Macron, okullardaki abaya yasağına ilişkin taviz vermeyeceklerini belirtti

Fransa'da okullarda abaya (genellikle Müslüman kadınların tercih ettiği çarşaf benzeri uzun bir elbise) giymenin yasaklanması tartışmalara neden oldu / Fotoğraf: AFP
Fransa'da okullarda abaya (genellikle Müslüman kadınların tercih ettiği çarşaf benzeri uzun bir elbise) giymenin yasaklanması tartışmalara neden oldu / Fotoğraf: AFP
TT

Macron, okullardaki abaya yasağına ilişkin taviz vermeyeceklerini belirtti

Fransa'da okullarda abaya (genellikle Müslüman kadınların tercih ettiği çarşaf benzeri uzun bir elbise) giymenin yasaklanması tartışmalara neden oldu / Fotoğraf: AFP
Fransa'da okullarda abaya (genellikle Müslüman kadınların tercih ettiği çarşaf benzeri uzun bir elbise) giymenin yasaklanması tartışmalara neden oldu / Fotoğraf: AFP

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, okullarda öğrencilerin abaya giyme yasağına ilişkin taviz vermeyeceklerini söyledi.

Macron, yeni eğitim öğretim yılı nedeniyle bir liseyi ziyaret etmek için gittiği Vaucluse vilayetinde, okullarda öğrencilerin abaya giymesinin yasaklanmasına ilişkin basına değerlendirmelerde bulundu.

Bu yasak konusunda "taviz vermeyeceklerini ve kararlı olduklarını" dile getiren Macron, bu kararlılığın sözde kalmayacağını, uygulamaya da geçirileceğini ifade etti.

Macron, abaya yasağı konusunun hassas olduğu lise ve orta okullarda müdür ve öğretmenleri desteklemek amacıyla ek özel personelin görevlendirileceğini duyurdu.

Emmanuel Macron, bu personelin öğrencilerle ve aileleriyle de diyalog kurabileceğini kaydederek, yasağa uymayanların olabileceğini ancak "okullar açıldığında hiçbir şekilde buna geçit vermeyeceklerini" söyledi.

- Fransa'da tartışmalı abaya yasağı kararı

Eğitim Bakanı Gabriel Attal'in, 27 Ağustos'ta abaya ve entari tarzı uzun elbiselerin laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle okullarda giyilmesine müsaade etmeyeceğini açıklaması tartışmalara neden olmuştu.

Hükümet Sözcüsü Olivier Veran, 28 Ağustos'ta ülkedeki okullarda giyilmesinin yasaklanacağı abaya ve benzeri uzun elbiseler için "politik bir saldırı aracı" olduğu yorumunu yapmıştı.

Muhalefet, Bakan Attal'ın laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle okullarda abaya giyilmesine getirdiği yasak kararını, Danıştay'a taşıyacaklarını bildirmişti.

Attal, 31 Ağustos'ta konuk olduğu France Inter radyosunda, 4 Eylül'de başlayacak yeni eğitim öğretim dönemi itibarıyla kızların giydiği abayaların yanı sıra erkek entarilerinin (kamis) de yasaklanacağını açıklamıştı.

- Fransa'da abaya ve laiklik konusu

Halihazırda ilk ve ortaokullarda başörtüsü takmanın yasak olduğu Fransa'da kızların giydiği ve "abaya" diye adlandırılan uzun elbise, dini simge olarak değerlendiriliyor.

Fransa, 1905 laiklik yasasıyla din ve devlet işlerini ayırma yoluna gitti. Ekim 1989'da 3 ortaokul öğrencisi, başörtülerini çıkarmayı reddettikleri için okuldan atıldı. Bu olay "Creil başörtüsü meseleleri" olarak ülkenin siyasi literatürüne girdi.

Danıştay ise 27 Kasım 1989'da öğrencilerin dini aidiyetlerini ortaya koyan simgeler taşımalarının laikliğe aykırı olmadığına karar verdi.

Başörtüsü meselesi, uzun yıllardır ülkede tartışılan konu haline gelirken 2004'te ilk ve orta dereceli tüm kamu okullarında dini simgelerin kullanımı yasaklandı. Adı geçen dini simgeler, "başörtüsünü" de kapsarken bu yasak, özellikle başörtü takan Müslüman kızları ve sarık takan Sih erkekleri etkiledi.

Fransa'da 2015'te uzun siyah etek giyen 15 yaşındaki kızın okula alınmaması, ülkede gündem olmuştu.



Filistinli Hıristiyanlardan Paskalya'ya buruk giriş: "Kudüs'te korku hakim"

İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
TT

Filistinli Hıristiyanlardan Paskalya'ya buruk giriş: "Kudüs'te korku hakim"

İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)

Batı Şeria'daki Hıristiyan Filistinliler, İsrail'in katı politikaları nedeniyle Paskalya yortusunu buruk kutlayacak.

Hıristiyan inancına göre İsa’nın çarmıha gerildikten sonra dirilişinin kutlandığı Paskalya, bu yıl 20 Nisan’a denk geliyor. Paskalya öncesinde Hıristiyanlar belirli günlerde çeşitli törenler düzenleyerek bayrama hazırlanıyor.

Bu törenlerden biri olan Kutsal Perşembe için Hıristiyanlar, Kutsal Kabir Kilisesi’nde dün ayin düzenledi. Kilise, İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’te yer alıyor.

Ancak Guardian, Hıristiyanlığın en kutsal mekanlarından biri kabul edilen kilise önünde az sayıda kişinin toplandığını ve grubun çoğunlukla “sessiz” kaldığını yazıyor. Ayrıca törende Filistinli Hıristiyanların neredeyse görülmediği aktarılıyor.

İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın Ramallah, Beytüllahim ve Taybe gibi şehir ve köylerinde yaşayan onbinlerce Filistinli Hıristiyan, nesiller boyunca Paskalya'da ibadet etmek için Kudüs’teki Eski Şehir’e giderdi.

Ancak yüzyıllardır süregelen bu gelenek, İsrail'in Filistinlilerin üzerinde giderek daha da sertleşen kontrolü nedeniyle bozuldu. Batı Şeria’da yaşayan herhangi bir Filistinlinin Doğu Kudüs’e girmesi için İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) izin alması gerekiyor.

Filistin topraklarındaki Hıristiyanlara, Paskalya döneminde Kudüs'ü ziyaret etmeleri için izin veriliyordu. Fakat Guardian, 7 Ekim 2023'te başlayan Gazze savaşının ardından izin almanın neredeyse imkansız hale geldiğini yazıyor.

Hükümetin resmi rakamlarına göre, Batı Şeria'da yaşayan 50 bin Hıristiyan’dan sadece 6 binine izin verildi. Hıristiyan liderlerse sayının 4 bin olduğunu söylüyor. Bu izinler sadece bir hafta geçerli ve Filistinli hacıların Kudüs'te gecelemelerine müsaade edilmiyor. Bu yüzden çeşitli törenlere katılmak isteyen Filistinli Hıristiyanlar, akşam otobüs ya da taksiyle Batı Şeria'ya geri dönmek ve çok sayıda askeri kontrol noktasından geçmek zorunda kalıyor.

Taybe köyünden bir grup Filistinli, izin belgeleri olmasına rağmen İsrail ordusunun Kudüs’e girişlerini engellediğini belirtiyor.

Kudüs merkezli Hıristiyan kuruluşu olan Sabeel'in yöneticisi Ömer Harami de şunları söylüyor:

İnsanlar çok korkuyor ve birçoğu artık Paskalya törenlerine katılma riskini göze almayacak.

Haberde “Gazze’nin hayaletinin de bu yılki Paskalya kutlamalarının üzerinde dolaştığı” yazılıyor. İsrail ordusu, Gazze’de Hıristiyanlar tarafından işletilen tek hastane olan El Ehli Baptist Hastanesi’ni 13 Nisan’da bombalamıştı. Gazze'de çalışır durumda olan son hastane de böylelikle Paskalya törenlerinden Dallar Bayramı sırasında işlevsiz hale gelmiş, saldırıda bir çocuk hayatını kaybetmişti. Kudüs Anglikan Piskoposluğu’nun yönettiği tesis, 1 milyondan fazla kişiye sağlık hizmeti sunuyordu.

Independent Türkçe, Guardian, BBC