü artıracağını savundu.

- Tasarının Federal Meclisten de geçmesi gerekiyor

Almanya'da Bakanlar Kurulu, esrar kullanımının sınırlı yasallaşması konusunda Sağlık Bakanlığının hazırladığı yasa tasarısını dün onaylamıştı.

Tasarıya göre esrar, uyuşturucu maddeler listesinden çıkarılacak. Yetişkinlerin 25 grama kadar esrar bulundurmasına ve kişisel tüketim için 3 bitki yetiştirmesine izin verilecek. En fazla 500 üyeye sahip olacak "kenevir sosyal kulüpleri" adı verilen dernekler, kenevir yetiştirebilecek ve dernek üyelerine esrar tedarik edebilecek. Bir üye, bu dernekten ayda en fazla 50 gram esrar satın alabilecek.

Okul, kreş, çocuk oyun parkları ve spor salonlarına 200 metre mesafede esrar kullanımına izin verilmeyecek. 18 yaşın altındakilerin yanında da esrar tüketimi yasak olacak.

Yıl sonuna kadar yasalaşması planlanan tasarının Federal Meclis (Bundestag), tarafından da onaylanması gerekiyor.



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel