Fransa'da siyahi gencin jandarma aracında ölümüne ilişkin soruşturma takipsizlikle sonuçlandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Fransa'da siyahi gencin jandarma aracında ölümüne ilişkin soruşturma takipsizlikle sonuçlandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Fransa'da 2016'da jandarma aracında hayatını kaybeden siyahi genç Adama Traore'nin ölümüne ilişkin soruşturmada takipsizlik kararı alındı.

Ulusal basındaki habere göre, Paris Adli Mahkemesi, Traore'nin ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verdi.

Mahkeme, yapılan farklı otopsi ve bilirkişi raporlarında Traore'nin ölümüne sebebiyet verecek bir şiddet bulgusuna rastlanmadığına hükmetti.

Traore'nin ailesinin avukatı Yassine Bouzrou, Instagram hesabından yaptığı açıklamada, takipsizlik kararına itiraz edeceğini ve kararı temyize götüreceğini belirtti.

Olay günü Traore'yi gözaltına alan 3 jandarma, soruşturma kapsamında 2018'den bu yana tanık statüsündeydi.

Traore'nin ailesi, oğullarının ölümünden söz konusu 3 jandarmayı sorumlu tutuyor.

Adama Traore, 19 Temmuz 2016'da kimlik kontrolü sırasında yaşanan gerilim sonrası karakola götürülmek üzere bindirildiği jandarma aracında yaşamını yitirmişti.

Olayın ardından yapılan ilk açıklamalarda Traore'nin rahatsızlandığı ve ilk yardım ekibine teslim edildiği öne sürülmüştü.

Ancak Traore'nin doktor müdahalesinden önce jandarma aracında öldüğü ortaya çıkmıştı.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.