Paris İran Maslahatgüzarını Dışişleri Bakanlığına çağırdı

Geçen ocak ayında Tahran’daki Fransız Büyükelçiliği önünde toplanan bir grup Besic üyesi (Fars Haber Ajansı)
Geçen ocak ayında Tahran’daki Fransız Büyükelçiliği önünde toplanan bir grup Besic üyesi (Fars Haber Ajansı)
TT

Paris İran Maslahatgüzarını Dışişleri Bakanlığına çağırdı

Geçen ocak ayında Tahran’daki Fransız Büyükelçiliği önünde toplanan bir grup Besic üyesi (Fars Haber Ajansı)
Geçen ocak ayında Tahran’daki Fransız Büyükelçiliği önünde toplanan bir grup Besic üyesi (Fars Haber Ajansı)

Fransa Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Tahran’daki Fransız İran Araştırma Enstitüsü’nün (IFRI) kapılarına mühür vurulduktan sonra İran Büyükelçiliği maslahatgüzarını Dışişleri Bakanlığına çağırdığını duyurdu.

Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında “Fransa’nın IFRI’nın kapısına mühür vurulmasını kınadığı” belirtilerek,“İran’ın Ocak 2023’te IFRI’yı kapatma yönündeki tek taraflı kararına tamamen uyuyorduk” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın devamı şöyleydi:

“Kapıların mühürlenmesi, Fransa’nın, nesiller boyu Fransız ve İranlı araştırmacılar tarafından bir asırdan fazla süredir toplanan son derece değerli eserler koleksiyonuna erişimden mahrum kalması anlamına geliyor. Bu eserlerin yaşı ve değeri göz önüne alındığında, bu eylem bilimsel araştırmalarda geri dönüşü olmayan hasar ve kayıplara yol açabilir.”

Tahran, geçtiğimiz ocak ayında Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun, Dini Lider Ali Hamaney’e hakaret ettiği düşünülen karikatürleri yayınlamasının ardından IFRI’yı kapatmıştı.

Mühürler ise ağustos ayının ortasında vurulmuştu.

Paris, ocak ayında Fransa’daki basın özgürlüğünü hatırlatarak, enstitünün kapatılmasını kınamıştı.

Bakanlık IFRI’yı “İran’daki Fransız Arkeoloji Misyonu (kuruluşu 1897) ile (Fransız filozof ve oryantalist) Henry Corbin’in 1947’de kurduğu Tahran’daki Fransız Arkeoloji Enstitüsü’nün 1983’te birleşmesinden doğan bir kültür ve paylaşım merkezi” olarak tanımladı.

Bakanlık dün Tahran’ı “bu karardan geri dönmeye” çağırırken, “Fransa ile İran arasındaki bilimsel ve entelektüel iş birliğinin en eski sembollerinden birine zarar vermenin, İranlı yetkililerin gerilimi tırmandırma arzusunu kanıtladığını” vurguladı.



İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze'de sağlık görevlilerinin öldürülmesinde ‘mesleki hatalar ve emir ihlalleri’ olduğunu kabul etti

İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in dün Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde 15 sağlık görevlisi ve kurtarma görevlisinin öldürüldüğü olayı “tam olarak rapor etmediğini” kabul etti ve olaydan sorumlu subayın görevden alındığını duyurdu.

Ordu tarafından yayınlanan soruşturma özetinde şöyle denildi: “Yapılan incelemede çeşitli mesleki hatalar, emir ihlalleri ve olayın tam olarak rapor edilmediği tespit edilmiştir.” “Golani Keşif Taburu komutan yardımcısı, saha komutanı olarak sorumluluğu ve olay sonrası değerlendirme oturumu sırasında eksik ve yanlış bir rapor sunması nedeniyle görevinden alınacaktır.”

On beş Filistinli öldürüldü, bunlardan altısının daha sonra Hamas ‘teröristleri’ olduğu tespit edildi” dedi ve ekledi: “İsrail ordusu olaya karışmayan sivillere verilen zarardan dolayı üzüntü duymaktadır.

İsrail başlangıçta sağlık görevlilerinin araçlarının askerler tarafından ateş altına alındıklarında acil durum işaretleri taşımadıklarını iddia etmiş, ancak daha sonra bu iddiasını geri çekmiştir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bir sağlık görevlisinin cep telefonundan elde edilen video, İsrail'in ateş açılmasına ilişkin ilk açıklamasıyla çelişti.

Askeri soruşturma, tabur komutan yardımcısının “gece görüş mesafesinin düşük olması nedeniyle” ambulansların Hamas militanlarına ait olduğunu düşündüğü sonucuna vardı. Olaydan elde edilen görüntülerde ambulansların ışıklarının yanıp söndüğü görülüyor.

15 sağlık görevlisi ve yardım çalışanı 23 Mart'ta vurularak öldürüldü ve BM ve Filistin Kızılayı yetkililerinin bir hafta sonra cesetlerini bulduğu sığ bir mezara gömüldü.