Ukrayna savaşı sebebiyle İsrail’e Yahudi göçü arttı

Ukrayna savaşı, aralarında binlerce mühendis ve doktorun da bulunduğu 100 bin Yahudi’yi İsrail’e yönlendiriyor

Ukrayna savaşı sebebiyle İsrail’e Yahudi göçü arttı
TT

Ukrayna savaşı sebebiyle İsrail’e Yahudi göçü arttı

Ukrayna savaşı sebebiyle İsrail’e Yahudi göçü arttı

Tel Aviv’deki Merkezi İstatistik Bürosu, genel olarak İsrail’e gelen Yahudi göçmenlerin sayısındaki önemli azalmaya ve yurt dışına karşıt göçlerdeki artışa rağmen, Ukrayna’da savaşın patlak vermesinden bu yana, eski Sovyetler Birliği ülkelerinden, özellikle Rusya ve Ukrayna’dan rekor sayılarda Yahudi göçünün kaydedildiğini belirtti.

İsrail Bürosu’nun resmi raporu, Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana geçen bir buçuk yıl içinde göçmen sayısının 110 bine ulaştığını ve bunların yaklaşık 100 binin eski Sovyetler Birliği ülkelerinden geldiğini gösterdi. Onlar sayesinde İsrail’in nüfusu yüzde 1,2 yükseldi. Bu, komünist sistemin çöküşüyle ​​birlikte en büyük göçün yaşandığı 2000 yılından bu yana eşi benzeri görülmemiş bir rekoru temsil ediyor. 2022 yılında İsrail’e gelen göçmenlerin sayısı 74 bin 714 Yahudi’ye ulaştı. Yahudilerin 37 bin 364’ü Rusya’dan, 14 bin 680’i Ukrayna’dan, 3 bin 500’ü ABD ve Kanada’dan, 2 bin 49’u Fransa’dan, bin 993’ü Belarus’tan, bin 498’i Etiyopya’dan, 985’i Arjantin’den, 526’sı İngiltere’den, 426’sı Güney Afrika’dan, 356’sı Brezilya’dan ve diğerleri 95 farklı ülkeden geldi. Henüz sona ermeyen 2023 yılı verilerinde de bu durumun devam ettiği, geçen temmuz ayı sonuna kadar göçmen sayısının 34 bine ulaştığı görülüyor.

Bu göçmenlerin çoğunun üniversite mezunu olması veya hayati mesleklere sahip olması dikkat çekti. Aralarında 5 binden fazla mühendis, 2 bin doktor, 300 matematikçi ve 50 veteriner bulunuyor. Ayrıca yeni göçmenlerin yüzde 98’i Batı Şeria’daki İsrail yerleşimlerinde yaşama yönündeki cazip teklifleri reddetti. Yüzde 12,5’i Tel Aviv, yüzde 10,5’i Hayfa ve Netanya, yüzde 10’u Kudüs arasında dağılan 48 bölgelerinde yaşamayı seçti.

Ukrayna’dan gelen Yahudilerin statüsünün Yahudi olmayanlardan farklı olması dikkat çekti. Yahudiler otomatik olarak İsrail vatandaşlığı alıyor ve buna göre maaş, barınma, sağlık sigortası, işyeri ve eğitim kursları da elde ediyor. Ukrayna’dan gelen 4 bini 60 yaş üstü olmak üzere 14 binden fazla kişi geçici hizmetlerden yararlanıyor. Mayıs ayında Maliye Bakanlığı'nın sağlık sigortası dahil olmak üzere bütçelerini kesmesiyle bunların emiliminde bir kriz patlak verdi. Bu durum, neredeyse Ukrayna hükümetiyle krize neden oluyordu. Geçen hafta bakanlık konuyu yeniden ele aldı ve önümüzdeki üç ay için onlara bütçe ayırdı. Şarku’l Avsat’ın Yediot Ahronot gazetesinden aktardığı habere göre İsrail Sosyal Refah Bakanlığı’ndan bir yetkili “Bu yoksul insanların mali durumlarına karşı açık bir ilgisizlik var” ifadelerini kullandı.



Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
TT

Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)

Çin, ABD'ye Tayvan'a silah göndermenin "ateşle oynamak" anlamına geldiği ve ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısını yaptı.

ABD yakın zamanda adaya 571,3 milyon dolarlık askeri yardımda bulunacağını açıklamış ve 295 milyon dolarlık silah satışını onaylamıştı.

Global Times'ın haberine göre Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü pazar günü yaptığı açıklamada bu adımın Tek Çin ilkesini ve üç Çin-ABD ortak bildirisini ihlal ettiğini söyledi. Tek Çin ilkesi, Tayvan'ın bir gün birleşeceği Çin'in vazgeçilemez bir parçası olduğunu belirtiyor.

Sözcü, daha fazla silah sağlama kararının aynı zamanda ABD liderlerinin "Tayvan'ın bağımsızlığını" desteklememe taahhütlerinin ihlali anlamına geldiğini ve adadaki "ayrılıkçı güçlere" son derece yanlış bir sinyal gönderdiğini söyledi.

Sözcü, adayı silahlandırarak Tayvan'ın bağımsızlığına yardım etmenin ateşle oynamak anlamına geleceğini ve ABD'nin yanmasına neden olacağını belirtti.

Yayın organı, her halükarda Çin'i kuşatmak için "Tayvan meselesini" kullanma stratejisinin başarısızlığa mahkum olduğunu da ekledi.

Pekin, silah satışına karşı Washington'a resmi protestoda bulundu.

Ayrıca ABD'yi Tayvan'ı silahlandırmayı derhal durdurmaya ve Tayvan Boğazları'nda barış ve istikrarı baltalayan hareketlere son vermeye çağırdı.

Sözcü, "Ulusal egemenliği, güvenliği ve toprak bütünlüğünü sıkıca savunmak için gerekli tüm tedbirleri alacağız" dedi.

Çin bu yıl Tayvan'a yapılan bir önceki Amerikan silah satışının ardından 5 Batılı silah üreticisine yaptırım uygulamıştı.

Joe Biden yönetiminin bu yıl Tayvan'a yönelik üçüncü askeri yardım paketi, yükseltilmiş taktik sistemler ve donanma silahlarının satışıyla birlikte geliyor. Çinli strateji analistleri yeni silahların Tayvan için önemini görmezden gelirken maliyetlerine dikkat çekti ve ABD'yi silah üreticilerine fayda sağlamak için adayı sömürmekle suçladı.

Tayvan Boğazı'ndaki gerilim taşma noktasında seyretmeye devam ederken Pekin, ekimde ada yakınlarındaki askeri tatbikatları arttırmış ve Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te bunu, "ilhaka direnme" ya da "egemenliğimize tecavüze" karşı "ceza" diye nitelendirmişti.

Çin, Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor ve Başkan Şi Cinping adayı gerekirse güç kullanarak anakarayla birleştirme sözü verdi.

Independent Türkçe