GKRY’den göçmenlerin geri gönderilmesi konusunda Suriye'deki durumun gözden geçirilmesi talebi

Kıbrıs Ortak Kurtarma Koordinasyon Merkezi tarafından servis edilen bu fotoğraf, 21 Ağustos 2023 Pazar günü, adanın doğu yakasındaki sahil beldesi Protaras yakınlarında, göçmenlerin bulunduğu bir tekneyi gösteriyor. (AP)
Kıbrıs Ortak Kurtarma Koordinasyon Merkezi tarafından servis edilen bu fotoğraf, 21 Ağustos 2023 Pazar günü, adanın doğu yakasındaki sahil beldesi Protaras yakınlarında, göçmenlerin bulunduğu bir tekneyi gösteriyor. (AP)
TT

GKRY’den göçmenlerin geri gönderilmesi konusunda Suriye'deki durumun gözden geçirilmesi talebi

Kıbrıs Ortak Kurtarma Koordinasyon Merkezi tarafından servis edilen bu fotoğraf, 21 Ağustos 2023 Pazar günü, adanın doğu yakasındaki sahil beldesi Protaras yakınlarında, göçmenlerin bulunduğu bir tekneyi gösteriyor. (AP)
Kıbrıs Ortak Kurtarma Koordinasyon Merkezi tarafından servis edilen bu fotoğraf, 21 Ağustos 2023 Pazar günü, adanın doğu yakasındaki sahil beldesi Protaras yakınlarında, göçmenlerin bulunduğu bir tekneyi gösteriyor. (AP)

Avrupa Birliği üyesi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden (GKRY) dün yapılan açıklamada, Suriye'nin halen güvenli olmaması ve sığınmacıların geri gönderilememesine karşın bloktan Suriye'deki durumu gözden geçirmesi talep edildi. AFP’nin haberine göre bu talep, Akdeniz adasında göçmen karşıtı söylemin arttığı bir dönemde, son haftalarda yabancılara yönelik yaşanan ırkçı saldırı dalgasının ardından geldi.

GKRY’nin iç işlerinden sorumlu bakanı olan Konstantinos Ioannou, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'i, Suriye'nin mültecilerin geri gönderilemeyeceği güvensiz ülke statüsüne son vermeleri konusunda ikna etmeye çalışacağını söyledi.

Loannou gazetecilere yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Güney Kıbrıs olarak biz de diğer üye yönetimlerle birlikte Suriye'deki durumun yeniden değerlendirilmesinin yararlı olduğunu düşünüyor ve buna inanıyoruz. Birlik 11 yıldır Suriye'nin statüsünü değiştirmedi, bu durum yeniden gözden geçirilmeli. Çünkü bazı alanlar güvenli kabul ediliyor. Avrupa Birliği İltica Ajansı'nın (EUAA) halihazırda güvenli alanlar olarak tanıdığı iki alan var. Bu iki alan artık AB düzeyinde de tanınması gerekiyor. Böylece göçmenler Suriye'ye geri gönderilebilir veya sınır dışı edilebilir. Şu an hiçbir ülke bunu yapamaz.”

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas'a yazdığı mektupta Loannou, yaklaşık 2,5 milyon Suriyelinin sığındığı Lübnan'a acil yardım ihtiyacını şu sözlerle dile getirdi:

“Lübnan'daki yetkililerden bize ulaşan bilgi, Lübnan'a sığınan Suriyeli sayısında artış olduğu yönünde. Lübnan bir barikattır. Lübnan çökerse bu tüm Avrupa'nın sorunu olur.”

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre dış etkenler ve alınan özel tedbirler sayesinde hükümetin düzensiz göçmenlerin gelişini yüzde 50 oranında azalttığını belirten Loannou sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerek gönüllü gerek de sınır dışı etme yoluyla geri dönüşleri yüzde 50 oranında, 3 bin 200'den 4 bin 700'e çıkarmayı başardık. Sığınma başvuruları hızlandırıldı ve artık dokuz yerine üç ay sürüyor. Hükümet adayı çekici olmayan bir destinasyon haline getirmek için sığınmacılara yapılan mali tahsisleri azaltmayı amaçlıyor.”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi son aylarda Suriye ve Lübnan'dan deniz yoluyla gelen çoğu Suriyeli, sığınmacı akınına tanık oldu.

İçişleri Bakanlığı rakamlarına göre geçen yılın aynı döneminde 11 bin 961 olan sığınma başvurularının sayısı mart-ağustos döneminde 5 bin 866'ya düştü.

GKRY, adanın Akdeniz boyunca uzanan göç yolunun ‘ön cephesinde’ olduğunu belirtiyor. Sığınmacılar, hükümet kontrolündeki bölgelerdeki 915 bin kişilik nüfusun yüzde 6’sını oluşturuyor. Bu, Avrupa Birliği ülkelerinde en yüksek oran olarak biliniyor.

Sığınma başvurularındaki düşüşe rağmen tekneyle gelen göçmen sayısı yükseldi ve yılın ilk yedi ayında yüzde 60'lık bir artış kaydedildi.



Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
TT

Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, 1,6 milyar dolarlık dolandırıcılıkla binlerce yatırımcıyı aldatmaktan hüküm giyen özel sermaye yöneticisi David Gentile'ın hapis cezasını kısmen kaldırdı.

The New York Times'a göre, GPB Capital Holdings'in eski CEO'su ve kurucu ortağı, çarşamba günü hapisten çıktığında 7 yıllık cezasının iki haftasından azını çekmişti.

59 yaşındaki Gentile ve diğer sanık Jeffry Schneider, Ağustos 2024'te menkul kıymetler ve elektronik dolandırıcılık suçlarından hüküm giymiş ve bu yıl mayısta cezalarını almışlardı. Anlaşılan o ki, Trump 6 yıl hapis cezasına çarptırılan Schneider'ı affetmedi.

Trump'ın "af çarı" Alice Marie Johnson, Şükran Günü'nde sosyal medyada yaptığı paylaşımda Gentile'ın evine, çocuklarının yanına döndüğünü görmekten "çok memnun" olduğunu söyledi.

Savcılar, mahkeme dosyalarında Gentile ve Schneider'ın yatırımcı fonlarını kullanarak otomotiv ve perakende sektörlerindeki şirketlerin hisselerini satın aldığını belirtti. Bu varlıkların getirilerinden yatırımcılara düzenli yıllık ödemeler yapıldı.

Eski Başkan Joe Biden yönetiminin Adalet Bakanlığı, geçen yıl GPB'nin mevcut faaliyetlerinden elde ettiği fonları kullanmak yerine yatırımcılara ödeme yapmak için yatırımcı fonlarını kullanmasının bir saadet zinciri oluşturduğunu saptamıştı.

Ancak bir Beyaz Saray yetkilisi, savcıların işletmeyi yanlış bir şekilde saadet zinciri diye nitelendirdiğini savunarak, Reuters'a yaptığı açıklamada, iddianın "GPB'nin yatırımcılara ne olacağını açıkça söylemesi nedeniyle ciddi şekilde zayıflatıldığını" söyledi.

Adı açıklanmayan Beyaz Saray yetkilisi Reuters'a, "Duruşmada hükümet, düzmece olduğu iddia edilen beyanları Gentile'a bağlayamadı" dedi.

Kaynak, "Gentile ayrıca hükümetin sahte ifadeler aldığı ve bu ifadeleri düzeltmediği konusunda ciddi endişelerini dile getirdi" diye ekledi.

Cumartesi günü itibarıyla, Gentile'ın ceza indirimi metni henüz Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlanmamıştı. Ceza indiriminin herhangi bir mali cezayı etkileyip etkilemeyeceğiyse belirsizdi.

Haziranda savcılar, davadaki hakimden Gentile'ın 15,5 milyon dolardan fazla parasına el konmasını talep ederken, Schneider'ın 12 milyon dolardan fazla parasına el konmasını istemişti.

The New York Times'a göre eylülde savcılar hakime yazdıkları mektupta, mahkeme tarafından atanan bir kayyumun 700 milyon dolardan fazla paraya erişimi olduğunu ve bunun muhtemelen yatırımcılara dağıtılacağını belirtmişti.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır

Independent Türkçe


Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

TT

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun pazar günü sunduğu af talebini “devletin ve İsrail toplumunun çıkarlarını esas alarak” değerlendireceğini açıkladı. Tartışma hem siyaseti hem yargıyı hem de kamuoyunu ikiye bölerken, olası şartlı af senaryoları gündemin merkezine yerleşti. Herzog’un bu ilk açıklaması, ülkede siyasi, hukuki ve toplumsal kutuplaşmanın en yüksek seviyeye ulaştığı bir döneme denk geldi.

Af talebinin kamuoyunda büyük bir kaygı ve tartışma yarattığını belirten Herzog, “Şiddet dili beni etkilemez. Saygılı söylem tartışmayı teşvik eder. İsrail halkını görüşlerini Cumhurbaşkanlığı sitesinden iletmeye davet ediyorum” dedi.

Trump’tan gelen mesaj tartışmayı büyüttü

Yediot Aharonot gazetesinin haberine göre Herzog’un açıklaması, bazı hükümet yetkililerinin yönelttiği örtülü tehditlere yanıt niteliği taşıdı. Çevre Bakanı Idit Silman, af talebinin reddedilmesi halinde ABD Başkanı Donald Trump’ın yargı sistemindeki üst düzey isimlere yaptırım uygulayabileceğini öne sürdü. Trump’ın iki hafta önce Herzog’a gönderdiği bir mektup ile Netanyahu için af istediği de doğrulandı.

Netanyahu, talebini “ulusal çıkar” ve “toplumsal bölünmenin sona ermesi” gerekçesiyle savundu ancak herhangi bir suç itirafında bulunmadı.

Birlik vaadi yeni bölünme yarattı

Netanyahu’nun af talebi, hükümet kanadında destek görse de muhalefet lideri Yair Lapid ve diğer isimler, ancak suçun kabulü ve siyasetten çekilme şartıyla af verilmesi gerektiğini savundu. İsrail basını, Herzog’un da şartlı bir af formülüne sıcak baktığını yazdı.

rtg
Geçtiğimiz Ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu ABD Başkanı Donald Trump’ı karşıladı (AP)

Kanal 12, Herzog’un “evet ama şartlı” seçeneğini değerlendirdiğini; Netanyahu’dan ya suçlamaları kabul etmesini, ya da siyasi faaliyetlerinde kısıtlama getirilmesini talep edebileceğini aktardı. KAN televizyonu ise Herzog’un, “itiraf anlaşması” seçeneğini yeniden gündeme getirmeyi planladığını bildirdi.

dcfvg
Aralık 2024'te Tel Aviv Adliyesi'nin dışında, Netanyahu'yu temsil eden bir maske takan, hapishane kıyafetleri giyen ve elleri kelepçeli bir muhalif (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Kanal 13’ten aktardığı haberlere göre olası şartlar arasında erken seçim çağrısı yapılması, siyasetten geçici çekilme veya tartışmalı yargı reformlarının durdurulması da bulunuyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı ve Netanyahu cephesi bu iddiaları reddetti.

Hukuki tartışma büyüyor

Netanyahu’nun dört ayrı dosyada rüşvet, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılandığı süreçte af talebi, ülkenin hukuk çevrelerinde geniş bir tartışma başlattı.
Baro yetkilisi Guy Şinar, bunun “devam eden bir cezai süreci af yetkisiyle sonlandırma girişimi” olduğunu savundu.

erg
Netanyahu, Yargı Atamaları Komitesi'ni seçmek için Knesset'te yapılan oylamada oyunu kullanıyor - Haziran 2023 (Reuters)

Öte yandan Netanyahu’nun eski avukatlarından Mika Feitman, “Af, suçunu kabul eden kişiye verilir. Kanun bunu söylüyor” diyerek suç itirafı olmadan af verilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Feitman, 1984’teki “300 Numaralı Otobüs” olayında bile affın ancak suç itirafından sonra verildiğini hatırlattı.

Uzmanlar arasında, cumhurbaşkanının af yetkisinin yargı denetimine tabi olup olmayacağı konusunda da derin görüş ayrılıkları bulunuyor.

Sokağa da yansıyan kutuplaşma

Cumhurbaşkanlığı konutu önünde toplanan göstericiler, Herzog’a af talebini reddetmesi çağrısında bulundu. i24News için yapılan ankette halkın yüzde 54’ü affı desteklerken, yüzde 45’i karşı çıktı.

Affın suç itirafı şartına bağlanmasını destekleyenler yüzde 48, karşı çıkanlar yüzde 49 oldu. Netanyahu’nun siyaseti bırakması şartı gündeme geldiğinde ise kamuoyu yine ortadan ikiye bölündü.

Mavi-Beyaz lideri Benny Gantz, “Bu sürecin iyi bir şekilde sonuçlanmasını diliyorum; iç savaşla değil” diyerek tansiyonun yüksekliğine dikkat çekti.


Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
TT

Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)

ABD merkezli CNN televizyonu, Başkan Donald Trump’ın bugün akşam saatlerinde Beyaz Saray’da Venezuela konusunda izlenecek yol haritasını değerlendirmek üzere bir toplantı düzenleyeceğini duyurdu. Toplantı, Washington yönetiminin Karakas üzerindeki baskıyı artırdığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Habere göre toplantıya, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Kane, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Başkan Yardımcısı Özel Kalem Müdürü Stephen Miller gibi yönetimin kilit isimleri katılacak.

ABD son haftalarda, uyuşturucu kaçakçılığı yapan gemilere yönelik operasyonlar düzenleyerek ve Karayipler’deki askeri varlığını güçlendirerek Venezuela üzerindeki baskısını tırmandırdı.

Trump, cumartesi günü Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Venezuela’nın üzerindeki ve çevresindeki hava sahasının “tamamen kapalı” kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan New York Times gazetesi, Trump’ın geçen hafta Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile telefon görüşmesi yaptığını ve tarafların olası bir buluşmayı değerlendirdiğini aktardı. Gazete, Trump’ın Maduro’ya ABD’de bir görüşme teklif ettiğini ancak şu anda böyle bir plan bulunmadığını kaydetti.