İsrail muhalefeti, Netanyahu hükümetini diplomasiye zarar vermekle suçladı

Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Eli Cohen (solda) Temmuz ayında yapılan bir toplantıda (EPA)
Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Eli Cohen (solda) Temmuz ayında yapılan bir toplantıda (EPA)
TT

İsrail muhalefeti, Netanyahu hükümetini diplomasiye zarar vermekle suçladı

Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Eli Cohen (solda) Temmuz ayında yapılan bir toplantıda (EPA)
Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Eli Cohen (solda) Temmuz ayında yapılan bir toplantıda (EPA)

İsrail’de muhalefet liderleri, Dışişleri Bakanı Eli Cohen’in, Libyalı mevkidaşı Necla el-Menguş ile görüşmesinin açıklanmasını sert bir şekilde eleştirerek, bu adımı ‘İsrail diplomasisi için dev bir patlayıcının infilak etmesi’ olarak değerlendirdi.

Bazıları bu sorunu ‘Cohen’in deneyimsizliğinin kanıtı’ olarak görürken, diğerleri de bu konudaki sorumluluğu Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin taşıdığını vurguladı.

Muhaliflere göre, hükümetin başarısızlıklarına Libya ile ilişkilerin ötesine geçen diplomatik bir sıkıntı daha eklendi.

Bu konu, toplantıya ev sahipliği yapan İtalya’yı ve İsrail'in bölgesel durumunu iyileştirmesine yardım etmek isteyen ABD’yi de rahatsız etti.

FOTO: İsrailli muhalefet lideri Yair Lapid (DPA)
İsrailli muhalefet lideri Yair Lapid (DPA)

Muhalefetteki Gelecek Var (Yeş Atid) Partisi lideri Yair Lapid, dün sosyal medya platformu X üzerinden konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;

“Küresel toplum bu sabah İsrail ve Libya dışişleri bakanlarının toplantısını sorumsuzca sızdırmasına bakıp kendilerine şu soruyu soruyor: Burası dış ilişki yürütebileceğimiz bir ülke mi? Burası güvenilebilecek bir ülke mi?”

Önceki hükümette dışişleri bakanı ve daha sonra başbakan olarak görev yapan Lapid, bu tür toplantıların gizli tutulmasının, geçmişte İsrail ile ilişkisi olmayan ancak daha sonra diplomatik ilişkiler kuran ülkeler arasında güven oluşmasına yardımcı olduğunu vurguladı.

Lapid, Cohen’in toplantıya ilişkin açıklamasını ‘amatörce ve sorumsuzca’ olarak nitelendirerek, “Bu, İsrail hükümetinin hassas diplomatik meseleleri ele alma konusunda güvenilemeyeceğini kanıtlıyor” diye ekledi.

FOTO: Ulusal Birlik Partisi Başkanı ve resmi Kamp Koalisyonu lideri Benny Gantz (DPA)
Ulusal Birlik Partisi Başkanı ve resmi Kamp Koalisyonu lideri Benny Gantz (DPA)

Eski Savunma Bakanı ve muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz, “İsrail’in dış ilişkileri hassas ve ciddi bir konu, özellikle de Arap ülkeleriyle ve kesinlikle resmi ilişkilerimiz olmayan ülkelerle ilişkiler söz konusu olduğunda” dedi.

Üst düzey hükümet yetkilileri, Cohen’in İsrail’in dış ilişkilerine ciddi zarar verdiğini söyleyerek, buna örnek olarak, Nijer’in yanı sıra Endonezya’nın Cohen’in sızıntıları nedeniyle İsrail ile temasları durdurma kararını gösterdi.

İsrail medyasında yer alan haberlerde, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın Cohen’in davranışları nedeniyle ‘kazan gibi kaynadığı’ ifade edildi.

Habere göre, bakan yardımcısının davranışlarının bile ‘aceleci ve sorumsuzca’ olduğunu söyleyip onu eleştirerek, onarılması yıllar alabilecek hasarlar bıraktığı dile getirildi.

İsrail tarihinin aşırı sağcı ilk hükümeti olan Netanyahu hükümetinin, hiçbir çalışma alanında kazanım elde edememesi, hatta dış politikada ABD yönetimiyle bile çatlaklar oluşturması nedeniyle ağır eleştirilere maruz kaldığı biliniyor.

FOTO: İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen (EPA)
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen (EPA)

Yalnızca bir yıllığına Dışişleri Bakanı olarak atanan Cohen, başarılı olduğunu kanıtlamak için zamanının çoğunu yurtdışında geçiriyor.

İsrail ile Libya arasındaki temaslar, yaklaşık 20 yıl önce Libya’dan İsrail’e gelen Yahudi göçmenlerin birleşmesiyle başladı.

2010 yılında bir heyet Trablus’u ziyaret ederek, Yahudilerin Libya pasaportu almasını ve ülkede kalan mallarının geri alınmasını tartıştı.

Bu temaslar geçen yıl yenilendi ve Kaddafi’nin oğlu Seyfülislam ile İsrailli yetkililer arasında temasların olduğu yönünde haberler ortaya çıktı.

2021 yılında, Libyalı komutan Halife Hafter’in oğlunun İsrailli yetkililerle gizli bir toplantı için İsrail’i ziyaret ettiği ve İsrail’in desteği karşılığında iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurmayı teklif ettiği bildirildi.

Son temaslar ise mevcut dışişleri bakanıyla değil, öncesinde hükümette yer alan diğer temsilcilerin görüşmeleriyle başladı.



Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
TT

Trump’tan evsizlere karşı sert adım: Zorla hastaneye yatırılacaklar

ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)
ABD'de evsiz kişi sayısı geçen yıl 770 bine yükselerek rekor seviyeye ulaşmıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, evsiz insanların akıl hastalığı ve bağımlılık nedeniyle uzun süreli olarak zorla hastaneye yatırılmasını kolaylaştıracak bir kararname imzaladı.

Trump’ın perşembe günü imzaladığı kararnamede, bu adımın “kamusal düzeni yeniden tesis etmek” amacıyla yapıldığı savunuluyor.

Kararname kapsamında, akıl hastalıkları ya da uyuşturucu kullanımıyla ilgili davaların görüldüğü mahkemelere fonların artırılması öngörülüyor.

Ayrıca şehirlerde izinsiz kamp kurma, boş evlerin işgal edilmesi ve kamuya açık alanda uyuşturucu kullanımı gibi konularda “azami denetim” politikası uygulayan eyaletlere daha fazla fon sağlanması planlanıyor.

Trump’ın kararnamesi, hukuki ve etik tartışmaları da beraberinde getirdi. Uzmanlar, bu girişimin etkisinin sınırlı olabileceğini çünkü bu yasaların her eyaletin kendi yetki alanında olduğunu belirtiyor.

Ulusal Evsizlik Hukuku Merkezi İletişim Direktörü Jesse Rabinowitz, insanların hastanede tedaviye zorlanmasının etik dışı olduğunu belirterek şunları söylüyor:

En güvenli topluluklar, fakir ya da hasta olmayı suç haline getirenler değil, insanlara sunacak en fazla konut ve kaynağa sahip olanlardır.

Haberde, Trump yönetiminin Madde Bağımlılığı ve Ruh Sağlığı Hizmetleri İdaresi tarafından yönetilen pandemi hibelerinde 1 milyar dolardan fazla kesintiye gittiği de hatırlatılıyor. 

Eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminde uyuşturucu politikalarıyla ilgili çalışmalar yapan Regina LaBelle, bir yandan fonları kesip diğer yandan böyle kararnameler yayımlamanın sorunları çözmeyeceğini belirtiyor.

Bazelon Akıl Sağlığı Merkezi'nden Jennifer Mathis de kesintiler nedeniyle sağlık sisteminin halihazırda yük altında olduğuna işaret ederek, “Daha fazla insanı hastanelere kapatmak çözüm değildir” diyor.

Independent Türkçe, Washington Post, NPR