Rusya ile Ukrayna arasında bu yılın başından beri gerçekleşen en şiddetli saldırılar

Rusya Kiev'deki merkezi hedefleri vurdu. (Reuters)
Rusya Kiev'deki merkezi hedefleri vurdu. (Reuters)
TT

Rusya ile Ukrayna arasında bu yılın başından beri gerçekleşen en şiddetli saldırılar

Rusya Kiev'deki merkezi hedefleri vurdu. (Reuters)
Rusya Kiev'deki merkezi hedefleri vurdu. (Reuters)

Rusya ve Ukrayna şehirleri önceki gün ve geçtiğimiz gece yılbaşından bu yana iki tarafın karşılıklı olarak gerçekleştirdiği en şiddetli saldırılara tanık oldu.

Ukrayna’ya ait insansız hava araçları (İHA) Rusya'nın başkenti Moskova yakınlarındaki bir askeri hava üssünü hedef aldı. Saldırı sonucunda büyük bir yangın çıkarken, yangında dört adet Sovyet yapımı Il-78 ağır nakliye uçağı hasar gördü.

Rusya Savunma Bakanlığı'ndan alınan verilere göre Moskova yakınlarındaki Ruzsky bölgesinde bir insansız hava aracı imha edildi. Başkentin güneyindeki Bryansk bölgesi üzerinde ise bir hava savunma gücü bir insansız hava aracını (İHA) düşürdü.

Ayrıca Dzerjinski bölgesinde ise bir İHA petrol tankının yakınına düştü. Güdümlü bir drone saldırısı Pskov Askeri Hava Üssü’nde yangına yol açtı ve Sovyet yapımı Ilyushin 76 tipi nakliye uçakları alev alarak hasar gördü.

Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, yaptığı açıklamada, “Kiev rejiminin terörist faaliyetleri devam ediyor. İHA’lar büyük çoğunluğu sivil hedefleri vuruyor” ifadelerini kullandı. Bu açıklamanın ardından Kremlin, Ukrayna’nın İHA’lı saldırılarına misilleme yapılacağını duyurdu.



COP29 zirvesinde iklim finansmanı alanında 300 milyar dolar değerinde anlaşma sağlandı

COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
TT

COP29 zirvesinde iklim finansmanı alanında 300 milyar dolar değerinde anlaşma sağlandı

COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)

İki hafta süren zorlu müzakerelerin ardından dünya ülkeleri, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı (COP29) zirvesinde varılan zorlu anlaşmaya göre, en yoksul ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için yıllık 300 milyar dolarlık bir finansman hedefi üzerinde uzlaştı.

Yeni hedefin, gelişmiş ülkelerin 2020 yılına kadar yoksul ülkelere yılda 100 milyar dolar iklim finansmanı sağlama yönündeki önceki taahhütlerinin yerini alması amaçlanıyor. Hedefe 2022 yılında, planlanandan iki yıl sonra ulaşıldı ve süresi 2025 yılında sona erecek.

Ülkeler ayrıca, küresel ısınmayla mücadeleyi desteklemek üzere yeni projelere milyarlarca dolar yatırım yapılmasını sağlayacağını söyledikleri karbon kredilerinin alınıp satılacağı küresel bir pazarın kuralları üzerinde de anlaşmaya vardılar.

Zirve, cuma günü sona erecekti ancak yaklaşık 200 ülkeden müzakerecilerin önümüzdeki on yıl için küresel bir iklim finansmanı planı üzerinde anlaşmaya varmaya çalışması nedeniyle süre uzatıldı.

Gelişmekte olan ülkeler cuma günü, konferansa ev sahipliği yapan Azerbaycan'ın 250 milyar dolarlık bir anlaşma önerisini reddetti ve bunu aşağılayıcı derecede düşük olarak nitelendirdi. Gelişmekte olan ülkeler iklim değişikliğinin yol açtığı fırtınalar, seller ve kuraklıklar nedeniyle büyük maddi kayıplar yaşamakta.

COP29, katı iç bütçelerle kısıtlanan zengin hükümetlerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki bölünmeleri ortaya çıkardı ve iklim finansmanı taahhütlerinin yerine getirilmesinde geçmişte yaşanan başarısızlıklar, gelişmekte olan ülkelerin yeni vaatlere şüpheyle yaklaşmasına neden oldu.

Anlaşmanın açıklanmasının ardından Avrupa Komisyonu Üyesi Wopke Hoekstra iklim finansmanı için “yeni bir dönemin başlangıcını” selamladı. İklim müzakerelerinden sorumlu komisyon üyesi “Masada daha fazla para olmasını sağlamak için hepinizle birlikte çok çalıştık” dedi. “100 milyar dolarlık hedefi üç katına çıkarıyoruz ve bunun iddialı olduğuna inanıyoruz. Bu gerekli, gerçekçi ve ulaşılabilir bir hedeftir.”

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres anlaşmayla ilgili karışık duygular taşıdığını ifade ederek, ülkeleri anlaşmayı üzerine inşa edilecek bir “temel” olarak görmeye çağırdı.

Guterres yaptığı açıklamada, "Karşılaştığımız büyük zorlukla yüzleşmek için daha iddialı bir sonuca ulaşmayı umuyordum" dedi ve "hükümetlere bu anlaşmayı, üzerine inşa etmeye devam etmek için bir temel olarak değerlendirmeleri" çağrısında bulundu.