‘Yaptırım politikaları’ Nijer'deki darbeci liderleri etkiliyor mu?

ECOWAS askeri yetkilileri Abuja'da Nijer krizini tartışıyor (EPA)
ECOWAS askeri yetkilileri Abuja'da Nijer krizini tartışıyor (EPA)
TT

‘Yaptırım politikaları’ Nijer'deki darbeci liderleri etkiliyor mu?

ECOWAS askeri yetkilileri Abuja'da Nijer krizini tartışıyor (EPA)
ECOWAS askeri yetkilileri Abuja'da Nijer krizini tartışıyor (EPA)

Nijer'de geçen ay gerçekleşen darbeden bu yana, birçok bölgesel ve uluslararası taraf, Nijer'deki askeri otoritenin liderlerine karşı yaptırım politikaları uygulanacağını ilan etti. Bu yaptırım politikalarının uygulanabilirliği hakkında sorular gündeme geldi.

Uzmanlar, askeri konsey üyelerini hedef alan bireysel yaptırımların onların kararlarını etkilemeyeceğini düşünüyor. Uzmanlara göre darbeciler büyük ölçüde ekonomik yardıma bağlı olan Nijer halkının hayatını daha çok zorlaştıracak diğer ekonomik yaptırımlardan dolayı kısa ve orta vadede pozisyonlarından geri adım atacak değiller.

Almanya Dışişleri Bakanlığı Perşembe günü Avrupa Birliği'ni Nijer'deki askeri darbenin liderlerine yaptırım uygulamaya çağırdı. Nijer’de geçen ay ordu, seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'u askeri darbe ile devirmişti.

Bakanlık, X platformunda (eski adıyla Twitter) yaptığı açıklamada, "Nijer’le kalkınma ve güvenlik işbirliğini askıya aldıktan sonra, şimdi Avrupa Birliği'nde darbecilere yaptırım uygulamak istiyoruz" ifadelerine yer verdi.

Avrupa Birliği tarafından geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada, Nijer'e yaptırım uygulama çağrısında bulunuldu. Açıklamada, "Birlik, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nun (ECOWAS) çabalarını tam olarak desteklemektedir ve bireysel yaptırımlar uygulayarak onları desteklemeye hazırdır" denildi.

AB’nin açıklamasında ayrıca ‘darbecilere karşı askeri seçeneğe başvurulabileceği’ ima edildi.

ECOWAS, Nijer'e yaptırım uyguladı

Söz konusu yaptırımlar gruba üye ülkelerin hava sahasını Nijer'e kapatmayı, Nijer ile ticari alışverişi askıya almayı ve üye devletlerin merkez bankalarındaki hesaplarını dondurmayı içeriyordu. Askeri konsey ise yaptırımları ‘insanlık dışı ve haksız’ olarak nitelendirip gruptan bir arabuluculuk heyetiyle görüşmeyi reddetmişti.

Askeri konsey tarafından atanan Nijer Başbakanı Ali Muhammed Lamine Zinni, daha önceki basın açıklamalarında ülkesinin yaptırımları baypas edeceğini söylemişti. Askeri konseyin ‘diyaloğa açık’ olduğunu vurgulayan Zinni, ayrıca, konsey ile ECOWAS arasındaki görüşmelerin yakında gerçekleşmesini umduğunu ifade etti.

Malili siyasi araştırmacı Muhammed Ag İsmail, yaptırım politikalarının ve yardımın dondurulmasının ‘geri çekilmeyi düşünmeyen darbe yetkililerini değil, Nijer halkını etkilediğine’ inanıyor.

Nijer'e yönelik yaptırımların (ECOWAS) şimdiye kadarki en sert yaptırımlar olduğuna inanan İsmail, “Grubun, askeri darbe sonrasında Mali'ye uyguladığı yaptırımlarla karşılaştırılamaz bile” dedi.

İsmail, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada yaptırımların askeri programların ve yardımın dondurulmasının güvenlik sonuçlarına ek olarak feci insani sonuçlara yol açacağını da sözlerine ekledi. İsmail’e göre yaptırımların ardından aşırı yoksulluğu istismar edecek terörist gruplar yayılacak.

Almanya’nın Nijer kararı

Almanya, Niamey ile tüm doğrudan ödemeleri ve ikili kalkınma işbirliğini askıya aldı. Darbeden önce ise Berlin, Nijer ile 2021'de 120 milyon euroluk bir kredi için pazarlık yapmıştı. Avrupa Birliği de Niamey ile güvenlik işbirliği programlarını dondurdu. AB darbeden önce Nijerya ordusunu desteklemek için 4,7 milyon avro değerindeki silahlar da dahil olmak üzere 70 milyon avro vermeyi kabul etmiş ve 2026 yılına kadar geçerli 2,3 milyar euroluk kalkınma planını açıklamıştı.

AFP’ye göre Nijer, Dünya Bankası’ndan yılda tahmini iki milyar dolar kalkınma ve askeri yardım alıyor ve bu yardım kamu harcamalarının dörtte birini, devlet bütçesinin ise yüzde 62'sini finanse ediyor. Kurak çölün yüzde 80'inden fazlasını kapladığı ülkedeki nüfusun yarısı, yoksulluk sınırı olarak kabul edilen günlük 2,15 dolarla yaşıyor. Ülke, şiddetli iklim krizi neticesinde sık sık gıda krizleri yaşıyor.

Afrika meseleleri uzmanı Moritanyalı Abdurrahman Vedadi, “Ekonomik yaptırımlar ve yardımların dondurulması çok fakir durumdaki Nijer halkı üzerindeki ciddi ve yıkıcı etkilerinden dolayı doğal olarak darbe makamlarında endişe yaratıyor. Bununla birlikte, Muhammed Bazoum rejiminin pek popüler olmadığı ve nüfusun bir azınlığına ait olduğu iddiaları devam ediyor. Ayrıca Mali örneğinde olduğu gibi ECOWAS politikalarının ve pozisyonlarının zamanla değişeceğine dair iddialarda bulunuluyor” dedi.

ECOWAS, 2020'de iktidarı ele geçiren askeri liderlerin iktidarı sivillere devredecek bir geçiş planını duyurmasının ardından geçen yıl Ocak ayından bu yana Mali'ye uygulanan yaptırımları kaldırdı.



Kaynaklar Şarku'l Avsat’a konuştu: Şam'daki İranlı savaşçılar kuzeydeki çatışmalar karşısında harekete geçmedi

Halep'te Suriye ordusu ile muhalif gruplar arasındaki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar (DPA)
Halep'te Suriye ordusu ile muhalif gruplar arasındaki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar (DPA)
TT

Kaynaklar Şarku'l Avsat’a konuştu: Şam'daki İranlı savaşçılar kuzeydeki çatışmalar karşısında harekete geçmedi

Halep'te Suriye ordusu ile muhalif gruplar arasındaki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar (DPA)
Halep'te Suriye ordusu ile muhalif gruplar arasındaki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar (DPA)

Ülkenin güneyindeki Dera vilayetinde Suriye ordusunun kontrol noktalarına ve karargâhlarına yönelik hareketler dün (Pazartesi) de devam etti. Bu arada X, Telegram ve diğer sosyal medya sitelerinde ‘Güney Suriye Operasyon Odası’ adı altında yeni bir gücün oluşturulduğunu ortaya koyan bir bildiri dolaşıma sokuldu. Söz konusu bildiride genel alarm ve askeri operasyonlara başlamak üzere ‘Horan'daki isyancıların’ harekete geçirildiği duyuruldu.

Şam'daki kaynaklar Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, ‘Şam'ın merkezinde ve çevresinde, özellikle de güney ve güneybatı kırsalında İran’a bağlı gruplardan ve Hizbullah'tan savaşçıların görünmez bir askeri varlığı olduğunu’ söyledi. Kaynaklar, Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) ve müttefik grupların Halep, İdlib ve Hama'nın kuzeyinde Suriye hükümetinin kontrolü altındaki bölgelere hızla girmesine, Suriye ordusu ile müttefiklerinin çekilmesinin ardından bu bölgeleri ele geçirmesine, Şam'da hâkim olan endişe durumuna ve ordu ile tüm güvenlik birimlerinin alarma geçmesine rağmen, Şam ve çevresinde bulunan İranlı savaşçıların ‘alarma geçmediğini!’ belirtti. Kaynaklar, “Belki de kuzeydeki olayların Şam'ın istikrarını etkilemeyeceğini düşünüyorlar” dedi.

ı9pi
Suriye'nin doğusundaki Deyrizor'da İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Fatımiyyun Tugayı üyeleri (Arşiv)

İran 2011'de halk protestolarının patlak vermesinin ardından kendi savaşçılarının yanı sıra Irak, Pakistan ve Afganistan'dan binlerce savaşçıyı Suriye'ye gönderdi. Rusya ile birlikte Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in silahlı grupları ezmesine ve kontrol ettikleri toprakların çoğunu geri almasına yardımcı oldu.

Kuzeyde HTŞ ve muhalif grupların başlattığı sürpriz saldırının etkisiyle Dera vilayeti kırsalında Suriye ordusunun kontrol noktaları ve karargâhlarına yönelik hareketlilik devam ederken, X ve Telegram gibi sosyal medya platformlarında ‘Güney Suriye Operasyon Odası’ adı altında yeni bir gücün kurulduğunu duyuran bir açıklama dolaşıma sokuldu.

Gerçekliği teyit edilemeyen açıklamada, askeri operasyonlara başlamak üzere ‘genel alarm durumu ve Horan'daki tüm isyancıların seferberliği’ ilan edildi.

Eş-Şarkiyye 24'ün Telegram kanalında bir kopyasını yayınladığı açıklamada, ‘Suriye ordusunun subay ve unsurlarının bir an önce ordu saflarını terk etmeleri, Horan'da azami hazırlık seviyesinin yükseltilmesi ve koordineli bir operasyon planı dahilinde çalışılması, bu uyarıyı dikkate almayanların demir bir el ve şiddetli bir güçle vurulması’ çağrısında bulunuldu.

Açıklamanın sonunda “İdlib, Halep ve Hama vilayetlerinde olduğu gibi güney bölgesinde de Suriye rejimine söz veriyoruz ki güney toprakları sizin için mezarlık olacak” denildi.

sdvfgbrth
Suriye'nin güneyindeki Dera'da bulunan el-Ömeri Camii önünde yapılan bir gösteriden (Arşiv)

Dera şehri ve kırsalındaki bazı kaynaklar, vilayetin birçok şehir, kasaba ve köyünde Suriye ordusunun kontrol noktalarına ve karargahlarına yönelik hareketlerin devam ettiğini ve HTŞ ile muhalif grupların ülkenin kuzeyinde rejimin nüfuz bölgelerine yönelik başlattığı saldırıları destekleyen gösterilerin yapıldığını doğruladı.

Ancak kaynaklar, söz konusu açıklamanın bazı çevrelerde konuşulduğuna, ancak ‘kimin yayınladığını ve operasyon odasını kimin oluşturduğunu kimsenin bilmediğine’ dikkat çekti. Diğer internet siteleri ise ‘Güney Suriye Operasyon Odası’nın Suveyda ve Dera vilayetlerinin kontrolünü ele geçirmeyi hedeflediğinden ve bölgede yoğun hazırlıklar ve askeri hareketlilik olduğundan söz edildiğini’ bildirdi.

Suriye'deki olayların kıvılcımı Mart 2011 ortalarında Dera kentinde başladı ve kent ‘devrimin beşiği’ olarak adlandırıldı. Rejim ordusu 2018 yılında askeri operasyonlar ve uzlaşma anlaşmalarıyla vilayetin tamamında kontrolü yeniden ele geçirdi, ancak özellikle kırsal kesimde olmak üzere vilayetin pek çok bölgesi halen saldırılara, suikastlara ve kanunsuzluğa sahne oluyor.