Hindistan, Çin'in haritada ihtilaflı yerleri kendi toprağı olarak göstermesini protesto etti

Hindistan'ın kuzeydoğusundaki Arunaçal Pradeş eyaletinde Çin sınırına yakın bir Hindistan sınır karakolu, 4 Nisan 2023 (AFP)
Hindistan'ın kuzeydoğusundaki Arunaçal Pradeş eyaletinde Çin sınırına yakın bir Hindistan sınır karakolu, 4 Nisan 2023 (AFP)
TT

Hindistan, Çin'in haritada ihtilaflı yerleri kendi toprağı olarak göstermesini protesto etti

Hindistan'ın kuzeydoğusundaki Arunaçal Pradeş eyaletinde Çin sınırına yakın bir Hindistan sınır karakolu, 4 Nisan 2023 (AFP)
Hindistan'ın kuzeydoğusundaki Arunaçal Pradeş eyaletinde Çin sınırına yakın bir Hindistan sınır karakolu, 4 Nisan 2023 (AFP)

Hindistan, ihtilaflı sınır bölgesi Arunaçal Pradeş eyaletini kendi toprağı olarak gösteren Çin'i protesto etti.

Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Arindam Bagchi, söz konusu protestonun Çin'in dün yayımladığı haritanın ardından gerçekleştiğini kaydetti.

Bagchi, konuya ilişkin açıklamasında, "Çin'in Hindistan toprakları üzerinde hak iddia eden haritası hakkında Çin tarafını diplomatik kanallar aracılığıyla güçlü bir şekilde protesto ettik." dedi.

"Dayanağı olmayan" söz konusu hak iddialarını reddettiklerini ifade eden Baghi, Çin'in “bu tür" adımlarının sınırdaki anlaşmazlığın çözümünü zorlaştıracağını belirtti.

Çin-Hindistan sınır anlaşmazlığı

Çin ile Hindistan arasındaki Himalaya Dağları'nın çevrelediği belirsiz sınır hattı, ülkeler arasında egemenlik tartışmalarına neden oluyor. Akarsular, göller, buzullar ve karlı zirvelerin bulunduğu 3 bin 500 kilometrelik sınır, tarafları sık sık karşı karşıya getiriyor.

Pekin, "Güney Tibet" olarak adlandırdığı Hindistan'ın Arunaçal Pradeş eyaletindeki 90 bin kilometrekarelik toprakta hak iddia ederken Yeni Delhi, Aksay-Çin platolarını kapsayan 38 bin kilometrekarelik alanın Çin tarafından işgal edildiğini savunuyor.

Taraflar, 1962'de iki ülke arasında savaşa sebep olan sınır ihtilafını uzun yıllardır çözemezken, sınırda zaman zaman gerginlik tırmanıyor.

Sınırın batısında Ladakh bölgesindeki Galvan Vadisi'nde 15 Haziran 2020'de Çin askerleri ile çıkan çatışmada 20 Hint askeri hayatını kaybetmişti. Çin de söz konusu çatışmada 4 askerinin öldüğünü açıklamıştı.

Sınır hattındaki gerginlikler, dünyanın en büyük ordularına sahip ülkelerin kamuoylarındaki "savaş" söylemleriyle daha da artmıştı.



Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
TT

Gazze Rivierası planı tartışmalara yol açtı: Raporlar, Blair Enstitüsü'nün savaş sonrası projelerdeki rolünü ortaya koyuyor

Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)
Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair (Reuters)

Financial Times, Tony Blair Enstitüsü'nün (TBI) Gazze Şeridi'nde savaş sonrası yeniden yapılanma planlarının hazırlanmasında tartışmalı bir rol oynadığını ve bu planlar arasında ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce bir tanıtım videosunda bahsettiği gibi bölgeyi ‘Gazze Rivierası’ adı altında lüks bir turizm ve ticaret bölgesine dönüştürme vizyonunun da yer aldığını ortaya çıkardı.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığına göre, Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair'in enstitüsü, Amerikalı milyarder Elon Musk'ın adını taşıyan bir sanayi bölgesinin kurulmasının yanı sıra dijital projeler ve düşük vergili özel ekonomik bölgeler kurma planlarını içeren bir proje üzerinde bir grup İsrailli iş adamıyla birlikte çalıştı.

ABD Başkanı Donald Trump bu yılın başlarında, savaş sonrası Gazze'yi lüks gökdelenler ve kendisinin altın heykelleriyle tamamlanmış bir yatırım ve turizm destinasyonu olarak tasvir eden ve burayı ‘Ortadoğu'nun Rivierası’ olarak tanımlayan bir video yayınlayarak tartışmalara yol açtı.

Raporlar, TBI çalışanlarının, eski Boston Consulting Group (BCG) yetkilileriyle birlikte Büyük Güven projesi (The Great Trust) olarak bilinen projeye dahil olduklarını gösteriyor. Önerilen belgelerden biri, Trump'ın tartışmalı videosuyla açık paralellikler taşıyan, Gazze Şeridi kıyılarında yapay adalar inşa edilmesini öngörüyordu.

Bir TBI çalışanı tarafından hazırlanan belgede, Gazze Şeridi'ndeki savaş, Gazze Şeridi'nin sıfırdan yeniden inşası için yüzyılda bir kez ele geçecek bir fırsat olarak görülüyor ve Gazze Şeridi'nin modern, güvenli ve müreffeh bir topluma dönüştürülebileceği belirtiliyordu.

Enstitü personeli Gazze için kapsamlı bir ekonomik plan hazırlamak üzere 12 üyeli bir koordinasyon komitesine katıldı. Ancak enstitü yaptığı resmî açıklamada, Trump yönetimine sunulan ve yüz binlerce Filistinlinin Gazze Şeridi'nden çıkarılmasına yönelik dramatik bir öneri içeren son versiyonu hazırladığını ya da onayladığını reddetti.

Blair'in sözcüsü, eski Başbakan’ın planlara kişisel olarak dahil olmadığını ve planlar hakkında yorum yapmadığını vurguladı. Açıklamada, “TBI ekibi savaş sonrası vizyonerlerle irtibat halinde, ancak TBI bu özel planın hazırlanmasında yer almadı” denildi.

Açıklamada, TBI tarafından hazırlanan belgenin tamamen kurum içi bir çalışma olduğu, farklı taraflardan gelen fikirleri değerlendirmeyi amaçladığı ve BCG ile yapılan bir iş birliğinin parçası ya da öncüsü olmadığı ifade edildi.

Konuyla ilgili olarak BCG de bir açıklama yayınlayarak planla ya da tanıtım videosuyla herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti. BCG tarafından yapılan açıklamada, “Medyada dolaşan haberler bizim rolümüzü yansıtmamaktadır. İki eski ortağımız, firmamızdan herhangi bir yetki almadan kendi inisiyatifleriyle bu projeyi başlatmışlardır. Bunu kategorik olarak reddediyoruz. Bunun için herhangi bir ücret almadık” ifadeleri yer aldı.

Daha önceki raporlar BCG'nin Gazze İnsani Yardım Vakfı olarak bilinen ve İsrail ile ABD'nin desteğini aldığı söylenen projenin bir parçası olarak Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden göç ettirilmesinin maliyetine ilişkin finansal modeller hazırladığını ortaya koymuş, ancak şirket daha sonra bu projeden uzaklaşmıştı.