Gürcistan'a bağlı Abhazya'yı yöneten ayrılıkçılar: "Rusya'ya bağlanmak istemiyoruz"

Açıklamada, bağımsızlığın tartışmaya açık olmadığı vurgulandı

Abhazya'da 5 bine yakın Rus askerinin konuşlu olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Abhazya'da 5 bine yakın Rus askerinin konuşlu olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
TT

Gürcistan'a bağlı Abhazya'yı yöneten ayrılıkçılar: "Rusya'ya bağlanmak istemiyoruz"

Abhazya'da 5 bine yakın Rus askerinin konuşlu olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Abhazya'da 5 bine yakın Rus askerinin konuşlu olduğu tahmin ediliyor (Reuters)

Gürcistan'in kuzeybatısında ayrılıkçıların kontrolündeki Abhazya'nın fiili yöneticileri bölgenin Rusya tarafından ilhakına karşı olduklarını açıkladı.

Gürcistan'ın bir parçası olmasına karşın, tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Abhazya'nın "Dışişleri Bakanlığı" perşembe günü yaptığı açıklamada, ülkenin Rusya'nın değişmez bir müttefiki olduğu ancak bağımsızlığının tartışmaya açık olmadığı belirtildi.

Abhazya'dan yapılan açıklama, Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev'in Rusya'nın Abhazya ve Güney Osetya'yı ilhak edebileceği yönündeki sözlerinin ardından geldi.

Medvedev geçen hafta yaptığı açıklamada, "Rusya'ya bağlanma fikri hâlâ popüler ve bunun için iyi gerekçeler varsa uygulanabilir" ifadelerini kullanmıştı.

Abhazyalı yetkililer Medvedev'in sözlerinin "jeopolitik rekabetin yoğunlaşmasından" başka bir şeyin işareti olmadığını savundu.

Abhazya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şamba, bölgenin Rusya'ya bağlanması için herhangi bir siyasi girişim olmadığına dikkat çekerken, "Rusya Federasyonu'na bağlanmamız için resmi bir teklif almadık ve ben Abhazya içinde de Rusya'yla böyle bir ilişki dinamiğini savunan bir siyasi yapılanma görmedim" diye konuştu.

Yaklaşık 250 bin kişiye ev sahipliği yapan Abhazya, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasının ardından patlak veren iç savaşla birlikte "de facto" bir devlet olarak varlığını sürdürmüştü.

Yüzlerce Gürcü de, ayrılıkçıların yürüttüğü kampanyayla Rusya'yla sınırı bulunan bölgeden sürülmüştü.

Rusya'yla Gürcistan arasında sonuncusu 2008'de yaşanan bir dizi savaşın ardından Moskova yönetimi bölgeye askeri güç konuşlandırarak Tiflis'e bağlı güçlerin ayrılıkçılara müdahalesini fiili olarak engellemişti.

Independent Türkçe, Politico, Reuters



ABD, Afrika’da “Ukrayna tarzı” maden anlaşması peşinde

M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
TT

ABD, Afrika’da “Ukrayna tarzı” maden anlaşması peşinde

M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)
M23 gerillaları, KDC'deki maden yataklarının bulunduğu bölgeleri elinde tutuyor (Reuters)

ABD, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC) ve Ruanda'ya barış ve maden anlaşması için baskı yapıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu Danışmanı Massad Boulos, Reuters’a verdiği röportajda, bölgeye Batılı ülkelerden milyar dolarlık yatırım yapılmasını sağlayacak bir anlaşma istediklerini söylüyor.

Boulos, KDC ve Ruanda’nın iki ay içinde Beyaz Saray’da anlaşma imzalamasını hedeflediklerini belirtiyor.

KDC'de 23 Mart Hareketi (M23) adlı isyancı grup orduyla mücadeleyi sürdürüyor. Ruanda tarafından yönetildiği öne sürülen örgüt, Goma ve Bukavu gibi iki büyük kentle birlikte maden zengini başka bölgeleri de kontrol ediyor. M23 militanlarının çoğu, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşuyor.

Boulos, iki ülkenin de güvenlik endişelerini giderecek adımları atmasını istediklerini söylüyor. Bu kapsamda Ruanda’nın askerlerini Kongo’dan çekmesi ve M23’e desteğini sonlandırması talep ediliyor. KDC’nin de Ruanda hükümetine karşı savaşan Ruanda’nın Kurtuluşu için Demokratik Güçler (FDLR) örgütüne desteği kesmesi isteniyor.

Trump’ın danışmanı, ilerleme kaydedilip edilmediğinin tespiti için ABD, Katar, Fransa ve Togo’nun yer aldığı bir komite oluşturulduğunu da sözlerine ekliyor.

Boulos, KDC ve Ruanda’nın barış tekliflerinin değerlendirileceğini ve taraflar arasında mutabakata varıldığında maden anlaşmalarının imzalanacağını belirtiyor:

Barış anlaşmasını imzaladığımızda, KDC’yle maden anlaşması da aynı gün tamamlanacak. Ardından Ruanda’yla da farklı ölçekte bir maden anlaşması imzalanacak.

Londra merkezli Financial Times’ın marttaki haberinde, Trump yönetiminin maden anlaşması için KDC lideri Félix Tshisekedi’yle görüşme yaptığı yazılmıştı. ABD’nin, KDC’ye destek karşılığında bakır, kobalt ve uranyum gibi nadir bulunan madenlere erişim istediği aktarılmıştı.

Trump yönetimi, benzer bir anlaşmayı uzun müzakerelerin ardından 30 Nisan’da Ukrayna’yla da imzalamıştı. Anlaşma uyarınca ABD, bugüne kadarki askeri ve finansal desteği karşılığında, Ukrayna’nın nadir toprak elementlerine ve doğal kaynaklarına erişebilecek.

Independent Türkçe, Reuters, FT