İsrail ordusu, Batı Şeria’da saldırının olduğu bölgeye takviye kuvvetler gönderdi

Batı Şeria’da İsrail ordusunu takip eden bir araç (AP)
Batı Şeria’da İsrail ordusunu takip eden bir araç (AP)
TT

İsrail ordusu, Batı Şeria’da saldırının olduğu bölgeye takviye kuvvetler gönderdi

Batı Şeria’da İsrail ordusunu takip eden bir araç (AP)
Batı Şeria’da İsrail ordusunu takip eden bir araç (AP)

İsrail ordusu, Batı Şeria’daki Huvara beldesi yakınlarında silahla iki İsraillinin öldürüldüğü bölgeye, yerleşimcilerin olası misilleme ihtimaline karşı ve saldırganı yakalamak için takviye kuvvetler gönderdiğini duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X platformundaki (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda, ordu güçlerinin şüphelilerin peşine düştüğünü söyleyerek saldırının faillerinin yakalanması için bölgede kontrol noktalarının oluşturulduğunu duyurdu.

Arap Dünyası Haber Ajansı’na göre Adraee, Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin Tümen  ve Tugay Komutanları eşliğinde olay yerine ön soruşturma yapmak üzere geldiğini belirtti.

İsrail Yayın Kurumu (IBA), ordu güçlerinin Nablus’un güneyindeki Huvara’da 60 yaşındaki bir baba ile 29 yaşındaki oğlunun öldüğü saldırının failini aramaya devam ettiklerini bildirdi.

IBA muhabirlerine göre ilk araştırmalar, failin, Huvara’daki bir araba yıkama istasyonunda baba ve oğula çok yakın mesafeden tabancayla ateş ettiğini ve ardından yaya olarak ara sokaklara kaçtığını gösteriyor.

Olayın ardından ordu, saldırı mahalline ek bir tabur göndererek bölgedeki yolları kapattı. Muhalefet lideri Yair Lapid, saldırıyla ilgili olarak X platformunda yaptığı açıklamada, “Huvara’da kanlı bir saldırı cumartesi gününün sakinliğini ve sükunetini bozarak, bir baba ve oğlunu hayattan kopardı” ifadelerini kullandı.

The Times of Israel ise İsrail ordusunun, İsraillilerin öldürülmesine misilleme olarak yerleşimcilerin Huvara’da “intikam saldırıları” düzenlemesini engellemeye hazırlandığını bildirdi. Gazete, ordunun bölgeye bir tabur ve çok sayıda sınır muhafız ekibi konuşlandırdığına dikkat çekti.



Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
TT

Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)

Financial Times, Tony Blair Enstitüsü'nün (TBI) Gazze Şeridi'nde savaş sonrası yeniden yapılanma planlarının hazırlanmasında tartışmalı bir rol oynadığını ve bu planlar arasında ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce bir tanıtım videosunda bahsettiği gibi bölgeyi ‘Gazze Rivierası’ adı altında lüks bir turizm ve ticaret bölgesine dönüştürme vizyonunun da yer aldığını ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığına göre, Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair'in enstitüsü, Amerikalı milyarder Elon Musk'ın adını taşıyan bir sanayi bölgesinin kurulmasının yanı sıra dijital projeler ve düşük vergili özel ekonomik bölgeler kurma planlarını içeren bir proje üzerinde bir grup İsrailli iş adamıyla birlikte çalıştı.

ABD Başkanı Donald Trump bu yılın başlarında, savaş sonrası Gazze'yi lüks gökdelenler ve kendisinin altın heykelleriyle tamamlanmış bir yatırım ve turizm destinasyonu olarak tasvir eden ve burayı ‘Ortadoğu'nun Rivierası’ olarak tanımlayan bir video yayınlayarak tartışmalara yol açtı.

Raporlar, TBI çalışanlarının, eski Boston Consulting Group (BCG) yetkilileriyle birlikte Büyük Güven projesi (The Great Trust) olarak bilinen projeye dahil olduklarını gösteriyor. Önerilen belgelerden biri, Trump'ın tartışmalı videosuyla açık paralellikler taşıyan, Gazze Şeridi kıyılarında yapay adalar inşa edilmesini öngörüyordu.

Bir TBI çalışanı tarafından hazırlanan belgede, Gazze Şeridi'ndeki savaş, Gazze Şeridi'nin sıfırdan yeniden inşası için yüzyılda bir kez ele geçecek bir fırsat olarak görülüyor ve Gazze Şeridi'nin modern, güvenli ve müreffeh bir topluma dönüştürülebileceği belirtiliyordu.

Enstitü personeli Gazze için kapsamlı bir ekonomik plan hazırlamak üzere 12 üyeli bir koordinasyon komitesine katıldı. Ancak enstitü yaptığı resmî açıklamada, Trump yönetimine sunulan ve yüz binlerce Filistinlinin Gazze Şeridi'nden çıkarılmasına yönelik dramatik bir öneri içeren son versiyonu hazırladığını ya da onayladığını reddetti.

Blair'in sözcüsü, eski Başbakan’ın planlara kişisel olarak dahil olmadığını ve planlar hakkında yorum yapmadığını vurguladı. Açıklamada, “TBI ekibi savaş sonrası vizyonerlerle irtibat halinde, ancak TBI bu özel planın hazırlanmasında yer almadı” denildi.

Açıklamada, TBI tarafından hazırlanan belgenin tamamen kurum içi bir çalışma olduğu, farklı taraflardan gelen fikirleri değerlendirmeyi amaçladığı ve BCG ile yapılan bir iş birliğinin parçası ya da öncüsü olmadığı ifade edildi.

Konuyla ilgili olarak BCG de bir açıklama yayınlayarak planla ya da tanıtım videosuyla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti. BCG tarafından yapılan açıklamada, “Medyada dolaşan haberler bizim rolümüzü yansıtmamaktadır. İki eski ortağımız, firmamızdan herhangi bir yetki almadan kendi inisiyatifleriyle bu projeyi başlatmışlardır. Bunu kategorik olarak reddediyoruz. Bunun için herhangi bir ücret almadık” ifadeleri yer aldı.

Daha önceki raporlar BCG'nin Gazze İnsani Yardım Vakfı olarak bilinen ve İsrail ile ABD'nin desteğini aldığı söylenen projenin bir parçası olarak Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden göç ettirilmesinin maliyetine ilişkin finansal modeller hazırladığını ortaya koymuş, ancak şirket daha sonra bu projeden uzaklaşmıştı.