Wagner'in isim babası Dmitri Utkin hakkında neler biliniyor?

Prigojin'in sağ kolu olarak tanınan Utkin, 10 yıl Rus istihbaratında görev yapmıştı

Utkin'in Suriye'deki Wagner operasyonlarını yöneten isim olduğu düşünülüyor (AFP)
Utkin'in Suriye'deki Wagner operasyonlarını yöneten isim olduğu düşünülüyor (AFP)
TT

Wagner'in isim babası Dmitri Utkin hakkında neler biliniyor?

Utkin'in Suriye'deki Wagner operasyonlarını yöneten isim olduğu düşünülüyor (AFP)
Utkin'in Suriye'deki Wagner operasyonlarını yöneten isim olduğu düşünülüyor (AFP)

İsrail merkezli Times of Israel gazetesi, Rusya'da düşen uçakta hayatını kaybeden Wagner lideri Yevgeni Prigojin'in sağ kolu Dmitri Utkin'in yaşamını masaya yatırdı.

Kamuoyu tarafından 2015-2016 yıllarında Wagner komutanı olarak tanınmaya başlayan Utkin, düşen uçakta Prigojin'le birlikte seyahat eden kişilerden biriydi.

Bir dönem Rus askeri istihbarat servisi GRU'da görev yapan Utkin'in eski eşi Elena Şerbinina, Wagner komutanının 1970'te doğduğunu ve Rus ordusuyla birlikte Çeçen savaşlarında yer aldığını söyledi.

Gazete.ru'ya bir röportaj veren Şerbinina, eski eşinin savaş sahasından ayrılmayı zor bulduğunu belirtirken, "Uyum sağlamak onun için zordu. Savaşmamak onu çok rahatsız ediyordu. Pantolonlarını giyip bir genel merkezde oturmaktansa, muharebe subayı olduğu bir askeri kariyer istiyordu" diye konuştu.

2012'de ordudan ayrılarak bir özel güvenlik şirketi kuran Utkin, Aralık 2016'da Kremlin'de "Suriye'de savaşan Rus kahramanlar" adına verilen resepsiyonda Putin'le birlikte görüntülenince kamuoyunun dikkatini çekti.

Prigojin'le nasıl tanıştığı bilinmiyor

Dimitri Utkin'in Prigojin'le nasıl tanıştığı ve 2014'te Wagner'in kuruluşunda nasıl rol oynadığına ilişkin net bir bilgi yok.

Ancak Wagner isminin Utkin'in takma adı olduğu ve bu ismi Adolf Hitler'in büyük hayranlık duyduğu Alman besteci Richard Wagner'dan aldığı ve boynunun her iki yanında da Nazi dövmeleri olduğu biliniyor.

2014'te Ukrayna'nın Donbas bölgesinde ayrılıkçı bir ayaklanma baş gösterince, Rusya bu bölgede güvenebileceği ve aynı zamanda Kremlin'e bağlı olduğunu reddebileceği kuvvetlere ihtiyaç duymuş, bunun için de Wagner'e başvurmuştu.

Donbas'a sevk edilen Wagner'in askeri operasyonlarından sorumlu olan isim Utkin'di. Prigojin ise grubun mali işlerine bakıyor ve Rus devletiyle ilişkilerini yönetiyordu.

Prigojin ünlendi, Utkin ön plana çıkmadı

Aradan geçen yıllar boyunca Wagner Orta Afrika'da, Libya'da, Suriye'de ve Ukrayna'da boy gösterdi. Grup, gizlilik içinde yürüttüğü her savaşta insan hakkı ihlalleri ve istismarla suçlandı.

Ukrayna'daki savaşın ilk aylarında da durum benzerdi.

Ancak 2022 sonbaharında, Rus ordusu doğu ve güney cephelerinde geri çekilmeye zorlanınca, Prigojin kamusal bir figür haline dönüştü.

Yıllar süren inkar söyleminin ardından Wagner'in varlığını ve cephe hattında olduğunu kabul etti, Rus cezaevlerindeki mahkumları af karşılığında saflarına katmaya başladı.

Wagner'in Bahmut'ta yürüttüğü aylar süren savaş grubun Ukrayna'daki en etkili Rus askeri gücü imajını elde etmesine neden oldu.

Bu süreçte Utkin gözden uzak kalmaya devam etti. Hiçbir videoda gözükmedi, Prigojin'in aksine hiçbir paylaşım yapmadı.

Ancak Wagner komutanının hazirandaki silahlı ayaklanmada yer aldığı ve Moskova'ya yürüyüşe destek verdiği düşünülüyor.

Bugün Wagner bağlantılı Telegram kanallarında "kahraman" olarak adlandırılan Utkin'in ismi neredeyse Prigojin kadar sık anılıyor.

İçinde Prigojin ve Utkin'in de olduğu uçak 23 Temmuz'da Tver yakınlarında düşmüştü. Uçakta Prigojin ve Utkin'le birlikte Valeri Çekalov, Yevgeni Makaryan, Sergey Propustin, Aleksandır Totmin, Nikolay Matuseyev, pilotlar Aleksey Levşin ve Rüstem Karimov ile kabin görevlisi Kristina Raspopova hayatını kaybetmişti.
 

Independent Türkçe, Times of Israel, BBC



İran savaş hazırlığı yapıyor: İsrail'e nasıl yanıt vereceği belirlendi

Tahran'da dün düzenlenen protestoda, İsrail saldırısında öldürülen Nasrallah'ın selefi Haşim Seyfettin'in posterleri binalara asıldı (Reuters)
Tahran'da dün düzenlenen protestoda, İsrail saldırısında öldürülen Nasrallah'ın selefi Haşim Seyfettin'in posterleri binalara asıldı (Reuters)
TT

İran savaş hazırlığı yapıyor: İsrail'e nasıl yanıt vereceği belirlendi

Tahran'da dün düzenlenen protestoda, İsrail saldırısında öldürülen Nasrallah'ın selefi Haşim Seyfettin'in posterleri binalara asıldı (Reuters)
Tahran'da dün düzenlenen protestoda, İsrail saldırısında öldürülen Nasrallah'ın selefi Haşim Seyfettin'in posterleri binalara asıldı (Reuters)

Amerikan gazetesi New York Times (NYT), İran'ın İsrail'in olası misilleme saldırısına karşı hazırlığa geçtiğini bildirdi. 

Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İranlı yetkililer, dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in, İsrail'in haftalardır beklenen misilleme saldırısının olası sonuçlarına göre çok sayıda plan hazırlanmasını emrettiğini söylüyor.

İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan iki yetkili, İsrail'in petrol rafinerileri ya da nükleer tesisler gibi hassas yapılarda ciddi hasar yaratması veya üst düzey İranlı yetkilileri hedef alması durumunda, Tahran'ın daha büyük bir saldırıyla buna karşılık vereceğini belirtiyor. 

Kaynaklar, böyle bir durumda İran ordusunun İsrail'e en az 1000 balistik füzeyle saldırı düzenleyebileceğini söylüyor. 

Tahran yönetimi, Hamas lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da ve Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın da Beyrut'ta öldürülmesinin ardından aylardır beklenen misillemeyi 1 Ekim'de yapmıştı. Saldırıda 200'e yakın füze fırlatılmış, bir Filistinli şarapnel nedeniyle ölmüş, iki İsrailli de yaralanmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylemişti ama henüz misilleme gerçekleştirilmedi.

Diğer yandan İranlı yetkililer, Tel Aviv'in misillemede silah depolarını veya askeri üsleri hedef alması durumunda, Tahran'ın savaşı önlemek için buna yanıt vermeyebileceğini ifade ediyor.  

Tahran yönetimine yakın siyasi analistlerden Nasır İmani, NYT'ye şunları söylüyor: 

Yönetim, İsrail'in saldırısı sembolik ve sınırlı kalırsa, işin peşini bırakacağını ve karşılıklı saldırıları sonlandıracağını söylüyor. İran, İsrail'le büyük bir savaşa girmeye hevesli değil. Bölgede gerilimin tırmanmasında herhangi bir fayda görmüyoruz.

İsrail, 1 Ekim'deki misillemenin ardından İran'daki petrol rafinerilerine ve nükleer tesislere saldırma seçeneğini değerlendirmiş, ABD başta olmak üzere Batılı devletler bu planlara karşı çıkmıştı. ABD Başkanı Joe Biden, İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları desteklemeyeceklerini defalarca söylemişti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, geçen hafta yaptığı açıklamada her türlü misillemeye hazır olduklarını belirtmiş ancak savaş çıkmasını istemediklerini söylemişti.

Rus devletine ait medya kuruluşu RT'ye konuşan ve kimliğinin paylaşılmasını istemeyen İranlı bir üst düzey yetkiliyse, 10 Ekim'de yaptığı açıklamada İsrail ordusunun İran'ın petrol altyapısını hedef alması durumunda, Tahran'ın da İsrail'deki üç ana rafineriyi vuracağını söylemişti.

Benzer şekilde İsrail, İran'daki nükleer tesislere saldırı düzenlerse Tahran yönetiminin de İsrail'deki nükleer tesisleri hedef alacağı aktarılmıştı.

Independent Türkçe, New York Times, Times of Israel