AB dış politika şefi Borrell: 10 ülkeyi Avrupa Birliği'ne almaya hazır olmalıyız

Avrupa Birliği, son genişlemesini 2013'te Hırvatistan'ı üyeliğe kabul ederek gerçekleştirmişti (Reuters)
Avrupa Birliği, son genişlemesini 2013'te Hırvatistan'ı üyeliğe kabul ederek gerçekleştirmişti (Reuters)
TT

AB dış politika şefi Borrell: 10 ülkeyi Avrupa Birliği'ne almaya hazır olmalıyız

Avrupa Birliği, son genişlemesini 2013'te Hırvatistan'ı üyeliğe kabul ederek gerçekleştirmişti (Reuters)
Avrupa Birliği, son genişlemesini 2013'te Hırvatistan'ı üyeliğe kabul ederek gerçekleştirmişti (Reuters)

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, dün İspanya'nın Toledo kentinde AB dışişleri bakanlarıyla yaptığı görüşmenin ardından birliğin genişleme sürecinin hızlanması gerektiğini söyledi.

Avrupa Birliği'nin 10 yeni üye kabul etmeye hazır olması gerektiğini ifade eden Borrell, Ukrayna ve Batı Balkan ülkelerinin öne çıkan adaylar olduğu belirtti.

AB dış politika şefi gazetecilere yaptığı açıklamada, "Ukrayna'daki savaşın, genişleme sürecini hızlandıracak tamamlayıcı bir etkisi olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Borrell, mevcut koşullara rağmen AB genişlemesinin halen aday ülkelerin gerekli şartları yerine getirmesine bağlı olduğunu vurguladı.

Ukrayna dışında herhangi bir aday ülkenin ismini dile getirmeyen Borrell, "Biz de Avrupa Birliği'ne 10 yeni üye eklenmesine hazır olmalıyız. Bir 'zaman hedefi' belirlemek, bizim ve aday ülkelerin enerjilerini harekete geçirmek için faydalı olabilir" diye konuştu.

Önceki günlerde konuyla ilgili bir haber yayımlayan Financial Times gazetesi de, Brüksel'in 2030'dan önce yaşanacak olası bir genişlemeye hazırlandığını öne sürmüştü.

Haberde Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel'in yakın gelecekte birliğe yeni üyeler eklenmesini önereceği iddia edilmişti.

Avrupa Birliği ülkelerinin olası genişleme planını, ekimde Granada'da yapılacak zirvede masaya yatırması bekleniyor. Son yıllarda Ukrayna, Moldova ve Arnavutluk'a AB tarafından "aday ülke" statüsü verilmişti.

Aday ülke statüsüne sahip diğer ülkelerse Türkiye, Karadağ, Kuzey Makedonya ve Sırbistan.

Bosna Hersek, Gürcistan ve Kosova ise aday ülke olarak kabul edilmek için bekliyor.

1987'de birliğe tam üyelik için başvuru yapan Türkiye aday ülke statüsünü 1999'da Helsinki'de yapılan zirvede kazanmış, 2005'teyse üyelik müzakereleri resmen başlamıştı. 

Ancak Ankara'yla Brüksel arasında yapılan müzakereler 2010'lardan sonra duraklama sürecine girdi ve son birkaç yıldaysa fiili olarak sona erdi.

Independent Türkçe, RT, Euronews, FT



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel