Londra yönetimi, Brexit sınır kontrolleri uygulamasını 2024 yılına erteledi

İngiltere’nin Brexit kararı uzun süre boyunca ülke içinde tartışmalara neden oldu.
İngiltere’nin Brexit kararı uzun süre boyunca ülke içinde tartışmalara neden oldu.
TT

Londra yönetimi, Brexit sınır kontrolleri uygulamasını 2024 yılına erteledi

İngiltere’nin Brexit kararı uzun süre boyunca ülke içinde tartışmalara neden oldu.
İngiltere’nin Brexit kararı uzun süre boyunca ülke içinde tartışmalara neden oldu.

İngiliz hükümeti dün yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nden (AB) gelen taze gıda ürünlerinde Brexit ile ilgili sınır kontrollerinin başlamasını Ocak 2024’e erteleyeceğini duyurdu.

Londra, Ocak 2021’de AB Gümrük Birliği’nden ve tek pazardan çekilmesinden bu yana denetimlerin uygulanmasını birkaç kez erteledi. Ancak İngiliz ihracatı AB’deki ürünler üzerinde kontrollere tabi tutuldu.

İngiltere, bu yıl 31 Ekim’den itibaren 12 aylık bir süre zarfında yeni ithalat kontrollerini aşamalı olarak uygulamaya başlamayı planlıyordu.

Hükümet şu açıklamada bulundu:

“Sektördeki paydaşların görüşlerini dinledikten sonra, kalan kontrollerinin uygulanmasını üç ay ertelemeyi ve kalifiye olmayan Kuzey İrlanda ürünleri için tam gümrük kontrollerini ertelemeyi kabul etti.”

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Londra yönetimi AB’den yapılan ithalatta, ilgili taraflara yeni denetimlere hazırlanmaları için ek süre vermek ve ek kontroller uygulamak için yeni bir takvim belirleyeceğini kaydetti.

Bu adım, 2024 yılında aşamalı olarak uygulanacak olan fiziki denetimleri ve beyanları da kapsıyor.

Financial Times gazetesi geçen hafta İngiltere Maliye Bakanı Jeremy Hunt’ın ülkedeki yaşam maliyeti krizinin ortasında gıda fiyatlarının yükselmesine neden olacağı korkusuyla sınır denetimlerinin ertelenmesini tekrar desteklediğini bildirdi.

İngiltere’nin şu an yüzde 6,8 olan enflasyon oranına sahip. Bu, G7 ülkeleri arasındaki en yüksek oran.

İngiltere, 2016’da sonucu Brexit lehine olan referandumun ardından 31 Ocak 2020’de AB’den çekildi.

İngiliz ihracatçılar, AB kontrollerinin Manş Denizi’ndeki limanlarda gecikmelere neden olduğunu belirtiyor. Ayrıca bürokrasi ve maliyetlerin artmasına, bunun sonucunda AB ithalatçıları için zor bir ticaret durumu haline geldiğine dikkat çekiliyor.

Brexit karşıtları, hareketin İngiliz mal ve hizmetleri için en büyük dış pazarla ticaretin önünde engeller yarattığına inanıyor. Bunun da gıda fiyatlarının yükselmesine ve ihracatın düşmesine neden olduğunu savunuyorlar.



Tahran, müzakere masasına oturmak için ABD'nin saldırılarını durdurmasını şart koştu

İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
TT

Tahran, müzakere masasına oturmak için ABD'nin saldırılarını durdurmasını şart koştu

İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)
İran'daki Fordo uranyum zenginleştirme tesisinin detaylarına dair görsel (Reuters)

Tahran, Washington ile müzakere masasına geri dönmek için ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni saldırılar düzenlemeyeceğine dair garanti vermesini şart koştu.

Öte yandan Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden İran yönetimiyle görüşmediğini ve onlara ‘hiçbir şey teklif etmediğini’ belirtirken, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'a milyarlarca dolar ödediğini, ancak kendisinin bunu yapmayacağını ifade etti. ABD Başkanı, ‘İran'ın nükleer tesislerini tamamen yok ettiğini’ vurguladı.

Diğer taraftan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi, İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye yaptığı açıklamada, ABD ve İran'ın diyalog mekanizmaları veya altıncı tur müzakerelerin tarihi konusunda herhangi bir anlaşmaya varmadıklarını söyledi. Tahran'ın müzakereler sırasında saldırıya uğrama olasılığı konusunda netliğe ihtiyaç duyduğunu ifade eden Revançi, “Müzakereler sürerken saldırıya uğrayacak mıyız?” diye sordu.

Bir diğer gelişmede Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde İran'dan altı talepte bulundu. Bu taleplerin başında Fransa vatandaşı olan tutukluların serbest bırakılması, ateşkes ve müzakerelerin yeniden başlatılması geliyordu. Macron ayrıca İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’ndan (NPT) çekilebileceği uyarısında bulundu.