Medvedev: Moskova’nın Batı’daki muhaliflerinin herkesi 3. Dünya Savaşı’na itiyor

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev (EPA)
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev (EPA)
TT

Medvedev: Moskova’nın Batı’daki muhaliflerinin herkesi 3. Dünya Savaşı’na itiyor

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev (EPA)
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev (EPA)

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitri Medvedev, Moskova’nın Batı’daki muhaliflerinin herkesi 3. Dünya Savaşı’na ittiğini söyledi.

TASS ve RT’ye konuşan Medvedev, “Rusya'nın Gürcistan’ın 2008’deki saldırganlığına verdiği sert tepki, ABD ve NATO müttefiklerine Moskova’nın endişelerini dinleme ihtiyacı konusunda güçlü bir sinyal vermeliydi” dedi.

Medvedev açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü;

Doğrusunu söylemek gerekirse, bu sinyalleri Rusya’dan duysalardı kesinlikle daha iyi olurdu. O zaman dünya 3. Dünya Savaşı tehdidiyle karşı karşıya kalmayacaktı. Aslında rakiplerimiz herkesi 3. Dünya Savaşı’na doğru itiyor. Sinyallerimizi duyamadılar.

7-8 Ağustos 2008 gecesi, Tiflis’in askeri operasyon başlatmasının ardından Rus ordusu, Moskova’ya bağlı ayrılıkçı Güney Osetya bölgesine destek amacıyla Gürcistan’a müdahale etti.

Moskova güçleri 5 gün içerisinde Gürcü ordusuna ağır kayıplar verdirdi ve başkent Tiflis’i işgal etme tehdidinde bulundu.

O günden bu yana, Rusya’nın Gürcistan ile ilişkilerinde iyileşme olmasına rağmen, Medvedev birkaç gün önce Batı’yı, ülkenin NATO’ya olası katılımını tartışarak ülke çapında gerilimi artırmakla suçlamıştı.

Medvedev daha önceki açıklamalarında da, ‘Batı’nın Ukrayna’da yenilgisinin kaçınılmaz olduğunu’ belirterek, Rusya’nın Kiev rejimi tamamen devrilene kadar durmaması gerektiğini vurguladı.



Trump’ın fon kesme tehdidi Harvard’ı alarma geçirdi: 750 milyon dolar borç alınacak

Filistin'e destek eylemlerinde Harvardlı öğrenciler, okulun İsrailli firmalarla işbirliğini sonlandırmasını istemişti (Reuters)
Filistin'e destek eylemlerinde Harvardlı öğrenciler, okulun İsrailli firmalarla işbirliğini sonlandırmasını istemişti (Reuters)
TT

Trump’ın fon kesme tehdidi Harvard’ı alarma geçirdi: 750 milyon dolar borç alınacak

Filistin'e destek eylemlerinde Harvardlı öğrenciler, okulun İsrailli firmalarla işbirliğini sonlandırmasını istemişti (Reuters)
Filistin'e destek eylemlerinde Harvardlı öğrenciler, okulun İsrailli firmalarla işbirliğini sonlandırmasını istemişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Filistin’e destek protestolarına yanıt olarak federal fonları kesme tehdidinin ardından Harvard Üniversitesi borç almayı planlıyor. 

Bloomberg’ün aktardığına göre prestijli üniversite, Wall Street’e 750 milyon değerinde vergilendirilebilir borç senedi (tahvil) satmayı hedefliyor.

Üniversite yönetiminden yapılan açıklamada, bunun bir “acil durum planı” olarak devreye konacağı, “akademik çalışmaların ve araştırmaların ilerletilmesi için gereken kaynakların değerlendirildiği” belirtildi. 

Trump yönetimi, ABD’de geçen yıl patlak veren İsrail karşıtı eylemlere dair sert adımlar atıyor. Washington, prestijli üniversitelere sağlanan toplamda 9 milyar dolarlık fonu tekrar gözden geçiriyor. 

Beyaz Saray’ın geçen hafta Harvard’a gönderdiği mektupta, herhangi bir eylemde protestocuların maske takmasının yasaklanması, çeşitlilik, eşitlik ve katılım esaslı programların sonlandırılması, gerekli görülen durumlarda güvenlik güçleriyle işbirliği yapılması gibi talepler sunulmuştu. Bunların karşılanmaması durumunda federal fonun kesileceği bildirilmişti. 

Harvard Üniversitesi, mektubun taraflarına ulaştığını doğrularken taleplere ilişkin henüz açıklama yayımlamadı. 

Diğer yandan Harvard yönetimi, Ortadoğu Çalışmaları Merkezi (CMES) Direktörü Prof. Dr. Cemal Kafadar ve yardımcısı Rosie Bsheer'i geçen ay görevden almıştı. CMES’in bazı çalışmalarının “Yahudi düşmanlığı içerdiği” öne sürülmüştü. 

Trump, ABD’deki Filistin'e destek eylemlerinin başlangıcına sahne olan Columbia Üniversitesi’ni de kampüste “antisemitizme karşı” önlemler alınmaması halinde fonları kesmekle tehdit etmişti. Columbia, kendilerine tanınan sürenin son gününde Trump’ın taleplerinden bazılarının kabul edildiğini duyurmuştu. 

Columbia’daki Filistin’e destek eylemlerinin önde gelen isimlerinden aktivist Mahmud Halil’in gözaltına alınması da gündem olmuştu. Trump, Halil’in “Hamas destekçisi” olduğunu ve sınır dışı edilmesi gerektiğini ileri sürmüştü.

Ayrıca Tufts Üniversitesi’nde doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınması da tartışma yaratmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin sınır dışı edileceğini açıklamış, daha sonra federal yargıç Denise Casper, sınır dışı sürecini durdurma kararı vermişti. Louisiana'daki bir gözaltı tesisine götürülen Öztürk, tekrar Vermont’ta yargılanacak.

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024’te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times’ın verilerine göre temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Bloomberg, Reuters