İran hükümetinin ve şirketlerinin borcu yüzde 61 arttı

İran hükümetinin borçları, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetinin ilk 18 ayında yüzde 61 artış gösterdi (AFP)
İran hükümetinin borçları, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetinin ilk 18 ayında yüzde 61 artış gösterdi (AFP)
TT

İran hükümetinin ve şirketlerinin borcu yüzde 61 arttı

İran hükümetinin borçları, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetinin ilk 18 ayında yüzde 61 artış gösterdi (AFP)
İran hükümetinin borçları, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetinin ilk 18 ayında yüzde 61 artış gösterdi (AFP)

İran Bakanlar Kurulu’na bağlı Araştırma Merkezi, son raporunda, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi iktidarındaki ilk 18 ayda hükümetin ve devlete ait şirketlerin borçlarının yüzde 61 oranında arttığını açıkladı. Merkez, bu dönemde hükümetin ve devlete ait şirketlerin borçlarına 187 bin milyar tümen (10 bin tümen, 2,37 dolara eşdeğer) eklendiğini doğruladı.

Hükümet borçlarının çoğu İran Ulusal Petrol Şirketi, Sosyal Güvenlik Kurumu, bankalar ve müteahhit şirketlerinin borçları ile bağlantılı. Bu kurum ve şirketler, devletin borçlarına ilişkin farklı rakamlar açıklarken hükümet ise gerçek ve doğru rakamları açıklamadı.

İran Bakanlar Kurulu’na bağlı Araştırma Merkezi tarafından yayınlanan yeni raporda, Reisi’nin göreve başladığı 2021 Ağustos ayı için hükümetin ve devlete ait şirketlerin borçlarının büyüklüğüne ayrı ayrı değinildi. Bu borçların hacmi Şubat 2023'te açıklandı.

Merkez, hükümetin ve devlete ait şirketlerin borç oranının gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 30'una denk olduğunu bildirdi.

Söz konusu raporda, 2021 yılının aynı dönemine nazaran 2022 yılının ilk altı ayında söz konusu borçların yüzde 51 arttığı belirtildi. Rapora göre, Eylül 2021 sonlarında hükümetin borçları İran yılı sonunda (21 Mart 2023) 22,7 milyar dolara ulaştı. Bu tarih, Reisi hükümetinin 18. ayına denk geliyor. Bu borçların 285 bin tümen artmasıyla toplam borçlar 285 milyar İran tümenine ulaştı. Nitekim Reisi hükümetindeki 18 aylık dönemde hükümet borcunun yüzde 30 arttığı kaydedildi. Devlete bağlı şirketlerin borçları ise Reisi’nin dönemi başladığı sırada 23,3 milyar dolar iken 18 ayın sonunda ise 1 milyar 891 bin İran tümenine ulaştı. Nitekim Reisi döneminde devlete bağlı şirketlerin borçlarının yüzde 91 arttığı, neredeyse iki katına ulaştığı kaydedildi.

Ekonomi Bakanlığı daha önce yayınladığı bir raporda, 2022 yılı sonlarında hükümetin ve devlete bağlı şirketlerin borç oranının toplam gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 28,8'ini oluşturduğunu açıklamıştı.

Söz konusu Araştırma Merkezi, hükümete bu borcu yönetmede takas yöntemini benimsemesi tavsiyesinde bulundu.

2023 Genel Bütçe Kanunu, hükümetin borçlarını ödemek için 10 milyar tümene kadar takas yapmasına imkan sağlıyor. Ancak hükümetin borç hacmi 2023 Genel Bütçe Kanunu'nun belirlediği üst sınırı aşıyor.

Son yıllarda hükümetin ve devlete bağlı şirketlerin borçlarındaki artış sürecinin 2018 ile Mart 2022 arasında neredeyse üç katına çıkması dikkat çekici.

Araştırma Merkezi’nin raporuna göre, Eylül 2018 sonlarına dek hükümetin ve devlete bağlı şirketlerin toplam borcu 1,28 milyar tümen olarak kaydedildi. Bu rakam Mart 2022’de ise 3,13 milyar tümene ulaştı.

Devlet borçlarındaki artış neticesinde devletin para politikalarında aksama ve sapma olacağı, makroekonomiyi etkileyeceği, ayrıca genel fiyat düzeyinde artışa, gayrisafi millî hasıla artmasına yol açacağı öngörülüyor.

İran'da hükümetin Sosyal Güvenlik Kurumu'na, bankalara ve emeklilik fonlarına olan yüksek borcu, bu kurumlar, bankalar ve fonlar açısından da kapsamlı krizlere neden oluyor.

*Independent Arabia'da yer alan bu haberin çevirisi Şarku'l Avsat tarafından yapılmıştır.



Anket: 10 İngiliz’den 4'ü Müslüman göçmenlerin ülkeleri üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşünüyor

Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, 10 Müslümandan 7'si işyerlerinde İslamofobik uygulamalara maruz kalıyor. (Sosyal medya)
Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, 10 Müslümandan 7'si işyerlerinde İslamofobik uygulamalara maruz kalıyor. (Sosyal medya)
TT

Anket: 10 İngiliz’den 4'ü Müslüman göçmenlerin ülkeleri üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşünüyor

Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, 10 Müslümandan 7'si işyerlerinde İslamofobik uygulamalara maruz kalıyor. (Sosyal medya)
Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre, 10 Müslümandan 7'si işyerlerinde İslamofobik uygulamalara maruz kalıyor. (Sosyal medya)

Bir kamuoyu araştırması, her 10 İngiliz’den 4'ünün Müslüman göçmenlerin Birleşik Krallık üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu düşündüğünü ve yarısından fazlasının İslam'ın İngiliz değerleriyle bağdaşmadığına inandığını ortaya koydu.

Birleşik Krallık'taki bir imam, bu sonuçları ‘derinden endişe verici’ olarak nitelendirerek, Birleşik Krallık'ta ‘Müslümanlara karşı yüksek düzeyde düşmanlık duyguları’ olduğunu gösterdiğini söyledi.

Anket, bir İslamcı grup tarafından, bu hafta Hampshire'da düzenlenen ve 40 bin kişinin katılması beklenen, Birleşik Krallık'ın en büyük İslam konferansı olarak nitelendirilen toplantı öncesinde yaptırıldı.

Organizatörler, bu yılki konferansın ‘İslam'a şüpheyle yaklaşanlara ve dinle ilgili herhangi bir sorusu olanlara kapılarını açtığını’ belirterek, Birleşik Krallık'taki iki reformist İngilizin din hakkında daha fazla bilgi almak için konferansa katılmasının planlandığını belirtti.

Yougov Enstitüsü, temmuz ortasında Birleşik Krallık'ta 2 bin 130 yetişkinle bir anket yaptı ve katılımcılara, farklı dinlere mensup göçmen gruplarının genel olarak Birleşik Krallık üzerinde olumlu mu yoksa olumsuz mu bir etkisi olduğunu düşündüklerini sordu.

Ankete katılanların yüzde 41'i Müslüman göçmenlerin olumsuz bir etkisi olduğunu söylerken, diğer gruplar için bu oran çok daha düşüktü. Yaklaşık yüzde 15'i Hindu göçmenler, yüzde 14'ü Sih göçmenler, yüzde 13'ü Yahudi göçmenler ve yüzde 7'si Hıristiyan göçmenler hakkında aynı şekilde düşündüğünü belirtti.

Diğer yandan katılımcıların neredeyse dörtte biri (yüzde 24) Müslüman göçmenlerin Birleşik Krallık üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyor ve bu oran diğer dinlere göre daha düşük.

Bu katılımcıların yaklaşık yüzde 53'ü İslam'ın İngiliz değerleriyle bağdaşmadığını düşünürken, yüzde 25'i bağdaştığını ve yüzde 22'si bilmediğini belirtmiş.