Libya Yahudi Birliği Başkanı: Libya ile İsrail arasındaki görüşmeler 6 yıl önce başladı

Libya Yahudi Birliği Başkanı Raphael Luzon ve Libya eski Medya, Kültür ve Eski Eserler Bakanı Ömer el-Gavairi 2017’de Rodos’taki bir toplantıda (Facebook)
Libya Yahudi Birliği Başkanı Raphael Luzon ve Libya eski Medya, Kültür ve Eski Eserler Bakanı Ömer el-Gavairi 2017’de Rodos’taki bir toplantıda (Facebook)
TT

Libya Yahudi Birliği Başkanı: Libya ile İsrail arasındaki görüşmeler 6 yıl önce başladı

Libya Yahudi Birliği Başkanı Raphael Luzon ve Libya eski Medya, Kültür ve Eski Eserler Bakanı Ömer el-Gavairi 2017’de Rodos’taki bir toplantıda (Facebook)
Libya Yahudi Birliği Başkanı Raphael Luzon ve Libya eski Medya, Kültür ve Eski Eserler Bakanı Ömer el-Gavairi 2017’de Rodos’taki bir toplantıda (Facebook)

İsrail, Dışişleri Bakanı Eli Cohen’in geçen hafta İtalya’da Libyalı mevkidaşı Necla el-Menguş ile bir araya geldiğini ve bunun iki ülkenin üst düzey diplomatları arasındaki ilk resmi görüşme olduğunu duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel gazetesinden aktardığı habere göre, Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Dışişleri Bakanı Menguş’u İsrailli mevkidaşı Cohen ile görüşmesi nedeniyle açığa aldı.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti tarafından yapılan açıklamada, “Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş’un açığa alınması ve hakkında soruşturma açılmasına karar verildi” ifadeleri yer aldı.

Libya Dışişleri Bakanlığı ise toplantının, İtalya Dışişleri Bakanı ile yapılan toplantı sırasında gayri resmi ve hazırlıksız olarak gerçekleştini belirtti.

Bakanlık, İsrail ile normalleşmeye yönelik herhangi bir adım atılmayacağını da kaydetti.

İsrail’in toplantıya ilişkin açıklamasının ardından, Libya medyasında yer alan bazı haberlerde ‘görüşmenin olası planlayıcısı’ olarak Libya Yahudi Birliği Başkanı Raphael Luzon işaret edildi.

The Times of Israel’e dün (Pazar) geç saatlerde röpartaj veren Luzon, son diplomatik görüşmeyle bağlantısı olmasa da yaklaşık altı yıl önce üst düzey İsrailli ve Libyalı yetkililer arasında sağladığı ve geçen haftaki toplantının yolunu açan ilk temaslardan bahsetti.

Luzon, Haziran 2017’de, Yunanistan’ın Rodos adasında iki ülkeden delegasyonları buluşturan bir toplantı düzenlediğini hatırlattı.

Bu toplantıda İsrail, annesi Libyalı olan dönemin Sosyal Eşitlik Bakanı Gila Gamliel, İletişim Bakanı Ayoub Kara, Knesset Başkan Yardımcısı Yehiel Bar ve yine Libya kökenli emekli Tümgeneral Yom Tov Samia tarafından temsil edildi.

Rodos’taki Libya heyetine ise dönemin Medya, Kültür ve Eski Eserler Bakanı Ömer el-Gavairi başkanlık etti.

O dönemde ülke iki ayrı hükümetin yönetimi altındaydı ve bu durum farklı bir biçimde de olsa bugün de varlığını sürdürüyor.

Üç gün boyunca Rodos Palace Oteli’nde düzenlenen konferansta, İsrail ile Arap dünyası arasında 1967’de yaşanan Altı Gün Savaşı’nın ardından Yahudilerin Libya’dan sürülmesinin 50. yıldönümüne odaklanıldı. 

Libyalı delege, konferansta Libyalı Yahudilerin ülkeye dönme ve uğradıkları kayıplar için tazminat alma haklarına ilişkin konuştu.

FOTO: Luzon, 2010 yılında başkent Trablus’a yaptığı ziyaret sırasında (Facebook)
Luzon, 2010 yılında başkent Trablus’a yaptığı ziyaret sırasında (Facebook)

Luzon, Rodos toplantısını takip eden yıllarda İsrailli ve Libyalı yetkililer arasında İtalya, Tunus ve Yunanistan’da bir dizi toplantı yapıldığını dile getirerek şunları ekledi:

Bir noktada konu ele alınamayacak kadar hassastı ve konuyu diplomatlara devrettim. İki üst düzey diplomatın geçen haftaki görüşmesi, altı yıllık çalışmanın sonucuydu. Bunun çok daha erken gerçekleşmesi gerekirdi, ancak Libya’daki mevcut istikrarsızlık buna izin vermedi.

Luzon, Libya’nın ikili görüşmeye ilişkin ‘ani U dönüşünü’ İsrail’in açıklamasının ardından yaşanan iç tepkiye bağlayarak şu ifadelerle devam etti:

Görüşmeye ilişkin duyurudan sonraki saatlerde bazı radikaller sokaklara döküldü ve İsrail bayraklarını yaktı. Başbakan, radikal İslamcıların rehinesidir. İsrail’in, bunu açıklamadan önce muhtemelen Libya’yı ve onun iç dinamiklerini anlayan birine danışması gerekirdi.

Libyalı yetkililerin ‘İsrail'in çölü çiçeklendirme’ becerisine hayranlık duyduğunu söyleyen Luzon, “Günümüzün Libyalı liderlerinin hedeflerinden biri, Fas’ın yaptığı gibi, İsrail’in bilimsel ilerlemeleri ve dünyaca ünlü sulama ve tarım teknolojisine erişim sağlamaktır” dedi.

Luzon ayrıca, ayrıntılara girmese de kısmen kendi arabuluculuğu sayesinde bazı İsrail teknolojilerinin halihazırda Libya’da gayri resmi olarak konuşlandırıldığını iddia etti.

Times of Israel’de yer alan habere göre, İsrail ile ilişkileri geliştirmenin bir diğer önemli unsuru da ABD’nin gözüne girmek olacak.

Libya hala iki ayrı hükümetin yönetimi altında. Ülkenin batısı uluslararası alanda tanınan Dibeybe’nin yönetimi altındayken, Halife Hafter öncülüğündeki rakip hükümet doğuyu yönetiyor.

2021’de Hafter’in oğlunun İsrailli yetkililerle gizli bir toplantı için İsrail’i ziyaret ettiği ve burada İsrail’in desteği karşılığında iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurmayı teklif ettiği bildirildi.

Luzon’un Libya’yı en son ziyareti 2012’de, yani Kaddafi’nin devrilmesinden hemen sonraydı.

Bu ziyaret sırasında radikal milisler tarafından kaçırılan Luzon, serbest bırakılmadan önce sekiz gün alıkonuldu.

Luzon, o zamandan beri uzun süredir kamuoyu önünde pek görülmemesine rağmen, ülkede hala popüler bir figür.

Luzon, yerel politikacılardan bir sonraki parlamento seçimlerinde aday olma yönünde talepler aldığını iddia ediyor.



Rubio: Trump ve Putin'in görüşmesi öncesinde aşılması gereken birçok engel var

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2018 yılında Arjantin'de düzenlenen G20 zirvesinde (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2018 yılında Arjantin'de düzenlenen G20 zirvesinde (Reuters)
TT

Rubio: Trump ve Putin'in görüşmesi öncesinde aşılması gereken birçok engel var

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2018 yılında Arjantin'de düzenlenen G20 zirvesinde (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2018 yılında Arjantin'de düzenlenen G20 zirvesinde (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek amacıyla yapılacak toplantının önündeki “çok sayıda engeli” aşmak için “hala yapılacak çok iş olduğunu” açıkladı.

Rubio, Beyaz Saray'ın Trump'ın Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşmeye “açık” olduğunu açıklamasının ardından Fox Business'a verdiği demeçte, "Bugün iyi bir gündü, ancak önümüzde hala çok iş var. Hala aşılması gereken birçok engel var ve bunu önümüzdeki birkaç gün, birkaç saat, belki de önümüzdeki birkaç hafta içinde başarabileceğimizi umuyoruz."

New York Times gazetesi ve CNN’nin haberine göre görüşmelere yakın kaynaklar, Özel temsilcisi Steve Wiggoff'un Moskova'ya yaptığı “verimli” ziyaretin ardından, ABD Başkanı’nın dün Avrupalı liderlere, önümüzdeki hafta Putin ile şahsen görüşmek ve ardından Putin, Zelenskiy ve kendisinin katılacağı üçlü bir toplantı düzenlemek istediğini söylediğini bildirdi.

Witkoft, Trump'ın Rusya'ya Ukrayna'daki savaşı sona erdirmesi için verdiği sürenin dolmasından iki gün önce dün Moskova'da Rusya Devlet Başkanı ile bir araya geldi. Aksi takdirde daha fazla yaptırımla karşı karşıya kalacaktı.

Rubio, “Başkan savaşa son vermek istiyor. Önümüzdeki günlerde Avrupalı ve Ukraynalı müttefiklerimizle bu konuda ne kadar ilerleme kaydedebileceğimizi görmek için görüşmeler yapacağız" dedi.

Şöyle devam etti: “Ardından, ilerlemenin devam etmesini ve çok yakında, umarız yakın gelecekte Başkan'ın, Vladimir Putin ve Başkan Zelenskiy ile bir araya gelme fırsatı bulmasını umuyoruz.”

“Ancak bunun gerçekleşmesi için önce birçok şeyin olması gerektiği açık.”