Kaçınılmaz bir savaş: Gabon darbesinden sonra ne oldu?

Gabon'daki genç nesiller, Bongo ailesinin saltanatından uzakta başka isimler seçme ihtiyacı duyuyor / Fotoğraf: AFP
Gabon'daki genç nesiller, Bongo ailesinin saltanatından uzakta başka isimler seçme ihtiyacı duyuyor / Fotoğraf: AFP
TT

Kaçınılmaz bir savaş: Gabon darbesinden sonra ne oldu?

Gabon'daki genç nesiller, Bongo ailesinin saltanatından uzakta başka isimler seçme ihtiyacı duyuyor / Fotoğraf: AFP
Gabon'daki genç nesiller, Bongo ailesinin saltanatından uzakta başka isimler seçme ihtiyacı duyuyor / Fotoğraf: AFP

Gabon'da subayların önderlik ettiği askeri darbe, son günlerde Batı Afrika ülkesini dünya gündeminde en üst sıralara çıkardı.

Subayların, baba Omar Bongo (1967- 2009) ve oğul Ali Bangu (2009 - 2023) hükümdarlığı süresince 55 yıldan fazla süren Bongo saltanatının siyasi döneminin sona erdiğini duyurmasının ardından, konuya dair haberler önde gelen uluslararası kanallarda ve gazetelerde üst sıralarda yer aldı.

Peki, Gabon tarihindeki ilk başarılı askeri darbenin gerçek nedenleri neler?

Neden tam da Bongo'nun üçüncü başkanlık dönemini kazandığının açıklandığı seçimler sonrasında gerçekleşti?

Gabonlu subayların hareketi ile Batı Afrika kıtasında büyüyen darbe olgusu, özellikle de Nijer ve öncesinde Burkina Faso'daki darbe arasındaki ilişki nedir?

Darbelerin tarihi

Fransa'da yaşayan Gabonlu gazeteci Joseph Lyon, Gabon tarihinin bağımsızlıktan bu yana birçok darbe girişimine tanık olduğunu ifade etti.

Bunların belki de en önemlisi, üç yıllık iktidarın ardından devrilen ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Bat Lyon Mba'ya karşı 1964 yılında yapılan darbeydi.

Ancak daha sonra Fransız askeri müdahalesi onu yeniden iktidara getirdi. Ülke 2019 yılına kadar buna benzer başka girişimlerden haberdar değildi.

Felç geçiren Cumhurbaşkanı Ali Bongo'nun yokluğundan yararlanılarak ülke tarihindeki ikinci darbe girişimi gerçekleşti ancak bu girişim onu iktidardan uzaklaştırmayı başaramadı.

Lyon, Independent Arabia'ya yaptığı açıklamada, 30 Ağustos'ta gerçekleşen darbenin şu ana kadarki ilk başarılı girişim olduğunu ifade etti.

Lyon, subayları Bongo'yu devirme kararı almaya iten ana faktörlere ilişkin okumasında şunları söyledi:

Bu darbenin ortaya çıkması ve başarısı için bir dizi nesnel ve öznel koşullar mevcut. Bunlardan belki de en önemlisi, Gabon'u yolsuzluğun en yaygın olduğu ülkeler listesine sokan ekonomik ve mali yolsuzluktur.

Lyon, petrol zengini ülkenin zenginliğine elli yılı aşkın süredir el koyan Bongo ailesinin yolsuzluğuna ilişkin Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu'nun (ICIJ) 2021 yılında yayımladığı 'Pandora Belgeleri' olarak bilinen skandala değindi.

Bu belgeler, devrik başkan da dahil olmak üzere eski Başkan Omar Bongo'nun oğullarının yaygın yolsuzluğa ne ölçüde bulaştığını ortaya çıkardı.

Gabonlu gazeteci şunları söyledi:

Araştırma raporu, Gabonluların gücü ve zenginliği ele geçiren bu ailenin yolsuzlukları hakkında bildiklerini ve özel konseylerinde tekrarladıklarını tüm dünyaya gösterdi. Ülkenin petrol ve maden zenginliğine rağmen halkın çoğunluğu aşırı yoksulluk içinde kıvranıyor.

Krizin çeşitli faktörleri

Lyon, Bongo hanedanı olarak bilinen hükümdarlığın uzunluğuyla ilgili çeşitli nedenlerin bulunduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

İki nesil Gabonlu bu ailenin yönetimi altında doğup yaşlandı. Bu da ulusal aidiyet duygusu hisseden genç kuşakları, iktidardaki ailenin egemenliği dışında başka isimler seçmeye yöneltti. Bu arada, 1990 çalkantısının ardından ortaya çıkan siyasi muhalefet, siyasi çoğulculuk ve kan bağının yönetim için bir kriter haline gelmemesi için 'devletin cumhuriyetçi karakterinin' tesis edilmesini talep etmeye devam etti.

Ancak Lyon'a göre, Ağustos ayında gerçekleşen seçimlerdeki kapsamlı yolsuzluk da dahil olmak üzere başka nedenler de var.

Zira Avrupa Birliği (AB) temsilcilerinin de bulunduğu uluslararası gözlemcilerin ifadelerinde çok geniş ihlaller kaydedildi.

Lyon, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bongo hanedanının yönetimini devirmek için bir süredir nesnel faktörlerin mevcut olduğuna şüphe yok. Ancak dış müdahaleler (1964'te Fransa) veya güvenlik servislerinin bunları engelleme yeteneğinin bir sonucu olarak başarısız olan önceki darbe girişimlerinin yanında sübjektif faktörün yokluğu da bir engel olmaya devam etti. Söz konusu girişimler, askeri liderler için rejimi devirmeye yönelik herhangi bir adım atarken önemli bir zorluk teşkil etmeyi sürdürdü.

Darbeden sonra

Lyon, "Ali Bongo yönetiminin devrilmesi ve Fransa'nın veya uluslararası toplumun müdahale etmeme garantisi, darbe girişiminin başarısı veya Gabon'da demokrasiye geçiş için yeterli değil" dedi.

Lyon, "AB'nin, son seçimlerde büyük yolsuzluklar yapıldığını kınamasına ve kabul etmesine rağmen, darbenin nedenlerini anladığı yönünde Brüksel'den işaretler geldiği doğru. Ancak bu, bir sonraki yolun zorunlu olarak demokratik dönüşüme yol açacağını garantilemek için yeterli değil" ifadelerini kullandı.

Lyon şunu vurguladı:

General Brice Cloutier Olegy Nguema liderliğinde iktidarı ele geçiren subaylar mali yolsuzluğa karışmakla suçlanıyor. Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi'nin (OCCRP) 2020 yılı soruşturma belgeleri, kendisinin büyük bir servet biriktirdiğini ve Fransa ve ABD'de her birinin değeri bir milyon dolardan fazla olan gayrimenkullere sahip olduğunu ortaya çıkardı. Buna ek olarak, iktidarı ele geçiren askeri elit, açık bir anayasal yetkiyle iktidarın sivillere sorunsuz bir şekilde devredilmesini garanti eden belirli bir zaman çizelgesi yoluyla demokratik geçişe yönelik niyetini veya net bir planını henüz açıklamadı. Özellikle çoğu büyük mali ayrıcalıklardan yararlanmaya devam ettiği için, memurlar arasında memurlar arası anlaşmazlıkların ortaya çıkması ihtimal dahilinde.

Gabonlu gazeteci, diğer Afrika darbe deneyimleriyle karşılaştırıldığında uluslararası toplumu Gabon'daki duruma özel önem vermeye itebilecek önemli faktörlerin varlığını ifade etti.

Lyon, "Gabon'un petrol üreten bir ülke olması ve önemli maden kaynaklarına sahip olması, büyük güçlerin temel çıkarlarının varlığı açısından, uluslararası güçlerin durumu farklı bir şekilde ele almalarını muhtemel kılmaktadır" dedi.

"Bongo yönetiminin sona erdirilmesi ihtiyacı konusunda bir tür anlaşma mevcut"

Nijeryalı siyaset bilimi uzmanı Muhammed Ayat ise Gabon'daki darbe grubunun niyetlerini yargılamak için henüz çok erken olduğunu ifade etti.

Ayat, "Ancak şu ana kadar kesin olan şu ki, bazı askeri birlikler arasında Bongo yönetiminin sona erdirilmesi ihtiyacı konusunda bir tür anlaşma mevcut. Bu darbenin ve önde gelen askeri oluşumun koordinatları okunduğunda, Bongo'yu devirme planının başarıya ulaşması için bir süredir üzerinde çalışılan sıkı koordinasyon ve düzenlemelerin olduğu açıkça ortaya çıkıyor" dedi.

"Bongo ailesinin uzun süreli hükümdarlığından duyulan büyük memnuniyetsizlik göz önüne alındığında darbenin uzun süredir beklendiğini" ifade eden Ayat, petrol zengini ülkede yaygın yolsuzluk gerçeğinden bahsetti.

Ayat, Gabon askeri kurumunun tarihsel rolüne ilişkin bir soruya yanıt olarak şu cevabı verdi:

Gabon askeri kurumu, siyasetten ve iktidardan uzak değildi, aksine her zaman ona yakın kalmış ve iktidardaki rejimlerin politikalarını desteklemişti. Ancak Batı Afrika'da, özellikle Mali ve Burkina Faso'da ve son olarak da Nijer'de yaşanan son gelişmelerin yanı sıra, iktidardaki ailenin yozlaşması nedeniyle artan halk öfkesi, askeri seçkinleri iktidardaki müttefiklerini devirmeye motive etti.

Ayat ayrıca, darbecilere karşı başka bir darbe olasılığını da dışlamadığını ifade etti. 

Independent Arabia, Independent Türkçe



ABD'nin İsrail Büyükelçisi: Gazze Şeridi'ne yardımların yeniden başlaması için Tel Aviv'e değil Hamas'a baskı yapılmalı

ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, 18 Nisan 2025 tarihinde Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Ağlama Duvarı'nı (Burak Duvarı) ziyaret etti. (Reuters)
ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, 18 Nisan 2025 tarihinde Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Ağlama Duvarı'nı (Burak Duvarı) ziyaret etti. (Reuters)
TT

ABD'nin İsrail Büyükelçisi: Gazze Şeridi'ne yardımların yeniden başlaması için Tel Aviv'e değil Hamas'a baskı yapılmalı

ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, 18 Nisan 2025 tarihinde Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Ağlama Duvarı'nı (Burak Duvarı) ziyaret etti. (Reuters)
ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, 18 Nisan 2025 tarihinde Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Ağlama Duvarı'nı (Burak Duvarı) ziyaret etti. (Reuters)

Üst düzey bir Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yetkilisinin Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin verilmesi için İsrail'e baskı yapılmasını istemesi üzerine ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee, bölgeye yardımın yeniden başlamasını içeren bir esir değişimi anlaşması imzalaması için Hamas'a baskı yapılması gerektiğini söyledi.

ABD'nin yeni İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee dün yaptığı açıklamada, Hamas'ı savaştan zarar gören Gazze Şeridi'ne yardımın girmesine izin verecek bir anlaşma imzalamaya çağırdı.

Huckabee, X platformundaki hesabı üzerinden paylaştığı bir videoda, “Hamas'tan Gazze Şeridi'ne insani yardımın en çok ihtiyacı olan insanlara ulaşabilmesi için bir anlaşma imzalamasını istiyoruz. Bu gerçekleştiğinde ve esirler serbest bırakıldığında, ki bu hepimiz için çok önemli, insani yardımın akmasını ve engellenmeden ulaşmasını umuyoruz. Bunun Hamas el koymadan yapılacağını biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Huckabee'nin mesajı, Hamas'ın perşembe günü İsrail'in, bir Hamas kaynağının Filistinli tutuklular ile İsrailli esirlerin takasını ve yardım girişini içerdiğini söylediği son ateşkes önerisini reddettiğinin sinyalini vermesinin ardından geldi.

Hamas'ın baş müzakerecisi, hareketin ‘kısmi’ anlaşmaları reddettiğini ve ‘savaşın durdurulmasını, işgalin Gazze Şeridi'nden çekilmesini ve yeniden inşayı’ içeren kapsamlı bir anlaşma istediğini söyledi. Gazze Şeridi’ndeki savaş, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'in güneyindeki yerleşimlere saldırmasının ardından başladı.

Katar, ABD ve Mısır ile birlikte Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasında 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ve 15 aydan fazla süren savaşı büyük ölçüde durduran bir ateşkese aracılık etti.

Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirler ile İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli mahkûmların takasını içeren anlaşmanın ilk aşaması iki ay sürdü. İkinci aşama müzakerelerinde yaşanan anlaşmazlıklar sonucu anlaşma bozuldu.

fregtyu
Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü mensupları, İsrail'in 21 Nisan'da Gazze'ye düzenlediği hava saldırısının ardından yerinden edilmiş insanların çadırlarında çıkan yangını söndürüyor. (EPA)

İsrail ilk aşamanın uzatılmasını isterken, Hamas, kalıcı ateşkes ve ordunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini öngören ikinci aşama için görüşmeler yapılmasını talep etti.

İsrail, daha önce yardım girişini durdurduğu Gazze Şeridi'ne yönelik hava ve kara saldırılarına 18 Mart'ta yeniden başladı. İsrail Hamas'ı yardımları yönlendirmekle suçlarken Hamas bunu reddediyor. Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler (BM) Gazze Şeridi'nin savaşın başlamasından bu yana en kötü insani krizle karşı karşıya olduğunu açıkladı.