Chandrayaan-3 uzay aracının Ay'daki ilk verileri yayımlandıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4511791-chandrayaan-3-uzay-arac%C4%B1n%C4%B1n-aydaki-ilk-verileri-yay%C4%B1mland%C4%B1
Chandrayaan-3 uzay aracının Ay'daki ilk verileri yayımlandı
Hindistan'a ait Chandrayaan-3 uzay keşif aracının bünyesindeki iniş aracı Vikram, Ay'ın sıcaklığına ilişkin ilk verileri Hindistan Uzay Araştırmaları Merkezine (ISRO) iletti
Chandrayaan-3 uzay aracının Ay'daki ilk verileri yayımlandı
(AA)
Hint haber ajansı Asia News International'ın (ANI) haberine göre, ISRO, Ay'ın yüzeyine başarıyla inen Chandrayaan-3'ün iniş aracı Vikram'ın üzerine takılı Ay'ın ısıl iletkenliği ve sıcaklığının ölçümünü yapan "ChaSTE" isimli sistemle elde edilen ilk verileri paylaştı.
ISRO, X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, Ay yüzeyinin 8 santimetre derinliğinde kaydedilen sıcaklığın eksi 10 santigrat dereceye düştüğünü ve yüzeye yaklaştıkça sıcaklık artışının gözlemlenebileceğini açıkladı.
Yüzeyin üzerinde kaydedilen sıcaklığın 50-60 santigrat derecede seyrettiğini kaydeden ISRO, verilere ilişkin olarak, Ay'ın güney kutbu için böyle bir profilin ilk kez çıkarıldığına işaret ederek, incelemelerin sürdüğünü belirtti.
Hindistan, Ay'a yumuşak iniş gerçekleştiren 4'üncü ülke olmuştu
Hindistan'ın Ay'ın güney kutup bölgesinde inceleme yapması için 14 Temmuz'da uzaya gönderdiği Chandrayaan-3'ün, 23 Ağustos'ta Ay'a başarılı iniş yaptığı bildirilmişti.
Chandrayaan-3 uzay keşif aracının başarılı inişiyle Hindistan, ABD, eski Sovyetler Birliği ve Çin'den sonra Ay'a yumuşak iniş gerçekleştiren 4'üncü ve Ay'ın "güney kutbu yakınlarına yumuşak iniş yapabilen" ilk ülke olmuştu.
Ay'ın yüzeyini incelemesi hedeflenen iniş platformu ve gezginci araç modüllerinden oluşan yaklaşık 3,9 ton ağırlığındaki Chandrayaan-3'ün, bilim insanlarının donmuş su ve değerli elementlerin önemli rezervlerini barındırabileceğine inandıkları, keşfedilmemiş bir bölge olan Ay'ın güney kutbuna inişinin ardından 14 gün görev yapacağı açıklanmıştı.
İki eski Mossad ajanı, Lübnan'daki çağrı cihazı patlamaları hakkında yeni detaylar açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5094392-i%CC%87ki-eski-mossad-ajan%C4%B1-l%C3%BCbnandaki-%C3%A7a%C4%9Fr%C4%B1-cihaz%C4%B1-patlamalar%C4%B1-hakk%C4%B1nda-yeni
İki eski Mossad ajanı, Lübnan'daki çağrı cihazı patlamaları hakkında yeni detaylar açıkladı
Hizbullah üyelerine ait çağrı cihazlarının patlamasının ardından yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'ne götüren bir ambulans (AFP)
İki eski İsrail istihbarat ajanı, üç ay önce bubi tuzaklı çağrı cihazları ve telsizler kullanarak Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah mensuplarını hedef alan operasyona ilişkin yeni ayrıntılar açıkladı.
Hizbullah, İsrail ile Hamas arasında savaşın fitilini ateşleyen 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısının ardından İsrail'i vurmaya başladı.
Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre iki ajan, CBS'in 60 Dakika programında dün (Pazar) akşam yayınlanan bir haberde kimliklerini gizlemek için maske takarak ve seslerini değiştirerek konuştular.
Ajanlardan biri, operasyonun on yıl önce, Hizbullah'ın düşmanı İsrail'den satın aldığını fark etmediği gizli patlayıcılar içeren telsizlerle başladığını söyledi. Bu cihazlar geçtiğimiz eylül ayında, çağrı cihazı vericilerinin patlamasına kadar patlamamıştı.
Michael adını kullanan ajan “Hayali bir dünya yarattık” dedi.
İkinci ajana göre, planın çağrı cihazlarının kullanıldığı ikinci aşaması, Mossad'ın Hizbullah'ın Tayvan merkezli bir şirketten çağrı cihazı satın aldığını öğrenmesinin ardından 2022 yılında başladı.
İddiaya göre çağrı cihazlarının içine gizlenen patlayıcı miktarını sığdırmak için biraz daha büyük yapılması gerekiyordu. Yakındaki insanlara zarar vermeden sadece savaşçıya zarar verecek doğru patlayıcı miktarını bulmak için mankenler üzerinde birkaç kez test edildi.
Şarku’l Avsat’ın AP'den aktardığı habere göre göre Mossad ayrıca, bir kişinin çağrı cihazını cebinden çıkarmasını sağlayacak kadar acil bir zil sesi bulmak için çeşitli zil seslerini de test etti.
Gabriel ismini kullanan ikinci ajan, Hizbullah'ı cihazları daha büyük çağrı cihazlarıyla değiştirmeye ikna etmenin iki hafta sürdüğünü, bunun için de kısmen sahte YouTube reklamları kullanarak cihazların toza ve suya dayanıklı ve uzun pil ömrüne sahip olduğunu iddia ettiklerini söyledi.
Ajan ayrıca, Tayvan'ın Gold Apollo şirketini farkında olmadan Mossad ile iş birliği yapması için kandırmak amacıyla Macaristan merkezli bir şirket de dahil olmak üzere paravan şirketlerin kullanıldığını anlattı.
Hizbullah da paravan şirketin İsrail ile çalıştığından habersizdi. Gabriel, “Bizden alım yaptıklarında Mossad'dan alım yaptıklarını bilmiyorlardı. Truman Show gibiydik, her şey perde arkasında kontrol altındaydı. Onların deneyiminde ise her şey doğal akışında ilerliyordu. İş adamları, pazarlama, mühendisler, showroom vs. her şey yüzde 100 orijinaldi” ifadelerini kullandı.
Eylül ayına gelindiğinde Hizbullah’ın elinde 5 bin çağrı cihazı vardı.
İsrail saldırıyı 17 Eylül'de Lübnan genelinde çağrı cihazlarının çalmaya başlamasıyla başlattı. Cihazlar, kişi gelen şifreli mesajı okumak için düğmelere basmasa bile patlıyordu.
Ertesi gün Mossad telsizleri aktif hale getirdi ve cihazlardan bazıları çağrı cihazı saldırılarında ölen 30 kadar kişinin cenazesinde patladı.
Gabriel amacın Hizbullah üyelerini öldürmekten çok bir mesaj vermek olduğunu söyledi.
Saldırıyı izleyen günlerde İsrail savaş uçakları Lübnan'daki hedefleri vurarak binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail'in sığınağına bomba atması sonucu öldürüldü.
Michael adını kullanan ajan, çağrı cihazlarının patlamasından bir gün sonra Lübnan'da insanların klimalarını açmaya korktuklarını, çünkü onların da patlayacağını düşündüklerini söyledi. Michael, “Gerçek bir korku vardı” dedi.
Bunun kasıtlı olup olmadığı sorulduğunda ise şunları söyledi: “Kendilerini savunmasız hissetmelerini istiyoruz ve hissediyorlar da. Çağrı cihazlarını tekrar kullanamayız. Çünkü bunu zaten yaptık. Zaten bir sonraki aşamaya geçtik. Şimdi bir sonraki aşamanın ne olacağını tahmin etmeye çalışmak zorunda kalacaklar.”