Yoksulluk sınırının altında darbe: Gabon hakkında bilmeniz gereken 5 şey

Sadece üç başkan tarafından yönetilen ülke zengin bir ekosisteme ve bol miktarda petrole sahip. İşte Bob Marley'in, Aubameyang'ın ve Iboga bitkisinin hikayesi

Gabon Devlet Başkanı Ali Bongo, üçüncü dönem başkanlığının ilanından bir gün sonra Gabon Demokrat Partisi'nin bayrağını dalgalandırıyor / Fotoğraf: AFP
Gabon Devlet Başkanı Ali Bongo, üçüncü dönem başkanlığının ilanından bir gün sonra Gabon Demokrat Partisi'nin bayrağını dalgalandırıyor / Fotoğraf: AFP
TT

Yoksulluk sınırının altında darbe: Gabon hakkında bilmeniz gereken 5 şey

Gabon Devlet Başkanı Ali Bongo, üçüncü dönem başkanlığının ilanından bir gün sonra Gabon Demokrat Partisi'nin bayrağını dalgalandırıyor / Fotoğraf: AFP
Gabon Devlet Başkanı Ali Bongo, üçüncü dönem başkanlığının ilanından bir gün sonra Gabon Demokrat Partisi'nin bayrağını dalgalandırıyor / Fotoğraf: AFP

İşte Gabon hakkında bilmeniz gereken 5 şey:

Orta Afrika'da bulunan petrol zengini ülkede dün ordu, 26 Ağustos'ta gerçekleşen ve Ali Bongo'nun üçüncü dönem zaferi ile sonuçlanan başkanlık seçimlerinin resmi sonuçlarının açıklanmasından sonra "mevcut rejime son verdiğini" duyurdu.

1960 yılında Fransa sömürgesinden kurtularak bağımsızlığını kazanmasından bu yana Gabon'u yalnızca üç başkan yönetti.

Omar Bongo Ondimba, 2009'da hayatını kaybettikten sonra oğlu Ali seçilene kadar 41 yıldan fazla bir süre boyunca ülkeye liderlik etti.

Birçok Afrika krizinde arabuluculuk yapmasıyla saygınlık kazanan Omar Bongo, Paris ile kıtadaki eski kolonileri arasındaki siyasi ve ticari ilişkilerin sistemini temsil eden 'Francafrique'nin omurgasını oluşturuyordu.

Oğlu Ali, iktidara geldikten sonra görünüşte eski sömürgeci güçten kendini uzaklaştırdı.

Bununla birlikte diğer 9 çocuğu, Gabon'dan zimmete geçirilen kamu fonlarıyla Fransa'da satın alınan gayrimenkullerle ilgili Fransız yargısının 2010 yılından bu yana yürüttüğü soruşturmada 'yasadışı kazanç sağlamakla' suçlanıyor.

Bob Marley'in sevgilisi

Omar Bongo'nun kızlarından Pascaline'nin Reggae müziğinin efsanesi Bob Marley ile ilişkisi vardı.

Pascaline babasının doğum günü için onu Gabon'da konser vermeye davet etmiş, böylece bu, Jamaikalı şarkıcının Ocak 1980'de Afrika'da gerçekleştirdiği ilk performanslardan biri olmuştu.

Gabon, petrol, kereste, manganez ve düşük nüfusu (2,3 milyon kişi) sayesinde kişi başına düşen Gayri Safi Yurt içi Hasılası (GSYİH) (2022'de 8 bin 820 dolar) açısından en zengin Afrika ülkelerinden birini oluşturuyor.

Sahra altı Afrika'daki ilk petrol üreticilerinden olan ülkede, Dünya Bankası'na göre 2020'de petrol, GSYİH'sinin yüzde 38,5'ini ve toplam ihracatının yüzde 70,5'ini oluşturuyordu.

Ancak yetkililerin yeterince çeşitlendiremediği ekonomi hâlâ büyük ölçüde hidrokarbonlara bağlı ve Dünya Bankası'nın 2022 sonlarında açıkladığı rakamlara göre her üç kişiden biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

Banka, 268 bin kilometrekarelik alanının yüzde 88'i ormanlarla kaplı olan ülkeyi, "önemli bir karbon emici" ve özellikle karbon emisyonlarını azaltma ve büyük tropik ormanlarını koruma çabalarının ışığında "net sıfır emisyon girişimlerinde lider" olarak tanımlıyor.

Zengin bir ekosisteme sahip olan Gabon'un milli parkları, Afrika fili, goril, şempanze, çita ve çeşitli pangolinler gibi endemik türlere ve önemli memelilere ev sahipliği yapıyor.

Ülke, kıtadaki en yüksek kentleşme oranlarından birine sahip. Her beş vatandaştan dördü şehirlerde yaşıyor ve ekonomik başkent Libreville ve Port-Gentil tek başına nüfusun yaklaşık yüzde 60'ını oluşturuyor.

İboga ekonomisi

Psikotrop maddeler içeren İboga bitkisi, Orta Afrika'nın tropik ormanlarına özgü bir çalı olarak biliniyor.

Gabon'da geleneksel bir inisiyasyon töreni olan Bwiti törenlerinde kökünden çıkarılan ağaç kabuğu tozu şeklinde kullanılıyor.

Yaklaşık 50 yıldır bitki, özellikle bağımlılık karşıtı özellikleri olan 'ibogain' adlı etken maddesi sayesinde, geleneksel kullanımının ötesine geçiyor.

Ancak 'ibogain', ABD'de veya Fransa gibi birçok Avrupa ülkesinde narkotik olarak kabul ediliyor.

Dünya çapındaki kliniklerde (Kosta Rika, Meksika, Yeni Zelanda, Hollanda...), uyuşturucu bağımlılarını tedavi etmek veya travma sonrası stres mağdurlarına yardım etmek için kullanılan ibogainin çoğu, yasa dışı ihracattan geliyor.

Kaynaklarının yasadışı hasat nedeniyle tükeneceğinden korkan Gabon, bu kaynakların ticareti için yeni bir çerçeve benimsedi.

Ayrıca Pierre-Emerick Aubameyang, Gabon'un en ünlü futbolcusu olarak biliniyor.

Yakın bir zamanda Fransız kulübü Olympique de Marseille ile üç yıllığına sözleşme imzalayan 34 yaşındaki forvet, AC Milan'da kariyerine başlayarak Lille, Monaco, Saint-Étienne, Alman kulübü Borussia Dortmund ve İngiliz Arsenal için oynadı.

 

Independent Türkçe, AFP



Lübnan: Cumhuriyetin sancıları

Beyrut'un bombalanması sonrası yükselen dumanlar (AFP)
Beyrut'un bombalanması sonrası yükselen dumanlar (AFP)
TT

Lübnan: Cumhuriyetin sancıları

Beyrut'un bombalanması sonrası yükselen dumanlar (AFP)
Beyrut'un bombalanması sonrası yükselen dumanlar (AFP)

İbrahim Hamidi

ABD ve Fransa'nın sponsorluğunda İsrail ile Hizbullah arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının metnine göre Lübnan bir dönüm noktasının eşiğinde. Bu doğum sancıları cumhuriyetin kanının tazelenmesine mi, yoksa yeni üçüncü ya da dördüncü bir cumhuriyetin doğuşuna mı yol açacak?

Bu, el-Mecelle'nin Aralık ayı sayısının kapak haberi ve ateşkesten senaryolar, ordunun rolü, Hizbullah yenilgisinden sonra Şiilerin geleceği, mültecilerin geri dönüşü ve toplum mühendisliğine kadar konuyu her yönüyle ele alıyoruz.

Lübnan, 60 günlük ateşkes, Hizbullah ile İsrail'in güneyden çekilmesi, boşluğu Lübnan ordusu ile BM’ye bağlı UNIFIL güçlerinin doldurması, her iki taraftan da yerinden edilenlerin geri dönmesi, Meclis'in cumhurbaşkanını seçmek için toplanması, başbakanın atanması, hükümetin kurulması ve yeniden imar ile karşı karşıya bulunuyor.

Aylarca süren müzakereler ve bir yılı aşkın süredir Gazze için sürdürülen “destek savaşı”nın ardından gelen anlaşma uygulanırsa, ülke, cumhuriyetin temellerine dönüşe ya da yeni bir doğuşa tanık olacak. Lübnan Cumhuriyeti, şu anda bildiğimiz mezhepçi kotaların öncesinde, Fransız Mandası döneminde doğmuştu. İlk anayasa hazırlanıp 1926 yılında Katolik hukukçu Şarl Debbas cumhurbaşkanı seçildiğinde doğdu. O dönemde başbakanlık da Maruni Hıristiyanların elindeydi.

Bazıları, Birinci Cumhuriyet'in 1926'da doğduğuna ve 1943'te cumhurbaşkanı seçilen Şeyh Bişara el-Huri’ye kadar bir dizi Hıristiyan cumhurbaşkanı tarafından yönetildiğine inanıyor. Huri Sünni olan başbakanı Riyad el-Sulh ile ittifak kurdu ve ikisi birlikte, cumhurbaşkanlığını Marunilere, başbakanlığı Sünnilere ve meclis başkanlığını Şiilere tahsis eden sözlü bir ulusal uzlaşının temelini attılar. Saib Selam'ın anılarında, 1943'te Sabri Hamada’nın Şii olduğu için değil, en yaşlı milletvekili olduğu için yasama organının başına getirildiğini söylediğine de dikkat çekelim.

Bu nedenle pek çok kişi Birinci Cumhuriyet'in ulusal sözleşme ile doğduğuna inanıyor ve kendisi 21 Kasım 1943'teki bağımsızlık ilanına da tanıklık etti. Birinci Cumhuriyetin 1926 Anayasası ile değil de 1943 yılında doğduğunu düşünürsek, bu cumhuriyet 1975 yılında iç savaşın başlamasıyla mı yıkıldı yoksa savaşın sonuna ve 1989'daki İkinci Cumhuriyet'in başlangıcı olan Taif Konferansı’na kadar mı devam etti?

Birinci cumhuriyet 1943'ten 1975'e, ikincisi 1975'ten 1989'a ve üçüncüsü o zamandan bu yana mı?

Adı ne olursa olsun, mevcut cumhuriyetin belki de en belirgin özelliği, Taif Anlaşması’nın Hıristiyan cumhurbaşkanı pahasına Sünni başbakanı güçlendirmesiydi. Başbakan Refik Hariri'nin 2005'te suikasta kurban gitmesiyle sona eren Suriye varlığını kabul etmesiydi. Temmuz 2006 savaşı ve Hizbullah’ın İran'ın nüfuzunu genişletmek için ülke içinde ve bölgesel olarak artan rolü ile sonuçlanmasıydı.

Hizbullah ve İran'ın baskın rolünün gerilemesi ve muhaliflerinin beklentileri karşısında Lübnan yeni bir doğuşla mı karşı karşıya?

Zafer sloganları bir yana, Hizbullah'ın büyük bir yenilgiye uğradığı tartışılamaz. Zira Lübnan süreci Gazze sürecinden ayrıldı. İsrail, aralarında Hasan Nasrallah'ın da bulunduğu askeri ve sembolik liderlerini öldürdü, iletişim ve liderlik yapısını dağıttı. 1701 sayılı kararın uygulanmasını, Litani Nehri'nin arkasına çekilmeyi, dahası belki de bir İsrail tampon bölgesinin oluşturulmasını, silah tedarikinin kesilmesini ve füze üretiminin engellenmesini kabul etmek zorunda kaldı. Bunlara bir de Hizbullah’ın kuluçka ortamının ödediği muazzam insani ve ekonomik bedel ekleniyor.

Hizbullah ve İran'ın baskın rolünün gerilemesi ve muhaliflerinin beklentileri karşısında Lübnan yeni bir doğuşla mı karşı karşıya? Netanyahu, (bu sayımızda ona da özel bir dosya ayırdığımız) ABD başkanı seçilen Trump ile olan ilişkisinden ve Beyaz Saray'ın başına geçmeden önce “savaşları bitirmesi” için ona verdiği “armağan”dan destek alarak şunlarda ısrar ediyor; Hizbullah'ın kendisini yeniden silahlandırmamasını veya askeri yapısını yeniden inşa etmemesini garanti altına almak için Lübnan'da bir gözetim mekanizması kurulması, en büyük düşman olan İran'ın denetim ve “maksimum baskı” altında tutulması. Odağını özellikle Gazze Şeridi'ne kaydıran İsrail, Lübnan’da herhangi bir ihlal ile başa çıkılmaması durumunda Lübnan'a müdahale etme olanağına sahip olmak istiyor. Tel Aviv bu “haktan” vazgeçmezken, Hizbullah ve Lübnan da bunu kabul edemez.

Milisler ve rejimler bir noktada buluşmaktadır, o da dışarıda yenildikleri zaman içeride zafer aramaları, uzaktaki bir düşman tarafından yaralandıklarında ise yakın komşularından intikam almalarıdır

Burada şu sorular ortaya çıkıyor; bu durum Lübnan'da siyasi olarak nasıl ifade bulacak? Eski siyasi sözleşmenin yeniden canlandırılmasında veya yenisinin formüle edilmesinde bölgesel ve uluslararası güçlerin rolü nedir? Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdunnasır'ın Haziran 1967 savaşından sonra çıkıp “yenilgiyi” kabul etmesi gibi, Hizbullah'ın yeni Genel Sekreteri Naim Kasım da neden çıkıp yenilgiyi kabul etmekte gecikti? Neden Hizbullah ve İran'a sadık olanlar yaşananları bir “zafer” veya “direniş” olarak değerlendirmekte ısrar ediyor?

Herhangi bir savaşın insani ve ekonomik maliyeti konusunda devlet ile milislerin farklı davrandıkları doğru, ancak devletler ile örgütlerin zaman ve tarihle ilişkilerinde farklı oldukları da doğrudur. En tehlikelisi ise milislerin ve rejimlerin bir noktada buluşmasıdır, o da dışarıda yenildikleri zaman içeride zafer aramaları, uzaktaki bir düşman tarafından yaralandıklarında ise yakın komşularından intikam almalarıdır.

Kapak konusu olan Lübnan dosyası ve Başkan Donald Trump'ın seçilmesi ve bunun Ortadoğu ve dünyadaki yansımalarına ilişkin özel dosyaya ek olarak, Aralık sayısında siyaset, ekonomi, bilim ve kültür üzerine yazılar, analizler ve röportajlar da yer alıyor.

*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.