Nikaragua lideri Ortega "terör yuvası" dediği tarikat okuluna el koydu

2007'den beri düzenlenen 4 seçimde de koltuğunu koruyan eski gerilla Ortega, protestoların ardından 300'den fazla muhalifi yurttaşlıktan çıkarmıştı (Reuters)
2007'den beri düzenlenen 4 seçimde de koltuğunu koruyan eski gerilla Ortega, protestoların ardından 300'den fazla muhalifi yurttaşlıktan çıkarmıştı (Reuters)
TT

Nikaragua lideri Ortega "terör yuvası" dediği tarikat okuluna el koydu

2007'den beri düzenlenen 4 seçimde de koltuğunu koruyan eski gerilla Ortega, protestoların ardından 300'den fazla muhalifi yurttaşlıktan çıkarmıştı (Reuters)
2007'den beri düzenlenen 4 seçimde de koltuğunu koruyan eski gerilla Ortega, protestoların ardından 300'den fazla muhalifi yurttaşlıktan çıkarmıştı (Reuters)

Nikaragua'da Daniel Ortega hükümeti, Cizvitlerin yönettiği Orta Amerika Üniversitesi'ni "terör yuvası" diye niteleyerek, okula el koydu.

Üniversiteden çarşamba günü yapılan açıklamada, mahkeme kararıyla okulun tüm faaliyetlerinin durdurulması talimatı verildiği belirtildi. 

Açıklamada, okulun iktidar tarafından "suç gruplarını örgütleyen bir terör yuvası" olarak tanımlandığı ve kurumun tüm mülkleriyle banka hesaplarına el konduğu ifade edildi. 

Katolik Kilisesi'nin köklü tarikatlarından Cizvitler ise karara tepki göstererek, "Bu vahim suçlamalar tamamen yanlış ve asılsızdır" dendi.

Tarikatın Orta Amerika biriminden yapılan açıklamada "Bu, insan haklarını sistematik şekilde ihlal eden ve totaliter devleti daha da güçlendirmek isteyen bir hükümetin politikasıdır" ifadeleri kullanıldı. 

63 yıllık üniversitenin yaklaşık 8 bin öğrencisi ve 500 akademisyeni vardı.

Ortega yönetiminin kararı, ABD'den de eleştiri aldı. Dışişleri Bakanlığı'nın Güney Amerika biriminden Brian Nichols, kuruma el konmasının "demokratik normların büyük ölçüde aşındığı ve yurttaşlara ait alanların sınırlandırıldığı anlamına geldiğini" savundu. 

Hükümet sözcüsü ve başkan yardımcısı olarak görev yapan Ortega'nın eşi First Lady Rosario Murillo, ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal'ın yorum talebini reddetti. 

Cizvitler, üniversitenin 2018'deki hükümet karşıtı protestolar başladığından beri Ortega yönetimi tarafından baskıya maruz kaldığını savundu. 

Merkezi ABD'de yer alan Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu'nun (IACHR) verilerine göre, Ortega liderliğindeki Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi hükümetine karşı düzenlenen ve geçen yıl son bulan eylemlerde 325 protestocu hayatını kaybetmiş, onbinlerce kişi de hapse atılmıştı. 

Ortega hükümetinin emeklilik ve sosyal güvenlik kesintilerine karşı başlayan protestolarda Nikaragua İnsan Hakları Derneği'ne göreyse toplam can kaybı 500'e yakın.

Yönetimin el koyduğu üniversiteyse eylemlere katılan binlerce öğrenciyi korumuştu. Ortega, 2021'de piskoposları "terörist" diye nitelemiş, bir sonraki yıl da aralarında Katolik Kilisesi'yle bağlantılı okulların da yer aldığı 26 eğitim kurumunu daha kapatmıştı.

Cizvit tarikatından seçilen ilk Papa olan Francis ise martta Ortega yönetimini "diktatörlük" diye tanımlamış, bunun üzerine Nikaragua ve Vatikan nisanda karşılıklı diplomatik ilişkileri keserek, büyükelçilikleri kapatmıştı. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP



Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
TT

Öcalan, 26 yıl hapis yattıktan sonra kendisini ‘barış elçisi’ olarak nitelendiriyor

Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)
Dünyanın dört bir yanındaki Kürtler Öcalan'ı bir kahraman olarak görüyor ve serbest bırakılmasını talep ediyor. (AFP)

PKK’nın feshedildiğini ve silah bıraktığını açıklayan kurucu lider Abdullah Öcalan, Türkiye tarihine ‘barış elçisi’ olarak adını yazdırdı.

27 Şubat'ta yüz binlerce Kürt Türkiye'nin güney ve doğusundaki şehirlerde, Suriye'nin kuzeydoğusunda binlerce Kürt  sokaklara dökülerek Öcalan'ın PKK'ya yaptığı dağılma ve silah bırakma çağrısına destek verdi.

76 yaşındaki Öcalan, 26 yıldır Türkiye'nin batısındaki Marmara Denizi'nin güneyinde, İstanbul'a 51 kilometre uzaklıkta Bursa iline bağlı İmralı Adası’ndaki izole bir cezaevinde tek başına tutulmasına rağmen, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü konusunda halen ‘anahtar’ ve ‘gerekli adam’ olarak görülüyor.

hyuı
Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma ve dağılma çağrısını duyururken çekilen son fotoğrafı (EPA)

4 Nisan 1949'da Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelen Öcalan’ın fikirleri, 1970'lerde solcular ve sağcılar arasında yaşanan şiddetli sokak çatışmalarıyla şekillendi.

Kürtlerin ‘kahraman’ olarak gördüğü Öcalan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden ayrıldıktan sonra bağımsız bir Kürt devletinin kurulması için mücadele etmeye yemin ederek Türk solundan ayrıldı ve 28 Kasım 1978'de Diyarbakır'ın Lice ilçesinde PKK’yı kurdu.

1984'ten bu yana Suriye'de on binlerce insanın ölümüne neden olan bir isyana liderlik etti (kurbanların sayısına ilişkin tahminler 15 bin ila 40 bin arasında değişmekte). Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği (AB) PKK’yı terör örgütü olarak tanımlıyor.

zxcdfgt
Öcalan'ın 1999'da Kenya'da yakalandıktan sonra Türkiye'ye getirilişi sırasında çekilmiş fotoğrafı (Arşiv - Türk medyası)

Türkiye'nin 1998'de Öcalan yüzünden Suriye'yi savaşla tehdit etmesinin ardından Şam, savaşın patlak vermesini önlemek için Mısır ve İran'ın araya girmesiyle Öcalan'ı sınır dışı etmek zorunda kaldı ve bunun sonucunda Türkiye'ye, güvenliğine yönelik bir tehdit oluşması halinde PKK üyelerini kovalamak için Suriye topraklarına 5 kilometre mesafeye kadar girme hakkı veren Adana Anlaşması imzalandı.

Öcalan, 15 Şubat 1999'da Kenya'nın başkenti Nairobi'de yakalanıp Türk özel kuvvetlerinin koruması altında Ankara'ya getirilmeden önce Rusya'ya, ardından İtalya ve Yunanistan'a sığınmıştı. 29 Haziran 1999'da terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan idama mahkûm edildi.

Türkiye'nin 2004 yılında AB'ye katılım müzakereleri çerçevesinde idam cezasını kaldırması üzerine cezası infaz edilmedi ve İmralı Cezaevi’ndeki bir hücrede tek başına tutulmak üzere şartlı tahliye imkânı olmaksızın müebbet hapis cezasına çevrildi.

xsdfgrt
Öcalan, 1992 (AFP)

Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısı, 2000'li yılların başında ve 2013'te başarısızlıkla sonuçlanan iki girişimin ardından üçüncü ateşkes çağrısıydı. Müzakerelerde varılan mutabakatın reddedilmesi ve Türkiye'de Kürt sorunu olmadığı iddia edilmesiyle çatışmaların tetiklemesiyle ikinci çağrı da çöktü. Ancak Erdoğan'ın AK Parti'nin büyük gerilemeler yaşadığı bir seçim dönemine denk gelen önceki tutumuna rağmen, bizzat Öcalan, Kürtler ve Türkler arasında kardeşliği sağlamak ve topluma barış getirmek umuduyla yeni bir barış çağrısıyla, PKK'nın feshedilmesi ve silahsızlandırılması arzusuyla geri döndü... Ancak bu yeni çağrının Türkiye'de ve bölgede Kürt sorununa kalıcı bir çözüm getirip getirmeyeceğini ya da siyaset koridorlarında ve seçim taktiklerinde kaybolup gitmeyeceğini kimse bilmiyor.