Orman yangınları kaçınılmaz: Peki neden?

Doğal bir olay ve bunlardan bazıları önemli ağaç türlerinin yok olmasında faydalı

Orman yangınları kaçınılmaz: Peki neden?
TT

Orman yangınları kaçınılmaz: Peki neden?

Orman yangınları kaçınılmaz: Peki neden?

Nazareth Seferian

2023 yazının ortasında, kuzey yarımkürede çoğumuz bu sahneleri ekranlarda gördük, bazıları ise belki de yerde gördü: Büyük yangınlar nasıl çıkıyor, duman bulutları büyük bir alanı kaplıyor, insanlar kaçıp kurtuluyor ama her şeyini kaybediyor, yüksek ölüm sayıları ve ekonomide büyük hasar. Rodos, Türkiye'deki Kemer, ABD'deki Hawaii, Cezayir, Tunus ve Fas gibi ülkelerdeki tatil yerleri, kontrol edilmesi zor büyük orman yangınları nedeniyle haber bültenlerinde yer alıyor.

Acil kurtarma ve yardım çalışmalarının yanı sıra, uzun vadede kendimize sormamız gereken bazı sorular var. Bu yangınlar iklim değişikliği ile nasıl bağlantılı? Bu bağlantı, gelecekte gezegenimizde düzenli bir özellik olacağı anlamına mı geliyor? Yangınları önlemek için yapabileceğimiz bir şey var mı?

Yangın mevsimi

Çoğu bilim insanı ve çevreci, iklim değişikliğinin orman yangınlarının olma olasılığını artıran ana faktör olduğuna katılıyor. 2021 yılında ABD Ticaret Bakanlığı'na bağlı Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından yapılan bir araştırma, iklim değişikliğinin ABD'deki orman yangınları için uygun hava koşullarının artmasının ana itici gücü olduğunu gösterdi. Bu, belirli bir zamanda havanın içerebileceği nem miktarı ile havada bulunan gerçek nem miktarı arasındaki fark ölçülerek belirlendi. Bu nedenle, sıcaklık ve kuraklıktaki sürekli artış, orman yangınları için koşulları güçlendirecektir ve iklim değişikliği, bu koşulların daha uzun süre boyunca daha şiddetli olduğu yangın mevsimlerine yol açacaktır.

ABD merkezli bir kâr amacı gütmeyen kuruluş olan Environmental Defense Fund, 1970 yılından bu yana, ABD'nin batısındaki orman yangınları sezonunun ortalama uzunluğunun 100 gün arttığını tahmin ediyor. Hatta bu, daha önce bu tür yangınların görülmediği yerlerde bile uygun koşullar yaratıyor. ABD televizyonunda yayınlanan Hawaii'deki yangınlar hakkındaki haberlerde, York Üniversitesi'nden Eric Kennedy "İklim değişikliğinin, yangın sistemleri dediğimiz şeyler üzerinde birçok etkisi olabilir. Onları daha kuru, daha az nemli ve rüzgara daha yatkın hale getirebilir. Hatta daha fazla şimşek oluşmasına neden olabilir. Bu tür koşullar felaket yangınlarına neden olabilir" dedi.

Geçtiğimiz 22 Ağustos'ta Yunanistan'ın Dedeağaç kenti yakınlarındaki bir köyde yanan bir ormanda, Yunanistan'ın kuzeydoğusundaki yangın bölgesinde itfaiye ekipleri Türkiye'den gelen göçmenlere ait olduğuna inanılan 10'dan fazla ceset buldu (AFP)
Geçtiğimiz 22 Ağustos'ta Yunanistan'ın Dedeağaç kenti yakınlarındaki bir köyde yanan bir ormanda, Yunanistan'ın kuzeydoğusundaki yangın bölgesinde itfaiye ekipleri Türkiye'den gelen göçmenlere ait olduğuna inanılan 10'dan fazla ceset buldu (AFP)

Kennedy ayrıca, iklim değişikliğinin, orman yangınları sezonlarının uzunluğunu ve sıklığını artırarak, bunların yönetimini daha da karmaşık hale getirdiğini belirtti. Ayrıca "Bu, iklim değişikliğinin getirdiği ve tüm dünyada yaşanan bir tükenme faktörüdür. Yangın mevsiminin her ülkeye yayılması durumunda, başka ülkelerden yardım almanın daha da zorlaşması muhtemeldir” ifadelerini kulandı. 

Tahmin edilmesi zor bir maliyet

Doğal afet haberlerini duyduğumuzda, aklımıza ilk gelen şey can kayıpları olur. Uyarı sistemleri ve tahliye mekanizmaları başarılı bir şekilde çalıştığında, bu rakamlar neyse ki azalır. Ancak, orman yangınlarının meydana geldiği yerlerde, altyapı, ekonomi ve kültürel miras üzerinde de olumsuz etkiler görülür.

Hawaii Adası'ndaki Maui'deki tarihi Lahaina şehri, bunun en son örneği oldu. Uydu görüntüleri, bir zamanlar geleneksel zanaatkârlara ve canlı bir deniz topluluğuna ev sahipliği yapan, neredeyse her gün saat 17.00'de bir gökkuşağına sahne olan ve önemli bir turistik cazibe merkezi olan şehrin, Ağustos 2023'te büyük ölçüde harabeye döndüğünü gösteriyor. Yangın, bin 700'den fazla binaya zarar verdi veya yok etti ayrıcaonlarca can aldı. Daha genel bir bakışla, Environmental Defense Fund 2017'den 2021'e kadar orman yangınları hakkında bir çalışma yaptı. ABD'deki toplam yangının sebep olduğu maliyetin 80 milyar doların üzerinde olduğunu tahmin etti.

Yalnızca ABD’deki orman yangınlarının 2017 ile 2021 yılları arasında 80 milyar dolardan fazlaya mal olduğutahmin ediliyor.”

Afet sonrası yeniden inşa çabaları her zaman pahalıdır ve bu, gelecekteki kontrol edilemeyen yangınları önlemenin maliyetiyle karşılaştırılarak değerlendirilmeli. Kamu kurumları iklim değişikliği gibi faktörleri ele alarak orman yangını olasılığını azaltacak çözümlere yatırım yapacak mı?

Çevresel bir ihtiyacı mı tetikliyor?

Çoğu bilim insanı, orman yangınlarının doğal bir olgu olduğunu ve bunları tamamen ortadan kaldırmaya çalışmamamız gerektiğini belirtiyor. Bazı orman yangınları faydalı, hatta gereklidir. Örneğin, iğne yapraklı ormanlar, çok yüksek ve çok eski ağaçlara sahiptir. Bu ağaçlar, toprağa yeterince güneş ışığı gelmesini engeller ve bu da yeni tohumların filizlenmesini ve büyümesini zorlaştırır. Bu nedenle, orman yangınları, eski ağaçları temizleyerek ve küçük ağaçların büyümesi için uygun koşullar sağlayarak, ormanın canlı kalmasını ve bir sonraki nesle aktarılmasını sağlar.

Orman yangını uzmanı Jim Schultz, “Yangınlar aynı zamanda daha geniş ekosistemin tamamı için de önemlidir. Ağaçları gençleştirecek orman yangınları olmasaydı, ormandaki önemli ağaç türleri ve onlara bağımlı olan organizmaların çoğu yok olacaktı. Yangına bağlı bir ormanda uzun bir süre yangın çıkmadan geçerse, bu durum, insanların mallarını gözden kaçırmadan, hayatlarını tehlikeye atmadan, tüm ormanı yok edebilecek yıkıcı bir yangın riskini artırır. Bu nedenle orman korucuları bazen kasıtlı olarak kontrollü yangınlar başlatırlar” dedi.

23 Ağustos 2023, Yunanistan'ın Argos kenti yakınlarındaki Akova köyünde bir yangın söndürme uçağı görev yapıyor. Ülke genelinde toplam 209 orman yangını çıktı. (EPA)
23 Ağustos 2023, Yunanistan'ın Argos kenti yakınlarındaki Akova köyünde bir yangın söndürme uçağı görev yapıyor. Ülke genelinde toplam 209 orman yangını çıktı. (EPA)

İklim değişikliğiyle mücadele etmek, orman yangınlarının olasılığını azaltmanın en önemli yoludur. İklim değişikliği, orman yangınlarının daha sık, daha şiddetli ve kontrol edilmesi daha zor olmasına neden oluyor. Fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, iklim değişikliğiyle mücadeleye ve orman yangınlarının olasılığını azaltmaya yardımcı olacaktır.

Açıktır ki iklim değişikliği sorununun çözümü kolay olmayacak. Uzmanlara göre, teorik düzeyde basit görünse de, küresel düzeyde, birçok ülkedeki vatandaşların sorunun farkına varması ve tüketiciler ve vatandaşlar olarak seçimleri ve davranışları yoluyla buna katkıda bulunabileceklerini anlaması gerekiyor. Bu gerçekleşinceye kadar, ormanları ve yerleşim yerlerini yok eden ve şehirlere ve köylere daha fazla zarar veren daha fazla yangın göreceğiz. Bir şey olma olasılığı arttıkça, neredeyse kaçınılmaz hale gelir.

* Şarku’l Avsat okurları için Londrta merkezli Al Majalla dergisinden tercüme edilmiştir



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.