Cami imamının öldürülmesinin ardından İsrail’de genel grev ve acil durum ilan edildi

Cenaze törenleri gösteri yürüyüşlerine dönüştürülürken bazı ana caddeler de trafiğe kapatılıyor.

Geçtiğimiz Ağustos ayında Tel Aviv'de Arap şehirlerinde suçun yayılmasını protesto eden gösteriler gerçekleştirildi. (AFP)
Geçtiğimiz Ağustos ayında Tel Aviv'de Arap şehirlerinde suçun yayılmasını protesto eden gösteriler gerçekleştirildi. (AFP)
TT

Cami imamının öldürülmesinin ardından İsrail’de genel grev ve acil durum ilan edildi

Geçtiğimiz Ağustos ayında Tel Aviv'de Arap şehirlerinde suçun yayılmasını protesto eden gösteriler gerçekleştirildi. (AFP)
Geçtiğimiz Ağustos ayında Tel Aviv'de Arap şehirlerinde suçun yayılmasını protesto eden gösteriler gerçekleştirildi. (AFP)

İsrail’de şu ana kadar yaklaşık 170 kişinin hayatını kaybettiği organize suçun artmasının ardından (bunlardan en sonuncusu Şeyh Sami el-Mısri'nin öldürülmesiydi) dün (Pazar), İsrail vatandaşı Filistinlileri temsil eden çatı örgüt Yüksek Arap Takip Komitesi ve Katar Arap Yerel Yönetimler Başkanları Komitesi yıl boyunca olağanüstü hâl ilan etti. Ayrıca yarın (Salı) tüm Arap şehirlerinde genel grev ilan edilmesi ve cenaze törenlerinin ana yolların kapatıldığı gösteri yürüyüşlerine dönüştürülmesi kararı alındı.

Bu kararlar, son 24 saat içinde (Cuma ve Cumartesi) 3 kişinin öldürülmesine tanık olan ve ardından genel ve kapsamlı grev ilan edilen Kefr Kara belediye binasında dün (Pazar) yapılan toplantıda alındı. Toplantıya Muhammed Baraka başkanlığındaki Yüksek Arap Takip Komitesi üyeleri, Katar Arap Yerel Yönetimler Başkanları Komitesi Başkanı Avukat Mudar Yunus, Kafr Kara Belediye Başkanı Firas Bedhi, birçok belediye başkanı, tüm siyasi partilerin başkanları, cami imamları ve halk komitelerinin liderleri katıldı.

fgert
Kafr Kara belediye binasında gerçekleştirilen Yüksek Arap Takip Komitesi'nin acil durum toplantısından (Sonara internet sitesi)

Toplantıda hazır bulunan Şeyh Sami el-Mısri'nin ailesine başsağlığı dileyen Yüksek Arap Takip Komitesi Başkanı Muhammed Baraka, “Bu, tekrarlanan zor toplantılardan biri. Yapılma nedeni açısından zor, katılanlar ve konuşanlar için zor” ifadelerini kullandı.

Baraka sözlerini şöyle sürdürdü:

Suç çemberini daha da genişletmek için İsrail'in artan otoriter suç ortaklığı, İsrail hükümetine ve onun aygıtlarına karşı uluslararası kurumlara yönelmeyi ve onu toplumumuzda olup bitenlerin ana nedeni olarak suçlamayı her zamankinden daha fazla gerektiriyor.

Toplantıda birçok tekliften bahsedildiğini ifade eden Baraka, “Mücadele programlarını ve faaliyetlerini İkinci İntifada’nın yıldönümüne kadar planlamamız gerekiyor. Bu olaydan tesadüfen bahsetmiyorum. Çünkü İsrail hükümetinin Arap toplumunda suçu serbest bırakması, toplumumuzu içeriden vurmak için Ekim 2000'deki intifadanın ardından geldi” dedi.

‘Başarının temelinde, içinde bulunduğumuz duruma öfkeli olan geniş kitlelerin bulunduğunu ve bu öfkenin genel grevle ifade edilmesi gerektiğini’ vurgulayan Baraka, ‘Salı günü genel grevin başarısı için ciddi hazırlık yapılması ve insanları işe gitmemeye ikna etmek için her türlü çabanın gösterilmesi’ çağrısında bulundu.

Kafr Kara Belediye Başkanı Avukat Firas Bedhi, “Toplumumuzda olup bitenler büyük bir felaket ve tüm kırmızı çizgileri aşıyor. Bu suç toplumumuzun tüm üyelerini ve insanlarımızı hedef alıyor. Bu krizi aşmak için birlik olmalıyız” dedi.

cdfe
Yüksek Arap Takip Komitesi Başkanı Muhammad Baraka (Facebook)

Toplantıda geniş tartışmaların ardından bir dizi karar alındı. Bunlar arasında ‘okulları da kapsayacak şekilde kitleleri Salı günü genel greve çağırmak, sonrasında polis karakollarının bulunduğu yerlerde halk yürüyüşleri yapmak ve yürüyüşleri bu karakollara doğru yöneltmek’ yer alıyor.

Yüksek Arap Takip Komitesi, halk komitelerine ve izleme komitesinin bileşenlerine Arap toplumundaki suç çemberi sorununu takip eden bir acil durum komitesi kurarak genel grevin başarıya ulaşmasında üzerlerine düşen rolü üstlenmeleri çağrısında bulundu. Söz konusu acil durum komitesi, Yüksek Arap Takip Komitesi, Katar Arap Yerel Yönetimler Başkanları Komitesi, halk komiteleri, İnsan Hakları Forumu, Barışı Yayma Komitesi, Şiddetle Mücadele Komitesi ve diğer bazı komiteleri içeriyor.

Ayrıca öldürülen Muhammed Mustafa'nın Kafr Kara'daki cenaze törenine geniş katılımlı bir davet de yapıldı. Öldürülen Şeyh Sami el-Mısri'nin Kafr Kara'da yapılması beklenen cenaze töreninin ardından 65. Cadde ve Vadi Ara Caddesi'ne doğru halk gösterisi düzenlenecek.

İsrail’de organize suç mağduru Arap vatandaşların sayısının 9'u kadın, 10'u çocuk, çok sayıda din adamı, aydın, eğitimci ve yerel yetkili olmak üzere 160'ı aşması dikkat çekiyor. Ayrıca bin 200'den fazla yaralı ve on binlerce psikolojik travma yaşayan insan da organize suç mağduru. Toplum sorumluluğu ve şiddet alışkanlıklarının değiştirilmesi gerektiği konusunda çeşitli Arap platformlarında duyulan yoğun eleştirilerle birlikte Arap liderler, İsrail hükümetini suçları körüklemekle ve İsrail işgalinin eski ajanları tarafından yönetilen suç örgütlerini desteklemekle, onlara silah ve mühimmat sağlamakla ve onların tehlikeli istismarlarına göz yummakla suçluyor.



Şahin Taburları’nın kamikaze İHA’ları Suriye'de denklemi değiştiriyor

Şahin Taburları’nın geliştirdiği kamikaze İHA’nın havalanırken çekilmiş bir fotoğrafı
Şahin Taburları’nın geliştirdiği kamikaze İHA’nın havalanırken çekilmiş bir fotoğrafı
TT

Şahin Taburları’nın kamikaze İHA’ları Suriye'de denklemi değiştiriyor

Şahin Taburları’nın geliştirdiği kamikaze İHA’nın havalanırken çekilmiş bir fotoğrafı
Şahin Taburları’nın geliştirdiği kamikaze İHA’nın havalanırken çekilmiş bir fotoğrafı

Firas Kerem

Heyet Tahrir Şam (HTŞ) gruplarından Şahin Taburları tarafından geliştirilen, kullanılan ve yönetilen kamikaze insansız hava araçları (İHA), Suriye rejimi güçlerine ve İran destekli milislere karşı yürütülen Saldırganlığın Caydırılması Operasyonu’nda önemli kazanımlar elde etti. Çünkü Şahin Taburları, silahlı grupların kara kuvvetleriyle iş birliği içinde savunma hatlarını önceden yarma ve Suriye rejimi güçlerinin Şam'ın kontrolü altındaki herhangi bir bölgedeki herhangi bir savunma hattında direnme ya da savunma pozisyonlarını koruma kabiliyetini zayıflatma kabiliyetine sahip.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı özel açıklamalara göre komutanlar, özellikle Saldırganlığın Caydırılması Operasyonu'nda muhaliflerin savaş yönetim tarzındaki stratejik değişiminin yanı sıra rejim güçlerinin mevzilerine yönelik saldırılarda kamikaze İHA’ların kullanılması ve grupların önceki çatışmalarda öne çıkan topçular ve diğer konvansiyonel silahların terk edilmesiyle elde edilen kazanımları ayrıntılarıyla anlattı.

Halep cephelerindeki 14 askeri mevzi, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından kullanılan 6 askeri mevzi (hepsi savunma amaçlı) ve Halep'in batısındaki 46. Alay içindeki komuta mevzileri Şahin Taburları’nın İHA’ları tarafından imha edildi. Muhalif gruplardan resmi bir kaynağa göre İHA’lar Halep'teki rejim güçlerinin savunma hatlarının kırılmasına, rejim subaylarının ve mevzilerdeki unsurlarının moralinin bozulmasına ve zırhlılar da dahil olmak üzere hedefleri imha etme kabiliyeti ve büyük etkinliği nedeniyle korku ve kaos ortamı yaratılmasında güçlü bir şekilde katkıda bulundu.

Muhaliflerin yeni askeri stratejisinde Şahin Taburları’nın İHA’larının başka bir rol oynadığını söyleyen kaynak, “Bu İHA'lar, Suriye rejiminin cephelerdeki mevzilerinde bulunan operasyon odalarını hedef alıyor. Bu da rejim saflarında idari ve komuta dengesizliğine neden olurken muhalif grupların kara birliklerinin ilerlemesine ve bu bölgelerde kalan rejim güçleriyle yaşanan sınırlı ya da büyük çatışmaların ardından bölgelerin kontrolünü ele geçirmesine yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.

Halep cephelerindeki 14 askeri mevzi, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından kullanılan 6 askeri mevzi (hepsi savunma) ve Halep'in batısındaki 46. Alay içindeki komuta mevzileri Şahin Taburları’nın İHA’ları tarafından imha edildi. İHA’lar Halep'teki rejim güçlerinin savunma hatlarının kırılmasına güçlü bir şekilde katkıda bulundu.

Hassas saldırılar gerçekleştirme kabiliyeti yüksek olan bu İHA’ların üretiminden, geliştirilmesinden ve kullanılmasından sorumlu olan Şahin Taburları’nın da katıldığı Saldırganlığın Caydırılması Operasyonu’nda görevli bir komutan, “Bu İHA’lar tamamen yerel imkânlarla ve Suriye rejiminden kaçan ve bu alanda büyük uzmanlığa sahip subaylar tarafından üretilmiş ve geliştirilmiştir. Herhangi bir uluslararası kuruluşun katılımı söz konusu değildir” diye konuştu.

Açıklamalarını detaylandıran komutan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şahin Taburları tarafından kullanılan üç tip İHA bulunuyor. Bunların başında Ruslar ve İranlılar tarafından son birkaç yıldır Suriye'nin kuzeybatısında sivilleri hedef almak için kullanılan, infilak etmeyen ya da önemli bir hasara uğramayan ve silahlı gruplardaki Suriyeli uzmanlar tarafından onarılıp geliştirilen, bazıları elle fırlatılan İHA’lar geliyor. Bunun yanında hedefe doğru uçmalarını ve el bombası ya da roket güdümlü el bombası (RPG) gibi bir miktar patlayıcı ile donatıldıktan sonra isabetli bir vuruş yapmalarını sağlamak için kameralarla donatılmış pervaneli İHA’lar var. Aynı şekilde kısa bir süre önce Şahin Taburları, hedeflerine doğru uçmak için bir gözetleme kamerasıyla donatılmış jet motorları kullanan İHA’lar üretti. Bu İHA’lar, hedef aldığı yerlerdeki, özellikle de rejimin askeri operasyonlarının komuta merkezlerindeki yıkıcılığı nedeniyle askeri operasyon dengesinin gruplar lehine değişmesinde büyük rol oynadı.”

Şahin Taburları’nın geliştirdiği İHA’lar korku salıyor

Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’ndaki komutanlardan Mahmud el-Abdullah, rejim güçleri yakalandıklarında bulundukları mevzilerde ve kendileriyle yapılan ilk sorgulamalarda, İHA'ların saflarında nasıl korku ve kaos ortamı yarattığını anlattıklarını söyledi.

Savunma ve geri mevzilerdeki güçler arasındaki karışıklık, operasyonda kullanılan İHA’ların hedeflerini isabetli bir şekilde vurma kabiliyetleri ve sahada neden oldukları yıkım, rejim güçleri subaylarının sık sık geri mevzilere ve hatlara doğru kaçmasına ve buralardan gruplarla çatışacak unsurlara emirler vermesine neden oluyor.

Muhalif gruplar tarafından 2019 sonlarında kurulan ve rejim güçleri ile İran destekli milislere karşı Suriye'nin kuzeybatısındaki tüm askeri operasyonların yönetim ve koordinasyonunu üstlenen Fetih’ul-Mubin Operasyon Odası’na yakın kaynaklar şunları söyledi:

“Fetih’ul-Mubin Operasyon Odası’na bağlı gruplardan biri olan Şahin Taburları, gruplar için İHA üretmek, geliştirmek ve fırlatmak üzere sadece Suriyelilerden oluşan bir kadroyla kuruldu. Grupların rejim güçlerine ve müttefiklerine karşı savaş yöntemini geliştirmeye, savaşlara yeni bir savaş stratejisi getirmeye ve rejimin gruplara karşı askeri kabiliyetlerine karşı kendi kabiliyetlerini artırma ihtiyacı buna itti.”

Saldırganlığı Caydırma Operasyonu'na katılan komutanlardan biri, rejim güçleri yakalandıklarında bulundukları mevzilerde ve kendileriyle yapılan ilk sorgulamalarda, İHA'ların saflarında nasıl korku ve kaos ortamı yarattığını anlattıklarını söyledi.

Saldırganlığın Caydırılması Operasyonu’ndan sorumlu Fetih’ul-Mubin Operasyon Odası, İHA’ların kullanımının yanı sıra önemli askeri mevzileri ve rejim güçlerinin önde gelen isimleri hassas bir şekilde hedef aldığını gösteren bazı videolar yayınladı.

Saldırganlığın Caydırılması Operasyonu devam ederken pazartesi günü Şahin Taburlarının bir İHA’sı rejim güçlerinin askeri güvenlik servisi başkanını ve birkaç arkadaşını Suriye'nin orta kesimlerindeki Hama’nın 15 kilometre kuzeyinde bulunan Suran ilçesini hedef aldı. Hedef alınan kişiler olay yerinde öldü.

Bu saldırı, Hama'nın kuzeyinde bulunan Zeynel Abidin Dağı'nın tepesinde bir araya gelen rejim güçleri subaylarının benzer şekilde hedef alınması ve Muhaliflerin Hama kentine girip taktiksel olarak Hama'nın kuzeyindeki geri hatlara çekilmesinden ve ardından Şahin uçaklarının Hama askeri havaalanını doğrudan hedef alıp bir helikopteri imha etmesinden bir gün sonra rejim ordusunun askeri şefi General Abdulkerim Mahmud İbrahim’in Hama şehir merkezine doğru geri çekildiği bir dönemde gerçekleşti. Fetih’ul-Mubin Operasyon Odası, Hama'nın kuzeyinde devam eden çatışmalar sırasında Şahin Taburları İHA’larıyla farklı bölgelerde hedef alınan rejim güçlerinden bazı subayların (Tuğgeneral Casim Diyab, Tuğgeneral Eymen Mulhem ve Albay Mahmud Kadir el-Mahmud) öldürüldüğünü duyurdu.

Veriler Şahin Taburları İHA’larının fırlatıldığı yerden 25 kilometreye kadar mesafe kat edebilme kabiliyetine sahip olduğunu gösteriyor. Hama'nın 40 kilometre batısındaki Masyaf bölgesinde, yani Hama kırsalında grupların ilerlediği son noktadan Hama'nın yaklaşık 20 kilometre kuzeyinde, Cumhuriyet Muhafızları da dahil olmak üzere farklı rütbelerden rejim güçlerine mensup subayların katıldığı bir toplantı yerini hedef alması da bunu doğruluyor.

zxcdvf
Şahin Taburları İHA’sının bir fotoğrafı

Öte yandan operasyonun ve gidişatının gizliliğini sağlamak için askeri sırların, özellikle de muharebe ve taktiksel sırların korunması çerçevesinde gruplardan hiçbir askeri unsur bu İHA’ların sayısından bahsetmedi.

Bu İHA’ların sahadaki ve şiddetli çatışmalardaki rolü Halep ve Hama sınırları ve surlarıyla sınırlı değildi. Halep'in yaklaşık 30 kilometre güneydoğusundaki es-Sefira ve Cebel İzzan bölgelerinde konuşlu rejim güçlerinin direncinin kırılmasında ve morallerinin bozulmasında da benzer ve önemli bir rolü oldu. Gruplar, stratejik öneme sahip es-Sefira ve Cebel İzzan bölgelerindeki Askeri Savunma Sanayi Merkezi’nde konuşlu rejim güçlerinin ve İran destekli milislerin son kalelerine doğru İHA’lı saldırılar düzenledi. Bu saldırılar, grupların karadan yürüttüğü saldırılarla birlikte bu bölgelere yönelik yarı hava saldırısının başlangıcını oluşturdu.