Şi'den "Çin İslamı" çağrısı

Çin Devlet Başkanı Şi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne gerçekleştirdiği ziyarette toplumsal istikrara vurgu yaptı

Sincan'da ‘Ulusal birlik, tüm etnik gruplardan insanların can damarıdır’ yazılı afişin önünde duran Çinli bir polis (AFP)
Sincan'da ‘Ulusal birlik, tüm etnik gruplardan insanların can damarıdır’ yazılı afişin önünde duran Çinli bir polis (AFP)
TT

Şi'den "Çin İslamı" çağrısı

Sincan'da ‘Ulusal birlik, tüm etnik gruplardan insanların can damarıdır’ yazılı afişin önünde duran Çinli bir polis (AFP)
Sincan'da ‘Ulusal birlik, tüm etnik gruplardan insanların can damarıdır’ yazılı afişin önünde duran Çinli bir polis (AFP)

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni ziyaret etti. Şi, ender ziyaretlerinden biri olan dün (Cumartaesi) gerçekleştirdiği ziyarette yerel yetkilileri, Pekin'in ağır insan hakları ihlalleriyle suçlandığı istikrarsız bölgede ‘İslam’ın Çinleştirilmesine tam destek vermeye ve yasa dışı dini faaliyetleri etkili bir şekilde kontrol altına almaya’ çağırdı.

Çin devlet yayın organı CCTV’ye göre Şi, 2022 yılının temmuz ayından bu yana Sincan'a yaptığı ilk ziyaret sırasında ‘önceliğin her zaman toplumsal istikrarın korunmasına verilmesi gerektiğini’ belirterek, “Kalkınma için istikrardan yararlanmalıyız” dedi. CCTV, Şi’nin terörizme ve bölücülüğe karşı mücadelenin artırılmasının yanı sıra sosyal istikrar ve hukukun üstünlüğü alanındaki çalışmaların normalleştirilmesi çabalarını birleştirmenin önemini vurguladığını aktardı. Habere göre Şi, “Çin tarzı modernleşme sürecinde güzel, birleşik, uyumlu, zengin ve refah içinde daha iyi bir Sincan inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Çin hükümeti, ana karanın kuzeybatısında yer alan Sincan Uygur Özer Bölgesinde ‘terörizm ve radikalizm’ olarak tanımladığı duruma karşı yıllarca kampanya sürdürdü. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) bildirdiğine göre ülkede azınlık olan Uygur Türklerinden ve diğer Müslüman azınlıklardan çok sayıda kişi tutuklandı.

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından geçtiğimiz yıl yayınlanan bir raporda, Sincan’da ‘insanlığa karşı suçlar işlenmiş olabileceği’ belirtildi. ABD ve diğer ülkeler ise bölgede yaşananları ‘soykırım’ olarak nitelendiriyor.

Çin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygur Türklerinin zorla çalıştırıldığı iddialarını şiddetle reddederken, bölgede eğitim programları, çalışma planları ve daha iyi bir eğitimle radikalizmin ortadan kaldırılmasına yardımcı olduğunu vurguluyor.

Çin Devlet Başkanı Şi, dün bölgede yaptığı konuşmada, yetkililerin ‘Sincan'da olumlu yönde tanıtım kampanyaları yapmaları, açıklık ve özgüven atmosferi yaratmaları ve aynı zamanda kamuoyunu yanlış yönlendirecek her türlü olumsuz ve zararlı söylemi reddetmeleri’ gerektiğini vurguladı. Şi, bölgenin yurt içi ve yurt dışından turistlere açılması gereğinin de altını çizdi.



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.