Mahsa Emini'nin babasıyla röportaj yapıp tutuklanan gazeteci: "Başörtüsüz fotoğraflarımdan pişman değilim"

23 yaşındaki gazetecinin tartışma yaratan röportajında Mahsa Emini'nin babası, Tahran yönetimini yaşananlarla ilgili yalan söylemekle suçlamıştı (Twitter / @maroofian_n)
23 yaşındaki gazetecinin tartışma yaratan röportajında Mahsa Emini'nin babası, Tahran yönetimini yaşananlarla ilgili yalan söylemekle suçlamıştı (Twitter / @maroofian_n)
TT

Mahsa Emini'nin babasıyla röportaj yapıp tutuklanan gazeteci: "Başörtüsüz fotoğraflarımdan pişman değilim"

23 yaşındaki gazetecinin tartışma yaratan röportajında Mahsa Emini'nin babası, Tahran yönetimini yaşananlarla ilgili yalan söylemekle suçlamıştı (Twitter / @maroofian_n)
23 yaşındaki gazetecinin tartışma yaratan röportajında Mahsa Emini'nin babası, Tahran yönetimini yaşananlarla ilgili yalan söylemekle suçlamıştı (Twitter / @maroofian_n)

İran'da geçen yıl hayatını kaybeden Mahsa Emini'nin babasıyla röportaj yaptıktan sonra tutuklanan gazeteci Nazile Marufiyan, başörtüsüz fotoğraflarını internette paylaştığı için pişman olmadığını yazdı.

Marufiyan, Twitter hesabından çarşamba günü paylaştığı gönderide, başörtüsü takmadan barış işareti yaptığı bir fotoğrafa yer verdi. 

Gazeteci, gönderisinde "Pişmanlık duymuyorum, yanlış bir şey yapmadım" ifadelerini kullandı. 

Marufiyan, söz konusu gönderiyi başkent Tahran'a 35 kilometre uzaklıktaki Karçak Hapishanesi'nden çıktıktan sonra paylaştı. 

Gazeteci, Mahsa Emini'nin babası Amcad Emini'yle geçen yıl yaptığı röportajın ardından 30 Ekim'de tutuklanmış ve Evin Cezaevi'ne gönderilmişti. Marufiyan daha sonra 9 Ocak'ta kefaletle serbest bırakılmıştı.

Ancak gazeteci daha sonra rejim aleyhine propaganda ve dezenformasyon yaptığı gerekçesiyle aynı ay 2 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezası 5 yıllığına ertelenen ve kendisine yurtdışına çıkış yasağı getirilen Marufiyan, 9 Temmuz'da ifade vermeye gittiği Evin'de tekrar tutuklanmıştı.

"Serbest bırakıldığınızda yayınladığınız fotoğraftan pişman mısınız? Hata yaptığınızı kabul ediyor musunuz?

Hayır; ben yanlış bir şey yapmadım."

Saygılarımla, herkese
Yeniden Evin Hapishanesi'ne gönderilen Marufiyan, 13 Ağustos'ta kefaletle tahliye edilmişti. Gazeteci, cezaevinden çıktıktan sonra başörtüsüz bir fotoğrafını paylaşmıştı. 

Bu paylaşımında da barış işareti yapan Marufiyan, gönderisinde tüm direnen kadınlara seslenerek "Siz en iyisini hak ediyorsunuz, köleliği kabul etmeyin" ifadelerine yer vermişti. 

Mahsa Emini protestoları

Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi, ülkede yönetime karşı büyük protestolara yol açmıştı.

Polis, Emini'nin sorgu sırasında sağlık sorunları nedeniyle fenalaştığını iddia etmiş, muhaliflerse genç kadının işkence görerek öldüğünü savunmuştu.

Norveç merkezli İran İnsan Hakları, protestolarla ilgili son verilerini nisanda yayımladı. Buna göre eylemlerde aralarında 48 kadın ve 68 çocuğun yer aldığı en az 537 kişi yaşamını yitirdi.

Independent Türkçe, Times of Israel, VOA News



Yaklaşık bin İsrailli İran adına casusluk yapıyor

İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
TT

Yaklaşık bin İsrailli İran adına casusluk yapıyor

İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024

İsrail gazetesi Haaretz dün, çoğu Yahudi yaklaşık bin İsrail vatandaşının para karşılığı İran adına casusluk yapmayı kabul ettiğini ortaya çıkardı.

Şimdiye kadar tutuklanan casusların çoğunun güvenlik sırlarına erişimi olmamasına ve verdikleri zararın nispeten sınırlı olmasına rağmen, İsrail iç istihbarat servisi Şin-Bet (Şabak) halen endişeli.

İsrailli güvenlik uzmanı Yossi Melman'a göre istihbarat servislerinin yetkilileri başlangıçta ‘düşmanla iş birliği yapanların’ toplumun uç kesimlerinden olduğunu düşünüyordu, ancak son zamanlarda ‘sıradan ve ana akımdan’ olarak tanımlanabilecek çok sayıda İsraillinin İran'la savaş sırasında bile İranlılarla temas kurmaya başladığı anlaşıldı.

Şabak ve Adalet Bakanlığı verilerine göre sadece geçtiğimiz yıl, İran adına casusluk yapmayı kabul eden İsraillilerin karıştığı 25'ten fazla olay ortaya çıkarıldı ve 35'ten fazla ciddi iddianame hazırlandı.

Pratikte casusluk vakalarının sayısı 7 Ekim 2023'ten bu yana iki katına çıkarken yaklaşık bin İsrailli, çoğunlukla sosyal ağlar aracılığıyla İran’ın casusluk servisleri tarafından temasa geçirildi.

Şimdiye kadar İran adına casusluk yaptığı suçlamasıyla sadece bir kişi hüküm giydi. Aşkelonlu eski bir iş adamı olan 72 yaşındaki Moti Mamman 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Olaya karışanların geri kalanları ise halen yargılanmayı bekliyor. Bazıları ya İran tarafından gelen iletişim girişimlerini görmezden geldi ya da reddetti, bazıları ise yanıt verdi. Buna karşın Şabak müfettişleri bu kişileri erkenden tespit edip devam etmemeleri konusunda uyardı.

Öte yandan Haaretz’e göre bu kişilerin çok azı para ile kandırıldıktan sonra kendilerine verilen görevleri yerine getirdi.

Haaretz'in haberine göre Şabak, yaklaşık iki yıldır İranlı istihbarat servisleriyle irtibata geçmeyi kabul eden yüzlerce İsraillinin yanı sıra onlarla iş birliği yapmayı ve devlete ihanet etmeyi kabul edenleri de engellemek için mücadele ediyor. Şabak, şüphelileri engelleme ve tutuklama konusunda başarılı olsa da İsraillileri İran adına casusluk yapmaktan caydırma konusunda başarısız oldu. İşte bu nedenle Şabak ve Başbakanlık Ulusal Enformasyon Servisi, ‘Kolay Para, Yüksek Fiyat’ başlıklı daha önce eşi ve benzeri görülmemiş ve istisnai bir ulusal propaganda kampanyası başlatmaya karar verdi.

Kampanya, bir asker hakkında başka bir ülkenin ajanıyla irtibat kurma ve düşmana bilgi sağlama suçlarından dava açılmasından bir gün sonra başlatıldı. Söz konusu asker, önceden bilgi sahibi olarak savaş sırasında İranlı kuruluşlarla bağlantı kurmuş ve bir miktar para karşılığında roketleri engelleme, Demir Kubbe bataryaları ve İran roketlerinin iniş yerleri hakkında bilgi aktarmıştı.

Melman'a göre İran'ın İsrail vatandaşlarını kendi adına casusluk yapmak üzere işe alması, son yıllarda endişe verici bir şekilde genişlemiş, muvazzaf ve yedek askerler de dahil olmak üzere çeşitli dini, etnik ve yaş gruplarından İsrail toplumunun geniş kesimlerini kapsar hale geldi.

Melman, İsrail tarihinde Sovyetler Birliği lehine ideolojik olarak motive edilen önceki casusluk vakalarından farklı olarak, olaya karışanların çoğunun ortak paydasının işin maddi karşılığı olduğunu söyledi. Bu değişimin İsrail toplumundaki değerler krizini ve toplumsal dayanışmadaki çöküşü yansıttığını belirten Melman, bu durumun yetkilileri ‘Kolay Para, Yüksek Fiyat’ başlıklı bir medya farkındalık kampanyası başlatmaya ittiğini söyledi.

Devlete ve kurumlarına karşı artan güvensizlik duygusunun ve caydırıcılık eksikliğinin bu olgunun daha da şiddetlenmesine katkıda bulunduğunu ifade eden Melman, bu durumu temel toplumsal değerlere bağlılığın azaldığının tehlikeli bir göstergesi olarak nitelendirdi.