Nijer’de Fransa karşıtı gösteriler üçüncü gününde

Nijer'de Fransız kuvvetlerinin geri çekilmesi çağrısında bulunan gösteriler üçüncü gününde

Nijer güvenlik görevlileri, Niamey'deki Fransız üssü önünde toplanan protestocuların önünde (AFP)
Nijer güvenlik görevlileri, Niamey'deki Fransız üssü önünde toplanan protestocuların önünde (AFP)
TT

Nijer’de Fransa karşıtı gösteriler üçüncü gününde

Nijer güvenlik görevlileri, Niamey'deki Fransız üssü önünde toplanan protestocuların önünde (AFP)
Nijer güvenlik görevlileri, Niamey'deki Fransız üssü önünde toplanan protestocuların önünde (AFP)

Nijer'de binlerce kişi, 26 Temmuz darbesinden sonra iktidara gelen askeri rejimin istekleri arasında yer alan Fransız kuvvetlerinin geri çekilmesi talebiyle artarda üç gün gösteri yaptı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, göstericiler, “Kahrolsun Fransa” sloganları atarken, darbeden bu yana Niamey'deki önceki gösterilerde atılan sloganlar da tekrarlanıyor.

Nijer’deki askeri rejim  geçtiğimiz Cuma günü Fransa'ya karşı yeni bir sözlü saldırı başlattı ve Paris'i devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'u destekleyerek ülkenin içişlerine alenen müdahale etmekle yapmakla suçladı.

O günden bu yana , Fransız askerlerinin konuşlandığı Nijerya askeri üssü yakınındaki bir kavşakta Fransızlara karşı düzenlenen protestolara on binlerce kişi katıldı.

Görsel kaldırıldı.
Nijer'deki Anavatanı Koruma Ulusal Konseyi destekçileri Niamey'de gösteri yapıyor (AFP)

Nijer'in eski sömürge gücü olan Fransa ile ilişkileri, Paris'in Bazoum'a verdiği destekten sonra hızla kötüleşti.

3 Ağustos'ta askeri konsey, özellikle terörle ve aşırı gruplarla mücadeleye katılmak üzere Nijer'de bulunan bin 500 askerin konuşlandırılmasını öngören Fransa ile yapılan çok sayıda askeri anlaşmanın iptal edildiğini duyurdu.

İçişleri Bakanlığı'nın Perşembe günü yayınladığı bir talimat ve Niamey Yüksek Mahkemesi'nin Cuma günü verdiği bir karara göre, Nijer ayrıca Fransız büyükelçisi Sylvain Itte’den diplomatik dokunulmazlığı ve vizeyi geri çekti ve ondan ülkeyi "terk etmesini" istedi.

Görsel kaldırıldı.
Nijer’deki güvenlik görevlileri (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bugün Itte'nin çalışmalarını övdü ve kendisine ayrılması için 48 saat süre verilmiş olmasına rağmen hâlâ Niamey'deki büyükelçilikte olduğunu belirtti.

Fransa dün büyükelçinin görevinde kalması gerektiğini bildirdi.

Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, Le Monde gazetesine verdiği röportajda, "O, Nijer'deki meşru yetkililer nezdindeki temsilcimiz” ifadelerini kullandı.



Arap Birliği: Bölgeyi istikrara kavuşturmanın yolu iki devletli çözümdür

Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)
Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)
TT

Arap Birliği: Bölgeyi istikrara kavuşturmanın yolu iki devletli çözümdür

Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)
Arap Birliği'nin ‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’ oturumundan (Arap Birliği)

Arap Birliği dün (Pazar) Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü'nü anarak, ‘İsrail'in baskı ve adaletsizlik makinesi karşısında verdikleri mücadele ve kararlılıkları dolayısıyla Filistin halkına bir dayanışma mesajı’ gönderdi. Bu mesaj, Kahire tarafından Gazze Şeridi'ndeki insani müdahaleyi arttırmak üzere çağrısı yapılan bakanlar konferansı öncesinde geldi.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Filistin davasının mevcut durumunu ‘tarihi ve zor’ olarak nitelendirdi. Ebu Gayt ayrıca, ‘İsrail'in Filistin'in varlığını sona erdirme ve Filistin devleti projesini tasfiye etme planına ve Gazze Şeridi ile Batı Şeria'daki Filistin toplumu için hayatı yaşanması imkânsız hale getirerek zorla yerinden etme olgusuna’ atıfta bulundu.

Ebu Gayt, “İsrail planını dünyanın gözü önünde, sessizlik ve çaresizlikle kabul etmek, bu tarihi suça, utanç verici olarak tanımlanabilecek bir sahneye iştirak etmektir” dedi.

Filistin devletini tanıyan ülkelere övgüde bulunan Ebu Gayt sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze Şeridi'nde yaşananlar etnik temizlik ve imha savaşıdır. İsrail işgalini pekiştirmekten ve iğrenç ırk ayrımcılığı sistemini nehirden denize kadar yaymaktan başka bir amacı yoktur. İki devletli çözüm ve 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmadan bölgede barış ya da istikrar olmayacaktır.”

dsvf
İsrail'in Batı Şeria'nın Tulkerim kenti yakınlarındaki Nur Şems Mülteci Kampı’na düzenlediği operasyon sırasında dumanlar yükseliyor. (EPA)

‘Hesap verebilirliğin ve işgal suçlarının cezalandırılmasının işgale son vermenin anahtarı olduğunu’ vurgulayan Ebu Gayt, bu bağlamda Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrailli liderler hakkında yakalama kararı çıkarma yönündeki cesur adımını övdü. Ebu Gayt, “Bu tedbirleri memnuniyetle karşılamakla birlikte, saldırganlığı durdurma ve soykırıma son verme hedefine ulaşmak için henüz yeterli olmadıklarını kabul ediyoruz” dedi.

Arap Birliği Genel Sekreteri, dünya ülkelerine ‘İsrail işgalinin devamının bir bütün olarak uluslararası sisteme olan güveni zedelediği gerçeğini kabul etmeleri’ çağrısında bulundu. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin kasım ayında İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılımının dondurulması için uluslararası desteği harekete geçirme çağrısına atıfta bulunan Ebu Gayt, “İşgalin uluslararası barış ve güvenlik için oluşturduğu tehdit ve hatta İsrail'in 75 yıl önce BM'ye kabul edilme koşullarını ihlal etmesi ışığında bu yaklaşımı mantıklı buluyoruz” şeklinde konuştu.

Diğer yandan Filistin'in Arap Birliği Daimî Temsilcisi Muhanned el-Akluk yaptığı konuşmada, ‘mağdurların hakkını vermeyen ve suçluyu cezalandırmayan uluslararası adaletin, insanlara fayda sağlamayan dengesiz bir terazi olduğunu’ söyledi. El-Akluk, “İsrail'in 422 gün boyunca Filistin halkına karşı işlediği soykırım suçunu durdurmayan dayanışma, kanseri ağrı kesiciyle tedavi etmeye benzer” dedi.

Kuveyt'in Arap Birliği Daimî Temsilcisi Talal el-Mutayri de ülkesinin ‘kardeş Filistin halkının, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurmak için uluslararası referanslara uygun olarak elde ettiği hak ve kazanımları destekleme konusundaki kararlı tutumunu’ vurguladı.

cdvf
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki askeri operasyonu sırasında el-Meğazi Mülteci Kampı’nda yıkılan evler. (EPA)

Konuyla ilgili olarak Arap Birliği, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nı (UNRWA), Duvar ve Yerleşim Direniş Otoritesi’ni, Filistinli Tutuklular ve Eski Mahkumlarla İlişkiler Dairesi’ni, Filistin Gazeteciler Sendikası Başkanı Nasır Ebu Bekir’i ve geçtiğimiz eylül ayında Batı Şeria'nın Nablus kentinde yerleşimlere karşı düzenlenen barışçıl protestolar sırasında işgalciler tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi'yi onurlandırdı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı Filistin Dairesi Başkanı Büyükelçi Mahmud Ömer'e göre Mısır, ‘savaşı durdurmak ve Gazze Şeridi'ne insani ve yardım malzemesi ulaştırmak için tüm çabaları’ seferber ediyor. Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü münasebetiyle dün düzenlenen bir seminerde konuşan Ömer, ‘Gazze Şeridi'ndeki insani müdahaleyi güçlendirmek ve Filistin halkına insani acılarını hafifletmek amacıyla insani yardım sağlamak için uluslararası desteği harekete geçirmek üzere bugün Kahire'de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in katılımıyla düzenlenecek uluslararası bakanlar konferansının önemini’ vurguladı.

Mısırlı diplomat, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın ilk gününden bu yana Kahire'nin çabalarına dikkat çekti ve Mısır'ın ‘Filistin davasını tasfiye etme ve Filistinlileri topraklarından sürme planını kararlılıkla reddettiğini’ yineledi. Kahire, kış mevsimine girerken Gazze Şeridi sakinlerinin içinde bulunduğu zor insani koşullar ışığında Gazze'ye Yardım Konferansı’na geniş bir bölgesel ve uluslararası katılım hedefliyor.