İran: Rejim medyası protestoların yıldönümünde siber saldırılara karşı uyardı

İranlı iki kadın gazeteci hapse mahkum edildi

Geçen ekim ayının başında Tahran’da Mahsa Amini’nin ölümü üzerine yapılan protestolardaki İranlı bir kadın (AP)
Geçen ekim ayının başında Tahran’da Mahsa Amini’nin ölümü üzerine yapılan protestolardaki İranlı bir kadın (AP)
TT

İran: Rejim medyası protestoların yıldönümünde siber saldırılara karşı uyardı

Geçen ekim ayının başında Tahran’da Mahsa Amini’nin ölümü üzerine yapılan protestolardaki İranlı bir kadın (AP)
Geçen ekim ayının başında Tahran’da Mahsa Amini’nin ölümü üzerine yapılan protestolardaki İranlı bir kadın (AP)

İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Tesnim haber ajansı, başörtüsünü düzgün takmadığı gerekçesiyle Ahlak Polisi tarafından gözaltına alındığı sırada hayatını kaybeden Mahsa Amini’nin ölümünün ateşlediği kitlesel protestoların birinci yıldönümünde yabancı istihbarat servislerini siber saldırı düzenlemekle suçladı.

İran’ın yolcu taşımacılığı hizmetleri alanında faaliyet gösteren Tebsi Şirketi, kimliği bilinmeyen bilgisayar korsanları tarafından siber saldırıya uğradı. Bu, tüm sürücü ve yolcuların verilerinin sızdırılmasına neden oldu.

Şarku’l Avsat’ın DMO’ya bağlı Tesnim Haber Ajansından aktardığı habere göre ajans “Ayaklanmaların yıl dönümünde art arda gerçekleşen saldırılar ve gizemli sızmalar, yabancı istihbarat teşkilatlarının rolünün ciddiye alınmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı. Ajans bu girişimlerin “kamuoyunu hedef alan aldatmaca ve psikolojik savaş taktiklerinden biri” olduğunu vurgulayarak “kanıtlar karmaşık ve çok yönlü süreçleri takip ettiklerini gösteriyor” diye ekledi.

Ajans, İstihbarat Bakanlığı ve DMO İstihbarat Birimi’nin yanı sıra İran Yargı Erki’ne ve Siber Suçlarla Mücadele Polisi’ne “yeni siber dalgalarını engellemek için duruma derhal müdahale etmeleri” çağrısında bulundu.

Rejim karşıtı protestoların birinci yıldönümünü sebebiyle 17 Eylül’de protestoların yeniden başlaması bekleniyor. İranlı yetkililer buna hazırlık olarak sıkı güvenlik önlemleri aldı.

Bir İran gazetesi, protestoların başlangıcından beri İran’da kamuya açık alanlarda başörtü takmayan kadınların sayısının artmasıyla bağlantılı olarak yetkililerin ülke genelinde 77 otel ve turizm merkezini kapattıklarını bildirdi.

Reformist çizgideki İtimad gazetesinin İran Turizm Kurumu’nun bir yetkilisinden aktardığına göre İsfahan eyaleti, yüzde 27’lik bir oranla başörtüsü sebebiyle turistik yerlerin en fazla kapatıldığı yer oldu.

Yetkililerin protestoları dindirmek için başlattığı baskı kampanyası sonucunda 500’den fazla protestocu hayatını kaybederken, bu gösteriler sırasında onlarca Besic unsuru ve polis memuru da hayatını kaybetmişti.

İran güvenlik servisleri, İran’ın bölgedeki ezeli düşmanı İsrail ve Batılı ülkeler tarafından planlanan ‘isyanlara’ katılmakla suçladığı 20 binden fazla göstericiyi gözaltına almıştı.

Fransız haber ajansı AFP’nin yerel basından aktardığına göre Tahran’daki bir mahkeme, ‘komplo kurmak’ ve ‘suça iş birliği’ yapma suçlamalarıyla yargılanan iki kadın gazeteciyi üç yıl tecil edilmiş hapis cezasına çarptırdı.

Avukatları Emir Raisiyan reformist çizgideki Ham Mihan gazetesine yaptığı açıklamada, Ham Mihan gazetesinden Elnaz Muhammedi ve Haft Subh gazetesinden Nekin Bakıri’nin bir aydan az hapis cezasına çarptırıldıklarını söyledi.

“Cezanın geri kalanının beş yıl süreyle erteleneceğini” ifade eden avukat, bu süre zarfında hükümlülerin ‘meslek etiği’ dersleri alacaklarını ve seyahat etmekten mahrum bırakılacaklarını kaydetti.

Muhammedi şubat ayında henüz bilinmeyen bir nedenle bir haftalığına gözaltına alınmıştı.

Muhammedi’nin kız kardeşi Elahe Muhammedi de aynı gazete için çalışırken Mahsa Amini’nin defnedilme anını haber yaptığı için 2022 Eylül ayından beri tutuklu bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Tahran Gazeteciler Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Ekber Muntecebi, “gazeteciliğin kara çağı” olarak tanımladığı bu son yılda 100’den fazla gazetecinin tutuklandığını söyledi.

İlgili bir bağlamda İtimad gazetesinin bir avukattan aktardığına göre İran Yargı Erki, İran’ın orta kesimindeki Arak kentindeki protestolarda ölenlerden biri olan genç şef Mehrshad Shahidi’nin cenaze törenine katıldıkları için dokuz kişiyi kırbaçlama ve hapis cezasına çarptırdı.

Avukat Muhammed Rıza Kerker Bişe Mukaddem, Aşura günü arifesinde Arak kentindeki mezarlıkta bulunmaları nedeniyle dokuz kişinin ‘kutsal yerlere hakaret’ ve ‘kamu düzenini bozma’ suçlarından hüküm giydiğini söyledi. Avukata göre sanıklar, izleyicilere oğlu hakkında konuşan Shahidi’nin babasıyla dayanışma içinde olduklarını ifade ederek alkış tuttular.

Yetkililer, son günlerde protestoların tekrarlanmasını önlemek amacıyla aldıkları önlemler kapsamında mağdurların ailelerinden bazılarını gözaltına aldı. Yetkililer, mağdur ailelerin çocukları için birinci yıl dönümü törenleri düzenlemesini engellemeye çalışıyor.

Öte yandan 300’den fazla sivil ve siyasi aktivist cumartesi günü ortak bir bildiri yayınlayarak iktidar yapısında radikal değişiklikler için halk referandumu yapılması gerektiğini vurguladı.

Bildiriye imza atanlar “İran’ın son yıllardaki kötü yönetimden kaynaklanan toplumsal, siyasi ve ekonomik krizlerin birikmesi sebebiyle acı olaylarla karşı karşıya olduğunu” ifade ettiler. Son protestolardan kaynaklanan ve “derin bölünmelere”, “iktidar için ağır maliyetlere” ve “ciddi iç çöküşlere” neden olan “çatlaklara” dikkat çektiler.

BBC Farsça servisine göre Birleşmiş Milletler (BM) İran Özel Raportörü Javaid Rehman, Oslo’dan yaptığı açıklamada, “Mahsa Amini’nin Ahlak Polisi’nin gözaltındayken hayatını kaybetmesi, İran’da kadınların ve genç kızların durumunu yansıtıyor ve ülkedeki baskının boyutunu gözler önüne seriyor” ifadelerini kullandı.

Javaid Rehman İran İnsan Hakları Örgütü tarafından düzenlenen ‘Geçiş Döneminde Adalet: Zorluklar ve Çözümler’ başlıklı bir konferansa katıldı. Uluslararası hukuk uzmanları, Batılı diplomatlar ve siyasiler ile yurtdışında ikamet eden İranlıların da yer aldığı bu konferansta İran’da demokrasiye doğru barışçıl bir geçişin yolları tartışıldı.



İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
TT

İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.

İsrail ordusu, Lübnan Hizbullahı’nın kıyı savunma füze birimi 7900’de kritik konumda yer alan ve yaklaşık bir yıl önce İsrail’e getirilerek sorgulanan İmad Emhez’in, soruşturma sırasında Hizbullah’ın gizli deniz dosyasına dair önemli bilgiler verdiğini açıkladı.

İsrail ordusunun Arapça medya sözcüsü Avichay Adraee’nin X platformunda yaptığı paylaşıma göre, “İsrail Deniz Komandoları Birliği 13’e bağlı askerler, yaklaşık bir yıl önce askeri istihbarat deniz biriminin yönlendirmesiyle, Lübnan’ın kuzeyindeki Batrun kasabasında, sınırın yaklaşık 140 kilometre uzağında gerçekleştiren operasyonla Emhez’i yakalayıp İsrail’e götürdü.”

Açıklamada, Emhez’in İran ve Lübnan’da askeri eğitim aldığı ve Hizbullah’ın kıyı füze biriminde yürüttüğü görev kapsamında geniş bir denizcilik tecrübesi edindiği belirtildi. Ayrıca, Lübnan’daki sivil denizcilik akademisi “Marasti”de eğitim aldığı, bunun da “Hizbullah’ın sivil kurumları terör faaliyetleri için kullanmasına” örnek teşkil ettiği ifade edildi.

Adraee, Emhez’in soruşturma sırasında Hizbullah’ın en gizli projelerinden biri olan deniz dosyasında merkezi bir görev yürüttüğünü kabul ettiğini belirtti. Emhez’in sunduğu bilgilerin, örgütün deniz faaliyetlerini sivil kisve altında örgütleyerek İsrail ve uluslararası hedeflere saldırı planlarını içerdiği aktarıldı.

İsrail ordusu sözcüsü, söz konusu gizli deniz projesinin, öldürüldükleri belirtilen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah tarafından doğrudan yönetildiğini, askeri lider Fuat Şükr ile deniz dosyasının sorumlusu Ali Abdülhasan Nuriddin’in de süreçte yer aldığını iddia etti.

Açıklamada, Emhez’in verdiği bilgiler ve söz konusu lider kadronun etkisiz hâle getirilmesi sayesinde gizli deniz dosyasının ilerlemesinin kritik bir aşamada durdurulduğu bildirildi.

İsrail ordusu, Hizbullah’ın deniz yapılanması ile diğer deniz birimlerinin İran’ın maddi ve ideolojik desteğiyle geliştirildiğini öne sürerek, “Bu devasa kaynaklar Lübnan’ın kalkınması için kullanılmak yerine Hizbullah’ın terör faaliyetlerine aktarılıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu, vatandaşlarına yöneldiğini belirttiği tehditleri ortadan kaldırmak için “tüm cephelerde gerekli adımların atılmaya devam edeceğini” duyurdu.


Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
TT

Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir görüşme ayarlamadığını, ancak Netanyahu'nun kendisiyle görüşmek istediğini söyledi.

Beyaz Saray'daki Oval Ofis'ten konuşan Trump, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasının uygulanması için baskı yaparken, Noel tatili sırasında Florida'da Netanyahu ile "büyük olasılıkla" görüşeceğini ifade etti.

Bugün Mar-a-Lago tatil beldesine giderken gazetecilere konuşan Trump, "Evet, büyük olasılıkla Florida'da beni ziyaret edecek," dedi. "Benimle görüşmek istiyor. Henüz resmiyet kazanmadı ama benimle görüşmek istiyor."

Wittkoff, Miami'de arabulucularla görüşecek

İlgili bir gelişmede, Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray'dan bir yetkili dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff'un, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin bir sonraki aşamasını görüşmek üzere bugün Florida, Miami'de Katar, Mısır ve Türk yetkililerle bir araya geleceğini söyledi.

Son zamanlarda, iki yıldır süren savaşla harap olmuş Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin arabulucuları ve garantörleri olan Katar ve Mısır, özellikle İsrail güçlerinin çekilmesini ve uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını içeren ABD Başkanı Donald Trump'ın planına dayalı olarak anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesi çağrısında bulundu.

Plan ayrıca, uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen, Gazze Şeridi'nde geçici bir Filistin teknokrat yönetiminin kurulmasını öngörüyor.

İsrail ve Hamas arasında Gazze'deki ateşkes kırılganlığını koruyor; her iki taraf da birbirini ihlallerle suçlarken, harap olmuş bölgedeki insani durum kötüleşmeye devam ediyor.


Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Brown Üniversitesi ve MIT saldırılarının şüphelisinin ABD'ye girişine olanak sağlayan "yeşil kart" çekiliş programını askıya aldı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, X sosyal medya platformunda yaptığı bir paylaşımda, Trump'ın talimatıyla ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri'ne Çeşitlilik Vizesi programını geçici olarak durdurma emri verdiğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Çeşitlilik Vizesi programı, her yıl çekiliş sistemiyle ABD'de yeterince temsil edilmeyen ülkelerden, çoğunluğu Afrika'dan olan kişilere 50 bine kadar "yeşil kart" sağlıyor.

Noem, X platformundaki bir paylaşımında, "Bu iğrenç şahsın ülkemize girmesine asla izin verilmemeliydi" ifadelerini kullandı.