AB İçişleri Komiseri, İran’ın gözaltına aldığı İsveçli diplomatın akıbetine ilişkin endişeli

Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson ve Europol İcra Direktörü Catherine De Bolle, Brüksel’de bir araya geldiler. (EPA)
Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson ve Europol İcra Direktörü Catherine De Bolle, Brüksel’de bir araya geldiler. (EPA)
TT

AB İçişleri Komiseri, İran’ın gözaltına aldığı İsveçli diplomatın akıbetine ilişkin endişeli

Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson ve Europol İcra Direktörü Catherine De Bolle, Brüksel’de bir araya geldiler. (EPA)
Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson ve Europol İcra Direktörü Catherine De Bolle, Brüksel’de bir araya geldiler. (EPA)

Avrupa Birliği İçişleri Komiseri Ylva Johansson, İran'da gözaltında tutulan İsveçli Avrupa Birliği (AB) diplomatı Johan Fluderos'la ilgili ‘derin endişesini’ dile getirerek, onun kendisinin arkadaşı olduğunu söyledi.

AFP’nin haberine göre Johansson, “Kendimi çok üzgün ve endişeli hissediyorum. Uzun zamandır bu duyguyu yaşıyorum” ifadelerini kullandı.

Fluderos, Nisan 2022'de özel bir ziyaretten dönerken Tahran Havaalanı’nda gözaltına alındı.

Pazar günü 33’üncü yaşına Evn Hapishanesi’ndeki parmaklıklar ardında basan Avrupalı diplomat, AB’nin göçmenlik ve içişleri dosyasını yönetirken yaklaşık iki yıl boyunca Johansson'ın gözetiminde çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Johansson, “Zeki, arkadaş canlısı ve kişisel olarak onunla çalışmak harika. Elbette iki kişi yakın işbirliği içinde çalıştığında bir dostluk gelişiyor” şeklinde konuştu.

Fluderos Eylül 2021'de Johansson'ın gözetimi altında çalışmaktan Avrupa Birliği'nin Dış Diplomasi Birimi'ne bağlı Avrupa Dış Eylem Hizmetine geçti ve AB’nin Afganistan'daki delegasyon programından sorumlu olarak Brüksel'de çalışmaya başladı.

İranlı yetkililer geçtiğimiz yılın temmuz ayında bir İsveçlinin casusluk suçlamasıyla gözaltına alındığını duyurdu.

Johan Fluderos. (X-eski adıyla Twitter))
Johan Fluderos. (X-eski adıyla Twitter))

İki hafta önce İsveç'te bir İranlı, İran rejiminin 1988'de binlerce muhalife karşı gerçekleştirdiği toplu infazlardaki rolü nedeniyle ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Fluderos’un ailesi, gözaltı koşullarının ‘kabul edilemez’ olduğunu belirterek, hücresinin sürekli açık kaldığını, doğru düzgün beslenemediğini, sağlık muayenesinden geçemediğini ve dışarıda egzersiz yapamadığını aktardı.

Aile serbest bırakılması için yaptığı video çağrısında şu ifadelere yer verdi:

“Johan'ın ailesi, arkadaşları ve destekçileri, onun derhal serbest bırakılması ve Avrupa'ya güvenli bir şekilde geri dönmesi için acil uluslararası müdahale çağrısında bulunuyor” ifadelerini kullandı.

AB, New York Times'ın bu ayın başlarında haberi duyurmasına kadar İran'ın diplomatlarından birini gözaltına aldığını doğrulamamıştı.

Daha önce gözaltında tutulan bir İsveçlinin varlığını doğrulamış ancak onun Avrupa Birliği'ndeki konumuna ilişkin ayrıntı vermemişti.

Avrupa Birliği Dışişleri Sorumlusu Josep Borrell daha sonra İsveç hükümetinin AB kurumlarının desteğiyle Fluderos'u serbest bırakma çabalarına öncülük ettiğini bildirdi.

Johansson, Fluderos'la ilgili kaygılarının ‘Johan'ın durumuyla veya aile üyelerinin günlük olarak yaşadığı kaygıyla karşılaştırılamayacağını’ vurguladı.

Reuters, Fluderos ailesinin, onun dil öğrenmek, arkeolojik alanları keşfetmek ve Avrupa Birliği adına İran'daki insani iş birliği projelerini desteklemek için Ortadoğu'ya gittiğini ve yetkililerin ülkeyi terk etmeden önce onu Nisan 2022'de orada gözaltına aldığını söylediğini aktardı.

İran Devrim Muhafızları son yıllarda çoğu casusluk suçlamasıyla karşı karşıya kalan onlarca çifte vatandaş ve yabancıyı gözaltına alırken, insan hakları aktivistleri İran'ı diğer ülkelere taviz vermeye baskı yapmak amacıyla çifte vatandaş ve yabancıları tutuklamakla suçluyor. Fluderos’un davası, Tahran ve Washington'ın, İran'da tutuklu bulunan beş ABD vatandaşının serbest bırakılmasını ve İran'ın Güney Kore'deki dondurulmuş altı milyar dolar değerindeki varlıklarının serbest bırakılmasını içeren bir anlaşmaya varmasından haftalar sonra duyuruldu.



Rus mahkemesi, yargılanmayı bekleyen Amerikan vatandaşını psikiyatri hastanesine yatırdı

Moskova'da yargılanmayı bekleyen bir Amerikan vatandaşı zorla psikiyatri hastanesine yatırıldı (EPA)
Moskova'da yargılanmayı bekleyen bir Amerikan vatandaşı zorla psikiyatri hastanesine yatırıldı (EPA)
TT

Rus mahkemesi, yargılanmayı bekleyen Amerikan vatandaşını psikiyatri hastanesine yatırdı

Moskova'da yargılanmayı bekleyen bir Amerikan vatandaşı zorla psikiyatri hastanesine yatırıldı (EPA)
Moskova'da yargılanmayı bekleyen bir Amerikan vatandaşı zorla psikiyatri hastanesine yatırıldı (EPA)

Rus devlet medyasında dün yer alan habere göre, Moskova'da yargılanmayı bekleyen bir ABD vatandaşı zorla bir psikiyatri hastanesine yatırıldı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre 46 yaşındaki Joseph Tater, Ağustos 2024'te Rusya'nın başkentindeki lüks bir otelde çalışanlarla girdiği kavgada bir polis memuruna saldırmakla suçlanarak tutuklandı.

Rusya'nın resmi TASS haber ajansı, Moskova'daki bir mahkemenin 15 Mart'ta yapılan tıbbi değerlendirmenin ardından Tater'in zorunlu olarak psikiyatri hastanesine yatırılmasını onayladığını bildirdi. Doktorlar Tater'in “stres, dürtüsellik, zulüm sanrıları ve durumuyla ilgili öz farkındalık eksikliği” belirtileri gösterdiğini açıkladı.

Moskova'daki ABD Büyükelçiliği gizlilik kaygılarını gerekçe göstererek, dava hakkında yorum yapmayı reddetti.

Tater 14 Nisan'da bir polis memuruna saldırmak suçlamasıyla yargılanacaktı ki bu suçlama beş yıla kadar hapisle cezalandırılabiliyor. Mahkemenin Tater'i tıbbi gerekçelerle tutuklama kararını ne zaman aldığı belli değil, ancak TASS daha önce Tater'in mart ayı sonunda tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığını bildirmişti.

Tater, eylül ayındaki bir duruşmada Rusya'ya siyasi sığınma talebinde bulunmak için geldiğini ve CIA tarafından zulme uğradığını iddia etmişti.

TASS, Tater'in savunma avukatının zorla hastaneye yatırılma kararına itiraz ettiğini ve yetkilileri “sanığı toplumdan izole etmeye” çalışmakla suçladığını bildirdi.

İnsan hakları grupları Rusya'yı defalarca, vatandaşlarını siyasi görüşleri nedeniyle psikiyatri kurumlarına kapatmaya zorlamakla suçladılar; Sovyet döneminden kalma bu uygulamanın, Başkan Vladimir Putin hükümeti tarafından giderek daha fazla kullanıldığını söylüyorlar.

Tater, “küçük çaplı isyan” suçlamasıyla idari suçlardan hüküm giyip 15 gün hapis yatmıştı.

Resmi Rus haber ajansları Tater'in Ağustos 2024'te belgelerini görmek isteyen otel görevlilerine saldırması üzerine gözaltına alındığını bildirdiler. Ajanslar, Tater'in otelin kendisini kabul etmemesi üzerine küfrettiğini ve “agresif davrandığını”, ardından da olay yerine çağrılan bir polis memurunun kolunu tuttuğunu bildirdi.

Tater, Rusya'da uyuşturucu ya da saldırı suçlamalarıyla tutuklu bulunan ve birçoğu birkaç yıllık hapis cezalarına çarptırılan çok sayıda Amerikalıdan biri. Bu kişiler arasında, sarhoşken tren isyanının ardından bir polis memuruna saldırmaktan hüküm giydikten sonra 72 yaşında üç buçuk yıl hapis cezasına çarptırılan Robert Gilman ve uyuşturucu suçundan hüküm giyerek Temmuz 2024'te 13 yıl hapis cezasına çarptırılan müzisyen Travis Lake de bulunuyor.