Rusya - Ukrayna savaşı: 'İlkbahardan beri en şiddetli saldırılar yaşanıyor'

Ukrayna, 44 hava saldırısı düzenlendiğini, Rusya da 6 bölgenin vurulduğunu duyurdu

Rus bombalamasının ardından Kiev'de gökyüzünden dumanlar yükseldi (arşiv - Reuters)
Rus bombalamasının ardından Kiev'de gökyüzünden dumanlar yükseldi (arşiv - Reuters)
TT

Rusya - Ukrayna savaşı: 'İlkbahardan beri en şiddetli saldırılar yaşanıyor'

Rus bombalamasının ardından Kiev'de gökyüzünden dumanlar yükseldi (arşiv - Reuters)
Rus bombalamasının ardından Kiev'de gökyüzünden dumanlar yükseldi (arşiv - Reuters)

Ukrayna ve Rusya karşılıklı saldırıları artırıyor. Kiev yönetimi, ülkeye 28 füze ve 16 drone saldırısı yapıldığını bildirirken Kremlin, Ukrayna'ya ait drone'ların Rusya'daki 6 bölgeyi vurduğunu duyurdu.

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Valeri Zalujni, salıyı çarşambaya bağlayan gece Rus ordusunun toplamda 44 hava saldırısı düzenlediğini bildirdi.

Zalujni, 16 drone'dan 15'inin etkisiz hale getirildiğini belirtirken, Kiev Belediye Başkanı Vitali Kliçko, saldırılarda iki sivilin hayatını kaybettiğini, bir kişinin de yaralandığını söyledi.

Ukraynalı yetkililer, saldırılarda başkent Kiev'in yanı sıra Odesa, Çerkası ve Jıtomır şehirlerinin de hedef alındığını ifade etti.

Kiev Askeri Yönetim Başkanı Serhiy Popko ise Telegram hesabından yaptığı açıklamada, "Kiev ilkbahardan beri böylesine büyük bir saldırı yaşamamıştı" diye yazdı.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin danışmanı Mihaylo Podolyak da Twitter'dan paylaştığı gönderide, Rusya'nın saldırılarda İran yapımı Şahid drone'larını kullandığını öne sürdü. 

Podolyak, Kremlin güçlerinin kasten sivilleri hedef aldığını savunarak saldırıyı "terör eylemi" diye niteledi.

Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı da Ukrayna ordusuna ait drone'ların, aynı gece başkent Moskova'nın yanı sıra Pskov, Oryal, Bryansk, Ryazan ve Kaluga bölgelerine saldırı düzenlediğini bildirdi.

Rus devlet ajansı TASS, Pskov Havalimanı'na yapılan saldırıda yangın çıktığını ve 4 adet İlyuşin İl-78 tanker uçağının hasar aldığını yazdı.

Pskov Valisi Mihail Vedernikov da havalimanındaki tüm uçuşların geçici olarak durdurulduğunu bildirdi. Vedernikov, yangının kontrol altına alındığını ve can kaybı yaşanmadığını söyledi.

Bryansk'a yapılan saldırılardaysa radyo televizyon vericilerinin hedef alındığı bildirildi. Bryansk Valisi Aleksandr Bogomaz, iki drone'un etkisiz hale getirildiğini ve saldırı sonucu çıkan yangının söndürüldüğünü belirtti. 

Ayrıca Rusya Savunma Bakanlığı, gece düzenlenen operasyonda, Ukraynalı özel harekatçıları taşıyan 4 askeri deniz aracının Karadeniz'de vurulduğunu iddia etti. Kiev yönetimi iddialara henüz yanıt vermedi.

Söz konusu karşılıklı saldırılar, ABD'nin Ukrayna'ya 250 milyon dolarlık ek askeri yardım paketi sağlanacağını açıklamasının ardından yaşandı. Bu destekle birlikte Washington, geçen yıl 24 Şubat'ta başlayan savaşın başından beri Ukrayna'ya 45. askeri yardım paketini açıklamış oldu. Pakette Javelin füzeleri, topçu mühimmatı, mayın temizleme araçları ve tıbbi malzemelerin yer aldığı bildirildi.



Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
TT

Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, pazar günü Tahran'ın nükleer programı hakkında İran ile yapılacak yeni tur görüşmeler öncesinde, uranyum zenginleştirmenin ABD için "kırmızı çizgi" olduğunu vurguladı.

Taraflar, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında İran'ın nükleer faaliyetleri konusunda anlaşmaya varmayı amaçlayan dördüncü tur görüşmelerini pazar günü Umman'da gerçekleştirecek.

Önceki turlarda olduğu gibi Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin liderliğinde gerçekleşmesi beklenen tur, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın nükleer programıyla ilgili görüşmelerin başarısız olması halinde ülkeyi bombalayacağı uyarısında bulunduğu Ortadoğu ziyaretinin öncesinde gerçekleşecek.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Witkoff daha önce ABD'nin, İran'ın uranyumu yalnızca barışçıl sivil amaçlar için kullanılacak seviyelere kadar zenginleştirmeye devam etmesi konusunda esneklik gösterebileceğini ima etmişti.

Ancak Witkoff, dün Amerikan haber sitesi Breitbart'a verdiği röportajda sert bir tavır takınarak, "İran'da bir daha asla zenginleştirme programı olamaz" ifadesini kullandı.

"Bu bizim kırmızı çizgimizdir" diyen Witkoff, "Zenginleştirme yok" dedi ve "bu da sökmek anlamına geliyor, silahlandırmamak anlamına geliyor ve bu da (İran'daki) üç zenginleştirme tesisi olan Natanz, Fordow ve Isfahan'ın sökülmesi gerektiği anlamına geliyor" şeklinde konuştu.

ABD de dahil olmak üzere Batılı ülkeler uzun zamandır İran'ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor. Tahran ise bu iddiayı reddederek, nükleer teknolojiye sahip olma hakkını savunuyor ve programının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu belirtiyor.

1980'den bu yana diplomatik ilişkilerini kesen İran ile ABD, Umman'ın arabuluculuğunda 12 Nisan'da nükleer program konusunda görüşmelere başladı.

Üç tur görüşme düzenlendi; bunlardan ikisi Maskat'ta, biri de Roma'daki Umman diplomatik misyonunun merkezinde gerçekleştirildi. Amman'a göre dördüncüsü 3 Mayıs'ta İtalya'nın başkentinde yapılması planlanıyordu, ancak "lojistik nedenlerle" ertelendi.

Trump, çarşamba günü İran'ın barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme yeteneğini sürdürüp sürdürmeyeceği sorulduğunda, konunun hala açık olduğunu söyledi.

Buna karşın, onun yönetimindeki yetkililer bu konuda farklı tutumlar benimsediler.

Başkan Yardımcısı J.D. Vance çarşamba günü, "İnsanların nükleer enerji isteyip istememesi umurumuzda değil" dedi. Bizim bununla bir sorunumuz yok ama nükleer silah elde etmenize olanak sağlayacak bir uranyum zenginleştirme programınız olamaz, "Çizgimizi burada çekiyoruz."

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın sivil amaçlı bile olsa tüm zenginleştirme faaliyetlerinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

İran'ın nükleer programı konusunda yaşanan gerginlik, Trump'ın ABD'yi 2015'te Tahran'ın büyük güçlerle imzaladığı anlaşmadan çekmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymasıyla arttı.

Anlaşmada, yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin kısıtlanması öngörülüyor. ABD'nin çekilmesinden sonra İran bir yıl boyunca anlaşmaya bağlı kaldı, daha sonra yavaş yavaş geri çekildi.

Anlaşma, uranyum zenginleştirme için tavanı yüzde 3,67 olarak belirlemişti, ancak İran şu anda askeri kullanım için gereken yüzde 90'ın çok da uzağında olmayan yüzde 60 oranında zenginleştirme yapıyor.