Asmara’daki siyasi çatışma İsrail’e taşınıyor

Ben Gvir’in başarısızlığı ve polisin yetersizliği karşısında hükümete karşı olası protestolarla ilgili komplo ortaya çıkarıldı.

Asmara’daki siyasi çatışma İsrail’e taşınıyor
TT

Asmara’daki siyasi çatışma İsrail’e taşınıyor

Asmara’daki siyasi çatışma İsrail’e taşınıyor

İsrail hükümetinin Başbakan Netanyahu’dan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir’e ve hatta polis ve istihbarata kadar çeşitli araçlarını kapsayacak bu büyüklükte başarısızlıkların birkaç saat içinde yaşandığını hayal etmek zor. Belki de olup bitenlerin en iyi özeti, Belediye Başkanı Ron Huldai’nin elini yanağına koyarak sorduğu şu soruydu:

“Biz gerçekten bir devlet miyiz?”

21’inci yüzyılda İsrail kadar güçlü bir devlette bu başarısızlıklara inanmak zor görünüyor.

Yaşanan şu ki Tel Aviv’deki Eritre Büyükelçiliği, neredeyse dünyadaki diğer Eritre büyükelçiliklerinin her yıl yaptığı gibi bir sanat festivali düzenlemeye karar verdi. Bu kutlama, Eritre hükümeti tarafından, Etiyopya’dan ayrıldıktan sonra ‘Eritre Halk Kurtuluş Cephesi’nin iktidara geldiği 1991 yılından bu yana düzenleniyor. Ancak Cephe, 1970’li yıllarda Eritre dahil tüm Etiyopya’nın İtalyan sömürgeciliğinden kurtarılmasından, Eritre folklorunun sunulmasından ve Etiyopya yönetiminden ulusal kurtuluş mücadelesinde cephe için bağışlar toplanmasından bu yana kutlama yapıyor. Özgürlüğüne kavuştuğunda da kutlamaları büyükelçilikler aracılığıyla devlet olarak düzenlemeye devam etti.

Bu kez İsrail’deki Eritre rejiminin muhalifleri, tören önünde gösteri düzenleme kararı alarak polise resmi izin başvurusunda bulundu. İzin başvurusunda bulunanlar beklenen katılımcı sayısının dört bin civarında olacağını yazsa da polis, gerçek katılımcı sayısının 300’ü geçmeyeceğini tahmin ediyordu. Bunun nedeni ise İsrail’deki sayılarının 18 bin civarında olduğu tahmin edilen Eritreli mültecilerin artık ülke geneline dağılmış olması (Eritrelilere ek olarak 3 bin 269 Sudanlı ve 2 bin 98 Afrikalı mülteci bulunuyor).

jyu
Tel Aviv’de Eritreli sığınmacılar arasında yaşanan şiddetli çatışmalarda açılan bayraklar. (Reuters)

Bu tahminler polis, istihbarat servisleri veya Tel Aviv- Yafa belediyesindeki sosyal işler departmanı tarafından yalanlanmadı. Bu nedenle binayı korumak ve göstericileri izlemek üzere 30 kişilik bir polis ekibinin görevlendirilmesine karar verildi. Tel Aviv polisi, genellikle 35 haftadır her cumartesi düzenlenen devasa gösterilere hazırlanıyor. Gösterilerin en büyüğü, gösterici sayısının 150- 300 bine ulaştığı Tel Aviv’de gerçekleşiyor. Ancak geçen cumartesi sabahı polise ulaşan ihbarda, mülteciler arasındaki rejim düşmanlarının, kutlamayı zorla engellemek için gösteriye erken başlayıp binayı yakmayı planladıkları belirtildi. Bu nedenle söz konusu polis teşkilatına 50 kişilik sınır muhafız kuvveti eklenmesine karar verildi. Ancak bu kuvvet olay yerine zamanında ulaşamadı.

Bu sırada mülteciler arasındaki rejim yanlıları, düşmanca gösteri düzenlendiğini ve binanın yakılabileceğini öğrendikleri için kendilerini iyi hazırlayıp sopalar, bıçaklar ve taş dolu iki arabayla geldiler. Gelir gelmez göstericilere saldırmaya ve onları dışarı çıkmaya zorlamaya başladılar. Ayrıca rejimin destekçileri ve muhalifleri olmak üzere her iki taraf da yollarına çıkan her şeyi, arabaları, dükkanları, evleri vs. yok ediyorlardı.

Polis ise adeta futbol oynarken yeteneksizce birbirlerine çarpanlara benziyordu. Destekçilerle muhalifler arasında ayrım yapmıyor, sahada olup biteni anlamış gibi görünmüyorlardı. Göstericileri dağıtmayı başaramadıklarında, yaralı polis sayısının yaralı gösterici sayısını aştığı görüldü. Bu nedenle önce plastik mermi, ardından da gerçek mermi kullanma emri aldılar. Ayrıca yaralılar, 40’ı polis olmak üzere 170 kişiye ulaştı ve Tel Aviv ve bölgedeki hastanelerde olağanüstü hâl ilan edildi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre drone ve helikopterler de devreye alındı.

İstihbarat hatası

Ön incelemelerde ilk başarısızlıkların hükümet ve siyasi liderlerle ilgili olduğu ortaya çıkıyor. Bilindiği gibi Polis Genel Müdürü Yaakov Shabtai, göreve geldiğinden beri aralarındaki ilişkin gergin olması nedeniyle Tel Aviv Polis Şefi Ami Eshed’i görevden almıştı.

fve
Tel Aviv’deki Eritreli sığınmacılar arasında yaşanan şiddetli çatışmalara güvenlik görevlilerince müdahale edildi. (EPA)

Bakan Ben Gvir, Başbakan Netanyahu ve diğer bakanlarla birlikte Eshed’in görevden alınmasını destekledi. Zira ona karşı öfkeliydiler ve onu hükümete yönelik protestocular karşısında yumuşak davranmakla suçluyorlardı. Ayrıca haftalık cumartesi gösterilerinde göstericilerin Elon Caddesi’ni kapatmasını engellemediği için kendisine açıkça saldırıyorlardı. Eshed, gösterilerle ilgili olarak kendilerine sokaklara göstericilerin kanını dökmek, demokratik gösteri hakkına zarar vermek ve hastanelerin acil servislerini yaralılarla doldurmak istemediğini söylemişti. Ancak Başbakan ve bakanlar tarafından tavrı, ‘protesto kampanyasına açık bir sempati ve hükümete karşı bariz bir düşmanlık’ olarak nitelendirildi.

Ancak sorun şu ki Eshed’in yerine Sınır Polisi’nden Tümgeneral Peretz Amar’ı getirdiler ve onun da çok sayıda Afrikalı mültecinin yaşadığı Tel Aviv’in güneyi ve Yafa hakkında bir bilgisi yok. Yardımcısını başka bir tugaya naklettiler ve göreve başlamasının üzerinden bir buçuk ay geçmesine rağmen henüz yerine bir milletvekili atamadılar. Bu başarısızlık, Tel Aviv’deki polis liderliğini değiştirme sürecinin aceleyle ve araştırma yapılmadan yürütüldüğünü ve birçok boşluk bıraktığını gösteriyor.

Olay meydana gelip, Tel Aviv’de çatışmalar başladığında ve polisin ne kadar çaresiz, kafası karışmış ve kaybolmuş olduğu anlaşıldığında Polis Genel Müfettişi geldi, Tel Aviv Polis Tugay Komutanı’nı kenara çekti ve operasyonları kendisi yönetmeye başladı. Pratik olarak göstericilerin vurulması ve onlarla profesyonel olmayan çatışmalar gibi yaşanmış başarısızlıkların da sorumluluğunu üstleniyor. Bu çatışmalar, çok sayıda polisin yaralanmasına ve beş saat boyunca durumun kontrol altına alınamamasına neden olurken, Tel Aviv sakinleri ve ziyaretçileri arasında terör saçtı.

Ayrıca istihbarat fiyaskosu da yaşandı. Hiç kimse bu kadar göstericinin gelmesini beklemiyordu. Bunun yanı sıra İsrail istihbaratının İsrail’de Eritre rejiminin bu kadar çok destekçisi olduğunu bilmediği, bu kadar organize olduklarını ve Tel Aviv’in göbeğinde böyle bir saldırıyı organize edebilecek kapasitede olduklarını da bilmediği ortaya çıktı.

Komplo teorisi

Diğer yandan hem iktidar hem de muhalefet açısından komplo teorisi gündeme geldi. Netanyahu ve Ben Gvir çevresinde, polis ve istihbarat servislerinden birinin ‘hükümeti sabote edecek ve çaresiz gösterecek bir kaos yaratmak için’ bu saldırıyı gerçekleştirmek üzere rejim destekçilerinin geldiğine dair bilgileri kasıtlı olarak gizlediği yönünde iddialar duyuldu. Şüphelerinin doğruluğunu kanıtlamak için de son günlerde İsveç, Almanya, ABD ve Kanada’da bu tür gösterilerin gerçekleştiğini ve festivallere saldırı düzenlendiğini belirttiler. Polis müdahale ederek her iki taraftan da göstericileri gözaltına aldı. Yapılan değerlendirmeler İsrail istihbaratının ve polisinin bu gösterilerin Tel Aviv’e taşınabileceğini bilmesi gerektiği yönünde.

tyn
Tel Aviv’de Eritreli sığınmacılar arasında cumartesi günü çatışmalar çıktı. (Reuters)

Söz konusu şüpheler, İsrail hükümetinin tüm İsrail güvenlik kurumlarını yargı reformu planına karşı protesto gösterilerini desteklemekle ve Eritre davasını hükümete zarar vermek için kullanmakla suçlaması fikriyle tutarlı. Ayrıca İsrail Yüksek Mahkemesini Afrikalıların sınır dışı edilmesine engel olmakla suçluyorlar.

Muhalefet ise öncelikle halkın dikkatini haftalık protesto gösterilerinden başka yöne çekmek isteyen hükümeti, Eritrelileri siyasi amaçları doğrultusunda sömürmekle suçluyor. Diğer yandan hükümet de Eritrelilerden kurtulmak istiyor ve isyancıları kovmak için onlara çatışma ve savaşma özgürlüğü veriyor. Netanyahu liderliğindeki hükümet, Eritreli mültecileri İsrail’de tutacak her türlü çözümü reddediyor. Birleşmiş Milletler (BM), Eritrelilerin yarısının ve Sudanlı mültecilerin diğer ülkelere çıkışını sağlamak için çeşitli formüllere ulaştı. Ancak başlangıçta öneriyi destekleyen Netanyahu hükümeti, geri adım attı ve onları ülke dışına sürmekte ısrar etti.

Bu yılın başından bu yana bin 910 Eritreli mülteci, 116 Sudanlı mülteci ve diğer 50 Afrikalı mülteci, her birine verilen 3 bin 500 dolar bağışlama karşılığında İsrail’i terk etti. Bu olayların ardından Eritre’de rejim destekçileri açığa çıktı. Söz konusu kimseler, ülkedeki insan hakları sistemine göre kolaylıkla sınır dışı edilebiliyorlar.



Demokratlar İsrail'in Refah'ı işgal etmesini engellemesi için Biden'a baskı yapıyor

Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırları (AFP)
Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırları (AFP)
TT

Demokratlar İsrail'in Refah'ı işgal etmesini engellemesi için Biden'a baskı yapıyor

Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırları (AFP)
Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırları (AFP)

İsrail'in, Gazze Şeridi'ndeki 2,3 milyon insanın neredeyse yarısının sığındığı Refah kentine yönelik geniş çaplı bir işgal başlatmasını engellemek için Demokrat politikacıların ABD Başkanı Joe Biden yönetimi üzerindeki baskısı sürüyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki 212 Demokrattan 57'si dün (Çarşamba), yönetime, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetini Mısır sınırı yakınındaki şehre kapsamlı bir saldırı başlatmaktan caydırmak için mümkün olan her türlü tedbiri almaya çağıran bir mektuba imza attı.

Mektupta, "Sizden, Refah'a yönelik büyük çaplı bir saldırıyı önlemek için, hali hazırda onaylanmış yasalarda yer alan yardımlar da dahil olmak üzere, İsrail hükümetine yönelik belirli askeri yardımları derhal durdurmaya yönelik mevcut yasa ve politikaları yürürlüğe koymanızı talep ediyoruz" denildi.

Beyaz Saray, temsilciler Pramila Jayapal ve Madeleine Dean'in öncülük ettiği mektupla ilgili yorum talebine henüz cevap vermedi.

Biden'ın Hamas'a karşı savaşında İsrail'e verdiği destek, özellikle genç Demokratlar açısından onun üzerinde büyük bir siyasi yük oluşturuyor.

Bu durum, Biden'ın Cumhuriyetçi selefi Donald Trump'a karşı zorlu seçim rekabetine hazırlandığı bir dönemde Demokrat Parti içinde endişeleri artırıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah'a yönelik saldırı tehdidinde sivillerin korunmasını da içeren bir plan görmediğini belirterek, Washington'un böyle bir saldırıyı destekleyemeyeceğini yineledi.

Blinken dün Kudüs'te Netanyahu ile 2,5 saatlik bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantının ardından İsrail, Amerika'nın tutumuna ve Birleşmiş Milletler'in bunun bir “trajediye” yol açacağı uyarısına rağmen, Refah operasyonunun devam edeceği yönündeki tutumunu yineledi.


Rusya'nın Ukrayna'nın Odessa limanına düzenlediği saldırıda 13 kişi yaralandı

Rusya'nın Odessa limanına düzenlediği saldırı sonucu yükselen dumanlar (AFP)
Rusya'nın Odessa limanına düzenlediği saldırı sonucu yükselen dumanlar (AFP)
TT

Rusya'nın Ukrayna'nın Odessa limanına düzenlediği saldırıda 13 kişi yaralandı

Rusya'nın Odessa limanına düzenlediği saldırı sonucu yükselen dumanlar (AFP)
Rusya'nın Odessa limanına düzenlediği saldırı sonucu yükselen dumanlar (AFP)

Reuters'in haberine göre Ukrayna Odessa bölgesi valisi Oleh Kiper, Rus balistik füzesinin dün (Çarşamba) Ukrayna'nın Odessa limanını hedef aldığını, en az 13 kişinin yaralandığını ve saldırının büyük bir yangına neden olduğunu söyledi.

Telegram uygulamasında yayınlanan fotoğraf ve videolarda, saldırı yerindeki alevler ve gökyüzüne yükselen büyük duman bulutlarını görülüyordu.

Bir medya kanalı, büyük bir posta ve kurye hizmetleri şirketi olan Nova Pushta'nın deposunun bombalandığını belirterek, tesisin içinde uçuşan enkazı gösteren bir video yayınladı.

Odessa sık sık Rus saldırılarının hedefi oluyor ve atılan füzeler son iki gün içinde sekiz kişinin ölümüne yol açtı.


Washington, Rusya'yı Ukrayna’da "kimyasal silah" kullanmakla suçluyor

Ukraynalı subaylar, Harkiv bölgesindeki bir köyü hedef alan saldırı sonrası bir cesedin yanında (AFP)
Ukraynalı subaylar, Harkiv bölgesindeki bir köyü hedef alan saldırı sonrası bir cesedin yanında (AFP)
TT

Washington, Rusya'yı Ukrayna’da "kimyasal silah" kullanmakla suçluyor

Ukraynalı subaylar, Harkiv bölgesindeki bir köyü hedef alan saldırı sonrası bir cesedin yanında (AFP)
Ukraynalı subaylar, Harkiv bölgesindeki bir köyü hedef alan saldırı sonrası bir cesedin yanında (AFP)

ABD, Rus ordusunu, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni (CWC) ihlal ederek, Ukrayna kuvvetlerine karşı kloropikrin adlı bir "kimyasal silah" kullanmakla suçladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Rus güçlerinin genellikle isyan kontrolüne yönelik kullanılan önemli riskler oluşturan kimyasal maddelere (göz yaşartıcı ve boğucu gaz bombaları) başvurduğunu ve bunları Ukrayna kuvvetlerine karşı "Ukrayna'da bir savaş yöntemi olarak kullandığını ve bunun da anlaşmanın ihlali anlamına geldiğini" belirtti.


Pentagon: Gazze'deki deniz iskelesinin yüzde 50'si tamamlandı

Amerika'nın Gazze açıklarında inşa etmeye başladığı deniz iskelesinden ilk fotoğraflar (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerika'nın Gazze açıklarında inşa etmeye başladığı deniz iskelesinden ilk fotoğraflar (ABD Merkez Komutanlığı)
TT

Pentagon: Gazze'deki deniz iskelesinin yüzde 50'si tamamlandı

Amerika'nın Gazze açıklarında inşa etmeye başladığı deniz iskelesinden ilk fotoğraflar (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerika'nın Gazze açıklarında inşa etmeye başladığı deniz iskelesinden ilk fotoğraflar (ABD Merkez Komutanlığı)

Reuters'in haberine göre Pentagon dün (Çarşamba), ABD ordusunun Gazze Şeridi'ne insani yardım akışını hızlandırmak amacıyla Gazze Şeridi açıklarında inşa edilen deniz iskelesi inşaatının şu ana kadar yüzde 50'den fazlasını tamamladığını duyurdu.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Sabrina Singh gazetecilere, "Bugün itibarıyla birçok farklı bileşenden oluşan iskele inşaatının yüzde 50'sini tamamladık. Yüzer iskelenin tamamı tamamlanıp kuruldu. Köprüde çalışmalar devam ediyor" açıklamasında bulundu.

Pentagon daha önce yaptığı açıklamada, iskeleyi inşa maliyetinin 320 milyon dolardan aşağı olmayacağını belirtmişti.

Maliyetin proje için kaba bir tahmin olduğunu ve inşaat operasyonları ve yardım teslimatına ilave olarak ekipmanın ve iskelenin bazı bölümlerinin ABD'den Gazze’ye taşınmasını da içerdiği ifade edildi.

ABD ordusunun planına göre yardımlar, yüzer havuza nakledilmek üzere Kıbrıs'tan ticari gemilere yüklenecek.


Austin, Gallant'ı "Refah işgali" öncesinde sivilleri tahliye için "makul" bir plan bulmaya çağırdı

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant (Reuters)
TT

Austin, Gallant'ı "Refah işgali" öncesinde sivilleri tahliye için "makul" bir plan bulmaya çağırdı

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant (Reuters)

ABD Savunma Bakanlığı bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Bakan Lloyd Austin'in İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant'la yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yapılacak herhangi bir potansiyel askeri operasyonun sivilleri tahliye etme, güvenliği sağlamaya yönelik "makul" bir plan içermesi gerektiğini söylediği bildirildi.

Bakanlık açıklamasında, iki tarafın Gazze Şeridi'ndeki İsrailli mahkumların serbest bırakılmasına yönelik devam eden müzakereleri ve Şeride insani yardım akışının sağlanması çabalarını da görüştüğü ifade edildi.


İsrail Genelkurmay Başkanı: Kuzeyde saldırıya hazırlanıyoruz

İsrail güçleri Gazze Şeridi'ni kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayıran yolda devriye geziyor. (EPA)
İsrail güçleri Gazze Şeridi'ni kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayıran yolda devriye geziyor. (EPA)
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı: Kuzeyde saldırıya hazırlanıyoruz

İsrail güçleri Gazze Şeridi'ni kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayıran yolda devriye geziyor. (EPA)
İsrail güçleri Gazze Şeridi'ni kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayıran yolda devriye geziyor. (EPA)

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki saldırı operasyonunun ‘güçlü bir şekilde devam edeceğini’ ve İsrail ordusunun ‘kuzeyde saldırıya hazırlandığını’ belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Halevi, Lübnan sınırında bir durum değerlendirmesi yaptığı açıklamalarında daha fazla ayrıntıya girmedi.

Times of Israel gazetesi ise bugün (Perşembe) erken saatlerde İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a, esirlerin serbest bırakılması anlaşmasının bir parçası olarak, Gazze Şeridi'ndeki savaşa son verilmesi talebini kabul etmeyeceğini söylediğini aktardı.

Gazete Netanyahu'nun ofisinden öğrendiğine göre Başbakan’ın Filistin'in Refah kentini de işgal etme sözü verdiğini belirterek ofisin şu sözlerini aktardı: “Refah operasyonu hiçbir şeye bağlı değil. Netanyahu bunu Blinken'a açıkça ifade etti.”


Blinken ateşkesin aciliyetini vurgularken insani yardım planında ısrarcı

Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah şehri yakınlarına dün yığınak yapan İsrail tankları (EPA
Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah şehri yakınlarına dün yığınak yapan İsrail tankları (EPA
TT

Blinken ateşkesin aciliyetini vurgularken insani yardım planında ısrarcı

Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah şehri yakınlarına dün yığınak yapan İsrail tankları (EPA
Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah şehri yakınlarına dün yığınak yapan İsrail tankları (EPA

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail ile Hamas Hareketi arasında rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılmasını öngören bir ateşkese varılması konusunda kararlı. ABD’li bakan dün Tel Aviv'e yaptığı ziyaret sırasında, iki taraf arasında bir anlaşmaya varılmasının aciliyetini vurguladı.

Blinken, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile görüşmesinde “Bu zor zamanlarda bile ateşkese ulaşmaya ve bunu hemen yapmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.

ABD’nin insani plan olmadan Refah'a bir kara operasyonunu destekleyemeyeceğini vurgulayan Blinken, Washington'a böyle bir plan sunulmadığını belirterek, Tel Aviv'e, Refah'a kara saldırısından kaçınmak için başka çözümler önerdiğini söyledi. Ancak bu çözümleri açıklamadı.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Refah’a kara operasyonu konusundaki tutumunu sertleştirmeye devam etti. Netanyahu’nun ofisinden gazetecilere yapılan bir açıklamada, Netanyahu’nun Blinken'a “Refah’a kara saldırısı olacak” dediği ve ateşkes anlaşmasının savaşın sona ereceği anlamına geldiğini söylediği bildirildi.

Diğer taraftan İngiltere merkezli televizyon kanalı ABC News dün Mısırlı bir yetkilinin Hamas'ın İsrail ile anlaşma teklifine yanıtını birkaç saat içinde vermesini beklediklerini söyledi. Mısırlı yetkili müzakerelere olumlu bir havanın hâkim olduğunu da sözlerine ekledi.

Bu arada Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne, Kahire'de yaptığı açıklamada Gazze'de olası bir ateşkese benzer bir anlaşmanın Lübnan'da da yapılmasını istediklerini söyledi. Sejourne, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Buraya ateşkese ulaşma çabalarımızı koordine etmek üzere geldik. Fransa ve bölgedeki Arap ülkelerinden ortakları, İsrail'in Refah'ta kara saldırısından vazgeçmesi gerektiği yönünde mesajlar gönderdi” şeklinde konuştu.


Mısırlı yetkili: Hamas'ın anlaşma teklifine kısa sürede yanıt vermesini bekliyoruz

Gazze Şeridi sınırındaki bir grup İsrail askeri (AP)
Gazze Şeridi sınırındaki bir grup İsrail askeri (AP)
TT

Mısırlı yetkili: Hamas'ın anlaşma teklifine kısa sürede yanıt vermesini bekliyoruz

Gazze Şeridi sınırındaki bir grup İsrail askeri (AP)
Gazze Şeridi sınırındaki bir grup İsrail askeri (AP)

Londra merkezli Arap Dünyası Haber Ajansı (AWP), ABC News'ten dün Mısırlı bir yetkilinin Hamas'ın İsrail ile önerilen anlaşma teklifine kısa süred yanıt vermesini beklediklerini söylediğini aktardı.

ABC News'ün haberine göre Mısırlı yetkili, Hamas ile İsrail arasında ateşkes ve esir takası anlaşmasına varılmasına yönelik müzakerelerde olumlu bir havanın hakim olduğunu da belirtti.

Mısırlı yetkili, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çözüm bekleyen bir dizi meselenin çözüme kavuşturulması için tüm taraflarla müzakereler devam ediyor.”

Hamas Hareketi liderlerinden Yusuf Hamdan, dün sabah saatlerinde yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması için sunduğu son teklifin Hamas’ın tutumuna ve şartlarına yakın olduğunu, ancak yine de uygulandığında anlaşmayı havaya uçurabilecek mayınlı maddeler içerdiğini söyledi.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin en güneyindeki Refah şehrine kara saldırısı planını, Hamas ile bir ‘ateşkes’ sağlanması ve iki taraf arasında rehine ve tutuklu takası yapılması için Mısır'ın desteklediği müzakerelerle ilişkilendirmeyi reddetti.

Hükümetindeki aşırı sağcı bakanların baskılarına ve tehditlerine boyun eğerek, ateşkes anlaşması olsun ya da olmasın Refah'a kara saldırısı gerçekleştireceklerini açıklayan Netanyahu, Hamas'la bir anlaşmaya varılacağına dair iyimser havanın oluşmasından bir gün sonra anlaşma şansını küçümseyen ifadeler kullandı.

Gazze'de öldürülen İsrail askerlerinin ve Hamas tarafından rehine alınan askerlerin aileleriyle bir araya gelen Netanyahu, savaşın hedeflerinde bir değişiklik olmadığını belirterek, “7 Ekim'den sonra belirlediğimiz her şey aynı, hiçbir değişiklik yok” dedi.

Netanyahu, şunları söyledi:

“Refah'a gireceğiz, Hamas’a teslim olmayacağız. Anlaşma olsun ya da olmasın Refah'a gireceğiz ve oradaki Hamas tugaylarını ortadan kaldıracağız.”


The Jerusalem Post: İsrail ordusu Refah’taki yerinden edilenleri tahliye etmek üzere Gazze'nin orta kesiminde yeni bir 'güvenli bölge' kurmayı planlıyor

Refah'tan Gazze Şeridi'nin orta kesimine doğru bir kamyonetin arkasında yolculuk eden Filistinli bir aile (AFP)
Refah'tan Gazze Şeridi'nin orta kesimine doğru bir kamyonetin arkasında yolculuk eden Filistinli bir aile (AFP)
TT

The Jerusalem Post: İsrail ordusu Refah’taki yerinden edilenleri tahliye etmek üzere Gazze'nin orta kesiminde yeni bir 'güvenli bölge' kurmayı planlıyor

Refah'tan Gazze Şeridi'nin orta kesimine doğru bir kamyonetin arkasında yolculuk eden Filistinli bir aile (AFP)
Refah'tan Gazze Şeridi'nin orta kesimine doğru bir kamyonetin arkasında yolculuk eden Filistinli bir aile (AFP)

İsrail The Jerusalem Post gazetesi bugün yayınladığı bir haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'tan tahliye edilecek yerinden edilen Filistinliler için Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yeni bir ‘güvenli bölge’ kurmayı planladığını bildirdi.

Gazete yeni güvenli bölgenin Nuseyrat ve el-Bureyc mülteci kamplarının eteklerinde, İsrail ordusu tarafından oluşturulan koridorun yakınlarında kurulacağını ve el-Mevasi yakınlarındaki mevcut barınma bölgesinin ise Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrine doğru genişletileceğini aktardı.

Öte yandan İsrail basınına göre Başbakan Binyamin Netanyahu, dün yaptığı açıklamada, Refah’a kara saldırısına hazırlık olarak şehirdeki sivillerin tahliyesine başlandığını söyledi.

Ancak Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, dün yaptığı açıklamada henüz Refah sakinlerinden şehri boşaltmalarının istenmediğini açıkladı.


Kenevir yakında ABD’de daha az tehlikeli bir uyuşturucu olarak sınıflandırılacak

Kenevir çiçeği (Reuters)
Kenevir çiçeği (Reuters)
TT

Kenevir yakında ABD’de daha az tehlikeli bir uyuşturucu olarak sınıflandırılacak

Kenevir çiçeği (Reuters)
Kenevir çiçeği (Reuters)

ABD hükümeti keneviri daha az tehlikeli bir uyuşturucu olarak sınıflandırmaya hazırlanırken, bu hamlenin önemli ekonomik sonuçları olması bekleniyor.

Basın tarafından ortaya çıkarılan ve daha sonra ABD Adalet Bakanlığı tarafından onaylanan yeni sınıflandırma, kenevir üzerinde tıbbi araştırmaları teşvik edecek ve bir dizi vergi kısıtlamasını hafifletecek.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre, bir Adalet Bakanlığı sözcüsü yaptığı açıklamada, kenevirin eroin gibi tıbbi kullanımı olmayan ve bağımlılık yapan maddeleri içeren birinci kategoriden, örneğin bazı kodeinli ilaçları içeren üçüncü kategoriye taşınmasının önerildiğini söyledi.

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Demokrat Chuck Schumer yaptığı açıklamada, ‘kısıtlayıcı ve sert kenevir yasalarını, bilimin ve ABD’lilerin çoğunluğunun açıkça söyledikleriyle uyumlu hale getirme ihtiyacını kabul eden’ kararı memnuniyetle karşıladı.

Schumer, ‘ABD Kongresi'nin esrar üzerindeki federal yasağı sona erdirmek için elinden gelen her şeyi yapması gerektiğini’ vurguladı.

2020 ve 2022 yıllarında Demokratların çoğunlukta olduğu ABD Temsilciler Meclisi, kenevirin tehlikeli uyuşturucular listesinden çıkarılmasını amaçlayan bir yasa tasarısını kabul etmiş, ancak ABD Senatosu'nun muhalefetiyle karşılaşmıştı.

Pew Araştırma Merkezi tarafından Mart ayında yayınlanan bir anket, ABD’lilerin yüzde 88'inin tıbbi veya eğlence amaçlı esrar kullanımının yasallaştırılması gerektiğine inandığını gösterdi.

Yirmi dört ABD eyaleti ve Washington DC'nin bulunduğu Columbia Bölgesi halihazırda keneviri yasallaştırmış durumda. Diğer 14 eyalet de sadece tıbbi amaçlarla kullanımına izin veriyor.

Pew Araştırma Merkezi, Şubat ayında ABD’lilerin yüzde 74'ünün şu anda esrarın eğlence amaçlı veya tıbbi amaçlı kullanımının yasal olduğu bir eyalette yaşadığını bildirdi.