Çin, Nijer krizinde "arabuluculuk rolü" oynamayı planlıyor

Nijer Başbakanı Ali Mahamane Lamine Zeine (Reuters)
Nijer Başbakanı Ali Mahamane Lamine Zeine (Reuters)
TT

Çin, Nijer krizinde "arabuluculuk rolü" oynamayı planlıyor

Nijer Başbakanı Ali Mahamane Lamine Zeine (Reuters)
Nijer Başbakanı Ali Mahamane Lamine Zeine (Reuters)

Çin'in Niamey Büyükelçisi Jiang Feng, Nijerya ulusal televizyonuna verdiği röportajda, Çin hükümetinin Nijer'deki siyasi krizde "arabuluculuk rolü" oynamayı planladığını söyledi.

Feng, askeri rejim tarafından atanan Nijer Başbakanı Ali Mahamane Lamine Zeine ile yaptığı görüşme sonrasında, Çin hükümetinin Nijer krizine siyasi bir çözüm bulmak için bölgedeki ülkelere tam saygı göstererek iyi niyet ve arabulucu rolü oynamayı planladığını aktardı.

Çinli yetkili, Pekin’in her zaman diğer ülkelerin iç işlerine karışmama ilkesine sadık kaldığını ve Afrika ülkelerini kendi sorunlarını çözmeye teşvik ettiğini vurguladı.

Çin, özellikle enerji sektöründe Nijer'in önemli bir ekonomik ortağı.

İki ülke, ham petrolün (Nijer'in güneydoğusunda) Agadem yataklarından Benin'in Sömbeki limanına ihraç edilmesi amacıyla 2 bin kilometre uzunluğunda, Afrika'nın en uzun petrol boru hattının inşası üzerinde çalışıyor.

Agadem sahaları, Nijer'in güneyindeki Zinder'de, sermayesinin çoğunluğuna Çinli şirketin sahip olduğu, günlük 20 bin varil üretim kapasiteli bir rafineri kuran Çin Ulusal Petrol Grubu (CNPC) tarafından işletiliyor.

Darbeden sonra Nijerya, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nun (ECOWAS) kararlaştırdığı yaptırımların uygulanmasıyla Nijer'e elektrik tedarikini durdurdu.



UCM savcısı Khan hakkında 'cinsel istismar’ iddiaları üzerine soruşturma başlatıldı

Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Karim Khan (Reuters)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Karim Khan (Reuters)
TT

UCM savcısı Khan hakkında 'cinsel istismar’ iddiaları üzerine soruşturma başlatıldı

Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Karim Khan (Reuters)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Karim Khan (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcısı Karim Khan'a yönelik cinsel taciz iddialarına ilişkin harici soruşturmayı yürütmek üzere bir Birleşmiş Milletler gözlemcisi seçildi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre eski savcının eşinin gözlemci kurumda çalıştığı göz önüne alındığında, bu kararın çıkar çatışması endişelerine yol açması muhtemeldir.

Khan, kurumun bu hafta Hollanda'nın Lahey kentinde yapılan yıllık toplantısında mahkemenin Ukrayna, Gazze, Venezuela ve diğer çatışma bölgelerindeki savaş suçları ve zulümlerle ilgili siyasi açıdan hassas soruşturmaları hakkında güncel bilgiler verdi. Ancak Khan'a yönelik suçlamalar UCM'nin 124 üye ülkesinin katıldığı toplantıya gölge düşürdü.

AP’nin ekim ayında yaptığı bir araştırma, Khan'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için tutuklama emri hazırlarken, aynı zamanda kadın yardımcılarından birini birkaç ay boyunca onun isteği dışında taciz ettiği ve cinsel ilişkiye girmesi için baskı yapmaya çalıştığı yönünde dahili suçlamalarla karşı karşıya olduğunu ortaya çıkardı.

AP’ye konuşan ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen iki diplomat, bu hafta düzenlenen bir toplantıda, şu anda ICC'nin denetim organına başkanlık eden Finlandiyalı diplomat Paevi Kaukranta'nın, BM İç Denetim Hizmetleri Ofisi'ni seçme konusunda karar kıldığını söylediğini aktardı.

Geçtiğimiz ay iki önemli insan hakları örgütü, Khan'ın eşinin, önde gelen bir insan hakları avukatı olması ve 2019-2020 yılları arasında Kenya'da Birleşmiş Milletler için soruşturma yürütmesi nedeniyle Birleşmiş Milletler'in bu soruşturmayı seçme olasılığı konusunda endişelerini dile getirmişti.

Cinsel taciz vakaları. Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu ve Toplumsal Cinsiyete Dayalı Adalet için Kadın İnisiyatifleri yaptıkları ortak açıklamada, Khan'ın soruşturma süresince görevden uzaklaştırılması gerektiğini belirterek, “soruşturma için seçilen kurum ya da kuruluşun çıkar çatışması olmadığından ve uzmanlığının kanıtlandığından emin olmak için kapsamlı bir denetimden geçirilmesi” çağrısında bulundu.

Örgütler, Khan ile BM ajansı arasındaki “yakın ilişkinin” daha fazla incelenmesi gerektiğini belirtti. İki kuruluş, “BM İç Denetim Hizmetleri Ofisi (OIOS) soruşturma ile görevlendirilmeden önce bu endişelerin kamuya açık ve şeffaf bir şekilde ele alınmasını şiddetle tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı.