İran ile yapılan mahkum anlaşması ABD yasalarına aykırı mı?

Biden, 29 Temmuz 2023’te Delaware'de kiliseden ayrılırken (AFP)
Biden, 29 Temmuz 2023’te Delaware'de kiliseden ayrılırken (AFP)
TT

İran ile yapılan mahkum anlaşması ABD yasalarına aykırı mı?

Biden, 29 Temmuz 2023’te Delaware'de kiliseden ayrılırken (AFP)
Biden, 29 Temmuz 2023’te Delaware'de kiliseden ayrılırken (AFP)

ABD yönetiminin İran’a ilişkin politikasına yönelik eleştirilerini artıran Cumhuriyetçiler, Beyaz Saray'ın taleplerine yanıt vermemesi durumunda şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlamak için ellerindeki tüm araçları kullanabilecekleri uyarısında bulundular.

Temsilciler Meclisi'ndeki bazı Cumhuriyetçi liderler, ABD Başkanı Joe Biden'ı Tahran ile yapılan son mahkum takası anlaşması dolayısıyla eleştirdi.

ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Michael McCaul, Cumhuriyetçi Parti'nin çoğunluk lideri Steve Scalise ve Cumhuriyetçi lider Elise Stefanik, Biden'a, mahkum takası anlaşmasındaki 6 milyar doların serbest bırakılmasıyla ilgili derin endişelerini dile getiren, bunu Tahran'la nükleer anlaşmaya bağlayan bir mektup yazdı. Kongre, bu yönde resmi olarak ayrıntı bildirmedi.

Temsilciler, ABD yönetimini 'İran ile İmzalanan Nükleer Anlaşmanın Gözden Geçirilmesi Yasası'nı (INARA) ihlal etmekle suçladı. Kongre bu yasayı 14 Mayıs 2015'te her iki mecliste de ezici bir çoğunlukla onaylamıştı. Söz konusu mektupta, “Amerikalılar, yurt dışı ve yurt içinde kendilerini hedef alan İran rejiminin ABD yönetimi tarafından ödüllendirilmesinin nedenlerini bilme hakkına sahip. Yönetiminiz, INARA uyarınca, İran ile resmi veya gayri resmi her türlü anlaşmanın, tedbirin veya mutabakatın Kongre'ye sunulmasını gerektiren ABD yasalarına uymak zorundadır” ifadeleri yer alıyor.

United Against Nuclear Iran (UANI) Grubu’nun Siyasi Direktörü Jason Brodsky, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, INARA yasasının ayrıntılarını, mahkum değişim anlaşmasıyla bağlantısını açıklıyor. Brodsky, “Mahkum anlaşması INARA yasasını ihlal etmiyor. Nükleer faaliyetlerle ilgili ayrıntıları içeren anlaşma ve gerilimi azaltmayla ilgili genel anlayış mahiyetinde. Zirâ kanundaki geniş anlaşma tanımı, her türlü anlaşmayı içeriyor” değerlendirmesinde bulundu.

ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Michael McCaul 27 Temmuz 2023’te Kongre Binası'nda (EPA)
ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Michael McCaul 27 Temmuz 2023’te Kongre Binası'nda (EPA)

Kongre söz konusu yasayı, eski Başkan Barack Obama yönetiminin Tahran'la vardığı nükleer anlaşmanın ardından kabul etti. Senato'da 100 senatörden 98'inin, Temsilciler Meclisi'nde ise 435 milletvekilinden 400'ünün desteğini aldı.

Temsilciler, Biden yönetiminin adımlarını Obama yönetiminin attığı adımlarla karşılaştırdılar. 2016 yılında Amerikalı tutukluların 1,7 milyar dolar karşılığında serbest bırakılması yönünde anlaşma imzalanmıştı. Bunun 400 milyonu İran rejiminin nakit parasıydı.

Söz konusu mektupta, “Masum Amerikalıların serbest bırakılması karşılığında İran'ın 6 milyar doları kullanmasına izin verilmesi, ABD düşmanlarının, özellikle de İran'ın insanları rehin almasına yönelik doğrudan bir teşvik oluşturuyor. ABD, rehineler için para ödemeye devam ederse, İran da onları alıkoymaya devam edecektir. Her seferinde daha yüksek fiyatlar talep edebilir” ifadeleri yer aldı.

Bu yaklaşıma katıldığını söyleyen Brodsky, “ABD, Amerikalı rehinelerin serbest bırakılması karşılığında mahkumların takası çabalarına devam etmeli, ancak mal varlıklarının dondurulmasını kaldırmamalıdır. Bu adım daha çok rehine alınmasına teşvik eder. ABD ve müttefikleri, İran'ı insanları rehin almaktan caydırmak için kıtalararası bir strateji geliştirmeli. Amerikan ve Avrupalı ​​pasaport sahiplerinin İran'a seyahat etmesi engellenmeli, rehineler alındıktan sonra diplomatik ve ekonomik para cezaları uygulanmalı” ifadelerini kullandı.

ABD vatandaşlarının İran'a gitmesini engellemek için baskı yapmaya başlayan bazı Cumhuriyetçiler de bu yaklaşımı destekliyor.

Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton bu hususta, “Başkan Biden İran'a 6 milyar dolar fidye ödedi. Bu tür korkakça bir adım, rejimi rehin almaya, bu kazanımları güçlerimize saldırmak, terörizmi desteklemek ve Rusya'yı silahlandırmak için kullanmaya itecektir” açıklamasında bulundu.

Dışişleri Bakanlığı, milletvekillerinin mektupları hakkında yorum yapmaktan kaçındı. İsmini vermek istemeyen bir yetkili ise Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, “Genel olarak Kongre ile iletişimimizi açıkça tartışmıyoruz” dedi.

FOTO: Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, 18 Ağustos 2023’te Camp David'de düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (EPA)
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, 18 Ağustos 2023’te Camp David'de düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (EPA)

ABD yönetimi anlaşmanın önceki anlaşmalara göre gerçekleştiğini doğruladı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, “izlenmesi gereken adımlar olduğunu” belirtti.

Mahkum takası anlaşması Cumhuriyetçileri kızdıran tek hamle değil. Bazıları, İran Özel Temsilcisi Robert Malley'in dosyasıyla ilgili şeffaflık eksikliğinden dolayı endişeli. Mali, gizli belgeleri ele almasıyla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığının dahili soruşturması kapsamında işten uzaklaştırılmıştı.

ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Michael McCaul ve Meclis Gözetim ve Reform Komitesi Başkanı Brian Mast, Dışişleri Bakanı Antony Blinken'e, Malley’in durumu ve Dışişleri Bakanlığındaki konumu hakkında Kongre'ye güncel bilgiler sunulmasını talep eden bir mektup yazdı. Mektupta, “Malley’in konumu ve bakanlıktaki gizli bilgilere erişim kabiliyeti ile ilgili her türlü gelişmeyi bakanlığın komiteye bildirmesi yönündeki talebimizi vurguluyoruz. Malley'in Princeton Üniversitesi'ne misafir profesör, öğretim görevlisi ve küresel ilişkiler eğitmeni düzeyinde kıdemli araştırmacı olarak katılacağı bildirilmişti. Bu son gelişmeler ışığında onların taleplerine uymanın gerekliliğini vurguluyoruz.” ifadeleri kullanıldı. McCaul ve Mast, bu gelişmelerin Malley'in Dışişleri Bakanlığındaki görevinden ayrılacağını gösterdiğine dikkat çekti.



Rusya, el koyduğu Amerikan gıda firmasıyla askerlerine yemek sağlayacak

Rusya'nın dün akşam Ukrayna'daki Dnipro kentine düzenlediği drone saldırısında üç kişi ölürken, en az 30 kişi de yaralandı (Reuters)
Rusya'nın dün akşam Ukrayna'daki Dnipro kentine düzenlediği drone saldırısında üç kişi ölürken, en az 30 kişi de yaralandı (Reuters)
TT

Rusya, el koyduğu Amerikan gıda firmasıyla askerlerine yemek sağlayacak

Rusya'nın dün akşam Ukrayna'daki Dnipro kentine düzenlediği drone saldırısında üç kişi ölürken, en az 30 kişi de yaralandı (Reuters)
Rusya'nın dün akşam Ukrayna'daki Dnipro kentine düzenlediği drone saldırısında üç kişi ölürken, en az 30 kişi de yaralandı (Reuters)

Rusya, el koyduğu ABD merkezli gıda şirketini askerlere yiyecek sağlamak için kullanmayı planlıyor.

Kremlin'in ekimde el koyduğu konserve gıda firması Glavprodukt, ABD'nin sahibi olduğu ve kontrolü Rus devletine geçen tek şirket.

Reuters tarafından incelenen ve Glavprodukt'un yeni yönetiminden Rusya Başsavcılığı'na gönderilen mektupta, el konan şirketin Rusya Ulusal Muhafızları ve Savunma Bakanlığı'na gıda tedarikinde kullanılacağı belirtiliyor.

Haberde, Los Angeles'ta yaşayan Rus asıllı ABD'li iş insanı Leonid Smirnov ve sahibi olduğu Universal Beverages'a ait Glavprodukt'un Rusya Devlet Mülk Yönetimi Federal Ajansı'nın (Rosimuşçevsto) kontrolüne geçtiği aktarılıyor.

Rus savcılar, Smirnov'u 2022-2024'te Rusya dışına yaklaşık 1,38 milyar ruble (yaklaşık 640 milyon TL) çıkarmakla suçlamıştı. 12 Mart'ta başsavcılığın talimatıyla Glavprodukt'un mal varlığına el konmuştu.

Smirnov ise iddiaları reddederek Rus devletinin şirketlerini "çalmak için baskın düzenlediğini" öne sürüyor. Glavprodukt'la ilgili dava 18 Nisan'da görülecek.

Şirketin başına kimin getirildiği bilinmiyor fakat yeni genel müdürün Rus gıda üreticisi Druzba Narodov'un talebi üzerine atandığı belirtiliyor. İş insanı Nadorov, 2019-2020'de Rusya Ulusal Muhafızları'nın tek tedarikçisiydi.

Geçen yıl şubatta hayatını kaybeden aktivist Aleksey Navalni'nin ekibinin 2018'de yayımladığı bir araştırmada, dönemin Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in, Nadorov'un ordunun tek gıda tedarikçisi olmasını onayladığı aktarılmıştı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in emriyle Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşının ardından birçok Batılı firma Rusya'dan çekilmiş, bazılarının şirketlerine de Kremlin tarafından el konmuştu.

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump'ın ocakta göreve başlamasıyla Washington'ın Kiev ve Moskova'ya yaklaşımı değişmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı son olarak Yabancı Bilgi Manipülasyonu ve Müdahalesiyle Mücadele Ofisi'nin kapatıldığını duyurdu. Önceki adı Küresel Etkileşim Merkezi (GEC) olan ofis Rusya, Çin ve İran'ın dezenformasyon operasyonlarına karşı denetim yapıyordu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, birimin yıllık maliyetinin 50 milyon doları aştığını ve artık faal olmayacağını bildirdi. Eski GEC Özel Temsilcisi ve Koordinatörü James Rubin ise bu hamleyi "tek taraflı silahsızlandırma" diye niteleyerek "Rusya ve Çin'e karşı istihbarat savaşında gardımızı indirirsek bu, yalnızca onların avantajına olur" ifadelerini kullandı.

Independent Türkçe, Reuters, New York Times