Bükreş: Topraklarımıza Rus İHA’sı düşmedi

Romanya, Ukrayna’nın Rus İHA’larının topraklarına düştüğü yönündeki açıklamalarını yalanladı

Rusya’nın Tuna Nehri üzerindeki Ukrayna limanlarının altyapısına başlattığı saldırı sonucu alevler yükseldi (EPA)
Rusya’nın Tuna Nehri üzerindeki Ukrayna limanlarının altyapısına başlattığı saldırı sonucu alevler yükseldi (EPA)
TT

Bükreş: Topraklarımıza Rus İHA’sı düşmedi

Rusya’nın Tuna Nehri üzerindeki Ukrayna limanlarının altyapısına başlattığı saldırı sonucu alevler yükseldi (EPA)
Rusya’nın Tuna Nehri üzerindeki Ukrayna limanlarının altyapısına başlattığı saldırı sonucu alevler yükseldi (EPA)

Romanya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, Rusya’nın dün (3 Eylül) gece Tuna Nehri üzerindeki Ukrayna limanlarının altyapısına düzenlediği saldırının, NATO üyesi Romanya topraklarına doğrudan bir askeri tehdit oluşturmadığını belirtti.

Romanya’nın açıklaması öncesinde ise Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Oleg Nikolenko, dün Tuna Nehri’ne düzenlenen saldırı sırasında Rus insansız hava araçlarının (İHA) Romanya topraklarına düşüp infilak ettiğini açıkladı. Nikolenko, Batılı ortaklarını Ukrayna’ya hava savunma sistemlerinin teslimatını hızlandırmaya çağırdı.

“Ukrayna Sınır Muhafız Servisi’ne göre dün gece, İzmail Limanı yakınında düzenlenen büyük Rus saldırısı sırasında Rus füzeleri Romanya topraklarına düşerek infilak etti” diyen Oleg Nikolenko, “Bu, Rus füze terörizminin yalnızca Ukrayna’nın güvenliğine değil, aynı zamanda NATO üyesi ülkeler de dahil olmak üzere komşu ülkelerin güvenliği için de büyük bir tehdit oluşturduğunun bir başka kanıtıdır” ifadelerini kullandı. Nikolenko ayrıca, Tuna Nehri’nin karşı kıyısında meydana gelen patlamadan kaynaklanan alevlerin yer aldığı bir fotoğraf yayınladı.

Ukraynalı bir endüstri kaynağı Reuters’e yaptığı açıklamada, iki Rus İHA’sının Tuna Nehri’nin Romanya tarafına düştüğünü söyledi. Rusya, Ukrayna’nın Karadeniz üzerinden tahıl ihracatına güvenli geçiş sağlayan Birleşmiş Milletler (BM) destekli anlaşmadan çekilmeden önce Ukrayna’nın Tuna Nehri’ndeki Reni ve İzmail limanları, tahıl ihracatının yaklaşık dörtte birini oluşturuyordu. Tuna nehri limanları, o zamandan bu yana Ukrayna’dan çıkış için ana rota haline geldi. Bu sayede tahıl, daha sonra sevk edilmek üzere mavnalarla Romanya’nın Karadeniz kıyısındaki Köstence limanına gönderiliyor.

Ukraynalı yetkililer, günün erken saatlerinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan görüşmesine saatler kala Rusya’nın, buğday ihracatının ana limanlarından birine gece yarısı hava saldırısı başlattığını söyledi.

Odesa Valisi Oleg Kiper, Rus saldırılarının Ukrayna’nın güneyindeki Odesa bölgesini, özellikle de Tuna Nehri üzerindeki İzmail kentinin çevresini hedef aldığını açıkladı. Vali ayrıca, Ukrayna kuvvetlerinin 17 İHA’yı düşürmeyi başardığına dikkat çekti.

Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığına göre Kiper, Telegram aracılığıyla “Hava savunmamız 17 İHA’yı düşürdü. Ancak maalesef vurulan yerler de oldu” dedi. Odesa Valisi, şehrin güneybatısında Romanya sınırına yakın İzmail civarındaki birçok kasabada bulunan depoların, üretim binalarının, tarım makinelerinin ve sanayi şirketlerinin ekipmanlarında hasar oluştuğunu dile getirdi.

Ukrayna Hava Kuvvetleri, Odesa bölgesinde yer alan Tuna Nehri üzerindeki iki büyük tahıl ihracat limanından biri olan Port İzmail bölgesi sakinlerine, Pazar gece yarısından sonra korunma çağrısı yaptı. Reuters’e göre Ukrayna’daki bazı medya organları, bölgede patlamalar duyulduğunu bildirdi.



The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
TT

The Telegraph: Trump, Netanyahu'ya yönelik yakalama kararına karşılık UCM Savcısı’na yaptırım uygulayabilir

Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Genel Merkezi (AFP)

İngiliz The Telegraph gazetesi, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısı Kerim Han'a, mahkemenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında yakalama kararı çıkarması nedeniyle yaptırım uygulamayı düşündüğünü yazdı.

Gazete, Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapacak olan Mike Waltz'un UCM'nin ‘güvenilirliği olmadığını’ söylediğini ve Trump yönetimi 20 Ocak'ta göreve başladığında ‘mahkemenin anti-Semitik önyargısına güçlü bir yanıt’ sözü verdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph’tan aktardığına göre Kerim Han, Trump tarafından yaptırım uygulanması hedeflenen yetkililer arasında yer alıyor.

İsrail gibi ABD de Lahey merkezli mahkemenin otoritesini tanımıyor. Üst düzey Cumhuriyetçiler yakalama kararlarına tepki olarak UCM'nin üst düzey yetkililerine yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

Diğer yandan Han, reddettiği cinsel suiistimal iddiaları nedeniyle soruşturma geçiriyor.

Trump, görevdeki ilk döneminde, Afganistan'da ABD güçleri tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarıyla ilgili bir soruşturma nedeniyle UCM'nin eski başsavcısına yaptırım uyguladı.

O dönemde Dışişleri Bakanı olan Mike Pompeo, UCM’yi ‘tamamen yozlaşmış bir kurum’ olarak tanımladı.

ABD Başkanı Joe Biden 2021'de göreve geldiğinde UCM Savcısı Fatou Bensouda'ya yönelik seyahat yasağını da içeren yaptırımları iptal etti. Ancak Trump'ın UCM'nin İsrail'e yönelik tutumuna tepki olarak aynı stratejiyi yeniden uygulayabileceği yönünde spekülasyonlar var.

dfvgb
Donald Trump (Reuters)

Trump ayrıca, Rusya'nın Ukrayna'da işlediği savaş suçlarıyla ilgili olarak UCM tarafından yürütülen soruşturmalardan ABD'nin katılımını ve kaynaklarını çekebilir.

Han ve ekibine uygulanacak herhangi bir yaptırım, İngiltere'nin yeni Başbakanı Keir Starmer'ın yakalama emirlerine uymayı seçmesi halinde İngiltere ile Trump arasındaki ilişkileri tehlikeye atabilir.

Birleşik Krallık İsrail Başbakanı’nı gözaltına alıp almama konusunda tereddüt yaşarken, ABD Lahey merkezli mahkemeye karşı uluslararası bir tepkiye öncülük ediyor. İngiltere UCM’ye saygı duyduğunu ifade ederken, Netanyahu'nun İngiltere'ye gelmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağını söylemeyi ise reddediyor.

İsrail'in İngiltere Büyükelçisi Tzipi Hotovely, tüm ülkeleri UCM'nin Netanyahu'yu yakalamaya yönelik ‘saçma’ kararını reddetmeye çağırdı.

Hotovely, Telegraph gazetesine yazdığı makalede UCM’yi ‘Hamas ile ortak bir zemin bulmakla’ suçladı. Makalede, “Mahkemenin saçma kararını reddeden ABD ve diğer müttefiklerine teşekkür ediyor ve diğer ülkeleri de bu adaletsizliği reddetme konusunda aynı şekilde davranmaya çağırıyoruz. UCM, halkını savunmak isteyen her demokratik liderin mahkemenin hedefi haline gelebileceğini göstermiştir” ifadeleri yer aldı.

Almanya, UCM üyesi olmasına rağmen Nazi geçmişi ve Yahudi devletiyle olan özel ilişkisi nedeniyle Netanyahu'yu gözaltına almayacağının sinyalini verdi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Yakalama kararı, UCM'nin 22 yıllık tarihinde yargıçların Batı destekli bir devletin liderini ilk kez gözaltına almaya kalkışması anlamına geliyor.

Aralarında İngiltere'nin de bulunduğu UCM’ye üye 124 ülke, yakalama kararlarının uygulanmasından sorumlu.

Avrupa ülkeleri arasındaki bölünmüşlüğün bir işareti olarak İrlanda, İtalya ve Hollanda, Netanyahu'nun kendi topraklarına ulaşması halinde gözaltına alma sözü verdi. Fransa ise UCM’nin tutumunu doğruladı, ancak Netanyahu'nun sınırlarını geçmesi halinde gözaltına alınıp alınmayacağı konusunda bir açıklama yapmadı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Almanya ve Macaristan da dahil olmak üzere 27 üye ülkenin yakalama kararlarını uygulamakla yükümlü olacağını doğruladı.