Prigojin uçak kazasında öleceğini biliyor muydu?

Wagner lideri Yevgeniy Prigojin (AP)
Wagner lideri Yevgeniy Prigojin (AP)
TT

Prigojin uçak kazasında öleceğini biliyor muydu?

Wagner lideri Yevgeniy Prigojin (AP)
Wagner lideri Yevgeniy Prigojin (AP)

Rus paramiliter grubu Wagner’in kurucusu ve lideri Yevgeniy Prigojin’in eski bir açıklamasında ülkesine yalan söylemektense öldürülmeyi tercih edeceğini söylemesi ve havada parçalara ayrılan bir uçaktan bahsetmesi ölümüyle ilgili spekülasyonlara yol açtı.

Rusya Sivil Havacılık Kurumu, geçtiğimiz hafta Moskova’nın kuzeybatısında düşen, Prigojin ve beraberindeki dokuz kişiyi taşıyan özel uçakta kurtulan olmadığını bildirdi.

Kremlin, Prigojin’in Haziran ayında Rus askeri yetkililere karşı başlattığı isyandan iki ay sonra yaşanan uçak kazasında ‘rolü olduğuna’ dair suçlamaları reddetti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre, Prigojin’in 29 Nisan’da Rus askeri bloggerı Semyon Pegov’a verdiği demeçten alınan 40 saniyelik bir video yeniden gündeme geldi.

Prigojin söz konusu videoda, Rusya’nın felaketin eşiğinde olduğunu, çünkü ülkenin savunma kurumundaki üst yönetime boyun eğmeyi reddeden ve doğruyu söyleyenlerin yavaş yavaş uzaklaştırıldığını dile getirmişti.

Wagner lideri, Wagner’e yakın Gri Bölge (Grey Zone) isimli Telegram kanalında yayınlanan videoda şunları söylemişti;

“Bugün kaynama noktasına ulaştık. Neden bu kadar dürüst konuşuyorum? Çünkü bu ülkede yaşamaya devam edecek insanların önünde benim buna hakkım yok. Artık onlara yalan söyleniyor. Beni öldürseniz daha iyi olur. Ama yalan söylemeyeceğim. Dürüstçe söylemeliyim ki Rusya felaketin eşiğinde. Eğer bugün bu çarklar düzeltilmezse, uçak havada parçalara ayrılır.”

Videonun Gray Zone’da yayınlanmasının ardından, birkaç saat içinde yüzlerce yorum geldi.

Bazı kişiler Prigojin’in hayatta olduğunu öne sürdü.

Bir kesim Kremlin’in olayla ilgisi olduğunu ima ederken, bazıları Fransa’yı, bazıları da Ukrayna’yı suçladı.

Bir Telegram kullanıcısı, Ukrayna’nın ABD özel servisleri ve ‘Anglo-Saksonların’ emriyle Prigojin’i öldürdüğünü iddia ederek, “Böyle bir kahramanı kaybetmek bizim için kabul edilebilir değil” diye ekledi.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP