8. Kuşak ve Yol Girişimi Zirvesi Ortadoğu ile işbirliğini genişletmeyi amaçlıyor

Bir işçi, Çin’in Shandong Eyaleti’ndeki Qingzhou’da bulunan bir motor üretim tesisinde motor montajı yapıyor (AFP)
Bir işçi, Çin’in Shandong Eyaleti’ndeki Qingzhou’da bulunan bir motor üretim tesisinde motor montajı yapıyor (AFP)
TT

8. Kuşak ve Yol Girişimi Zirvesi Ortadoğu ile işbirliğini genişletmeyi amaçlıyor

Bir işçi, Çin’in Shandong Eyaleti’ndeki Qingzhou’da bulunan bir motor üretim tesisinde motor montajı yapıyor (AFP)
Bir işçi, Çin’in Shandong Eyaleti’ndeki Qingzhou’da bulunan bir motor üretim tesisinde motor montajı yapıyor (AFP)

Hong Kong Ticareti Geliştirme Konseyi (HKTDC), gelecek hafta Hong Kong’un ev sahipliğinde gerçekleşecek olan 8. Kuşak ve Yol Zirvesi’nde iş birliği ve ticaret fırsatlarını araştırmak amacıyla Ortadoğu ülkeleri için çeşitli özel oturumların düzenleneceğini, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Ortadoğu ülkeleriyle daha fazla işbirliğine tanık olunacağını bildirdi.

Zirve, Çin hükümetinin çeşitli sektör ve endüstrilerde Çin ile Ortadoğu ülkeleri arasındaki iş birliğini güçlendirmeye katkıda bulunan Kuşak ve Yol Girişimini yeniden canlandırmasının üzerinden 10 yıl geçtiği bir dönemde gerçekleşiyor.

Bunu, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Aralık ayında Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaret sırasında duyurduğu, kapsamlı Suudi Arabistan-Çin stratejik ortaklığı izledi.

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi’nde ise, sanayileşme, bilim, iletişim ve yeşil teknolojiyi en üst düzeye çıkarmak amacıyla yaklaşık 40 milyar dolarlık anlaşmalar imzalandı.

Suudi yetkililer, söz konusu zirve sırasında, mevcut yatırım fırsatlarını yakalamak için Çin ile çalışmanın yanı sıra Çin’in bölgedeki kalkınma için önemli bir stratejik ortak olmasının zamanı geldiğini söyledi.

Hong Kong Ticareti Geliştirme Konseyi İcra Direktör Yardımcısı Dr. Patrick Lau bugün yaptığı açıklamada, “Hong Kong Kongre ve Sergi Merkezi’nde 13 ve 14 Eylül tarihlerinde yapılması planlanan 8. Kuşak ve Yol Zirvesi, Hong Kong’un özellikle Ortadoğu’dan uluslararası yatırımları çekmeye yönelik girişim ve teşviklerini vurgulamayı hedefliyor” dedi.

Dr. Lau, zirvedeki Ortadoğu oturumlarının teknoloji ve lojistik alanlarında iş birliğini artırmanın yanı sıra yeşil çözümler ve yeni dijital çözümler alanında çalışma olanaklarına odaklanarak işbirliğinin geliştirilmesine katkı sağlayacağını dile getirdi.

Ortadoğu’dan yatırımcıları, projeleri yatırımcılara ve abonelere sunmak için zirvedeki oturumlardan yararlanmaya çağıran Dr. Lau şu ifadelerle devam etti;

“Bu projeler arasında kentsel ulaşım ve altyapı projeleri, yenilenebilir enerji çözümleri, yeni dijital çözümler ve teknoloji projelerin yanı sıra Ortadoğu, Hong Kong ve Kuşak ve Yol ülkeleri arasında dijital çözümler, teknoloji ve işbirliğinin mümkün olduğu diğer alanlar da yer alabilir.”

Yeşil ekonomik fırsatlar açısından Dr. Lau şunları söyledi;

Hong Kong, uluslararası yatırımcıların enerji tasarrufu, yeşil binalar ve yenilenebilir enerjinin geliştirilmesi de dahil olmak üzere yeşil ekonominin gelişimini destekleyen çeşitli projeler için fon toplamasını kolaylaştırmak amacıyla yeşil tahviller ve krediler gibi çeşitli finansman kanalları sağlayabilir. Kuşak ve Yol ülkelerinin çoğu hala karbon piyasaları ve dijital ekonomiler kurma sürecinde. Gelecekte Çin ve işletmeleri düşük karbonlu kalkınmayı sağlama, ülkenin karbon piyasasını oluşturma fırsatından tam olarak yararlanma, yerel karbon piyasasının inşasını, düşük karbonlu kalkınmayı ve iklim değişikliğini teşvik etmek için karbon ticareti işbirliğini bir araç olarak kullanacak. Kuşak ve Yol bölgesindeki iklim değişikliği, Yeşil Kuşak ve Yol’un anlamını zenginleştiriyor. Çin’in 2030 yılına kadar karbon ticaret hacminin 100 milyar yuanı (13,68 milyar dolar) aşacağı tahmin ediliyor.

Hong Kong’un Ortadoğu ülkeleri, Çin ve Asya’nın geri kalanı arasında işbirliği fırsatları sağlayan bir köprü olduğunun altını çizen Dr. Lau, Hong Kong’un iş kurmak ve yatırım yapmak için stratejik bir merkez olduğunu söyledi.

Zirvenin taraflar için ticari işbirliği fırsatları sağlamadaki rolüne vurgu yapan Dr. Lau, bu yılki Kuşak ve Yol Zirvesi’nin dünyanın farklı ülkelerinden 5 binden fazla iş liderini bir araya getireceğini sözlerine ekledi.



ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
TT

ABD diplomatların Irak'a dönmesine izin verdi

Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)
Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği (Arşiv)

Amerika Birleşik Devletleri dün yaptığı açıklamada, İran'a askeri saldırılar başlattığı için yaklaşık bir ay önce ülkeden tahliye ettiği diplomatlarının Irak'a dönmesine izin verdiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bu kararın nedenlerini açıklamadı, ancak böyle bir hareket genellikle ABD'nin çatışma riskini düşük gördüğünü gösterir. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün gazetecilere yaptığı açıklamada “geçici olarak Irak dışında bulunan personelin kademeli olarak hem Bağdat'taki ABD Büyükelçiliğine hem de Kürt şehri Erbil'deki ABD Konsolosluğuna dönmeye başlayacağını” söyledi. Ancak bakanlık Amerikalılara hala Irak'a seyahat etmemelerini tavsiye ettiğini vurguladı.

ABD 22 Haziran'da, Irak'taki zorunlu olmayan personelinin ülkeyi terk etmesini emretti. Bu karar, ABD'nin İran'daki üç nükleer tesisi yoğun ve şiddetli bir şekilde bombalamaya başlamasından saatler sonra alındı. İran, ABD'nin bombardımanına ABD'nin Katar'daki el-Udeyd üssüne füze atarak karşılık verdi ve Trump bu hareketin Tahran ile Washington arasında koordine edildiğini açıkladı.

Diplomatları döndürme kararı, Irak'ın Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol sahalarını hedef alan bir dizi insansız hava aracı (İHA) saldırısının ardından geldi.

Geçtiğimiz haftalarda bölgede, kimsenin sorumluluğunu üstlenmediği bir dizi İHA saldırısı yaşandı. KBY ve Bağdat'taki federal hükümet, Kürt sahalarından elde edilen ihracat gelirlerinin kontrolü için rekabet ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye Irak hükümeti dün, özerk Kürdistan bölgesinden petrol ihracatının yeniden başlatılması için bir anlaşma yapıldığını duyurdu.

Washington'da konuşan ABD'li yetkili, Irak'ın istikrarını ve ekonomik geleceğini tehdit eden Irak petrol sahalarını hedef alan saldırıları kınadı. Bruce, "Irak hükümetinin topraklarını ve tüm vatandaşlarını koruması görevidir" dedi.