Almanya Cumhurbaşkanı: İslam'ın çeşitliliği de 5 milyonun üzerindeki Müslüman da ülkemize aittir

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, ülkesinin yüzyıllardır dini çeşitlilikle şekillendiğini belirterek, "İslam'ın çeşitliliği de 5 milyonun üzerindeki Müslüman da ülkemize aittir." dedi.

AA
AA
TT

Almanya Cumhurbaşkanı: İslam'ın çeşitliliği de 5 milyonun üzerindeki Müslüman da ülkemize aittir

AA
AA

Steinmeier, Köln'de İslam Kültür Merkezleri Birliğinin (VIKZ) 50. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen etkinlikte konuştu.

Cumhurbaşkanı Steinmeier, "Ülkemiz, yüzyıllardır dini çeşitlilikle şekillenmiştir. Bu çeşitliliğin ifade ettiği zenginlik ve aynı zamanda beraberinde getirdiği gerilim ve sürtüşmeler, bizim için yeni değildir. Bugün, İslam'ın çeşitliliği de 5 milyonun üzerindeki Müslüman da ülkemize aittir." ifadelerini kullandı.

Steinmeier, şunları kaydetti:

"Dünya görüşü olarak Almanya, tarafsız bir devlettir ancak din özgürlüğü, ülkemizde dinin olmadığı anlamına gelmez. Aksine, dinlere alan tanımak ve tüm inançlı insanların özgürlüğünü korumak anlamına gelir. Dinlerin çeşitliliğinin bize ve ülkemize yardımcı olduğuna inanıyorum çünkü bu, saygı, açıklık, uzlaşma gerektirir. Kısacası iyi ve demokratik bir birlikte yaşamı gerektirir. İnanç, bizi dünyayı sorgulamak ve adaletsizlikleri tanımak konusunda güçlendirebilir. Din, bir güç kaynağıdır. Dinlerin gücünü ülkemizde uyum için kullanmak üzere elimizden gelen her şeyi yapmalıyız."

Toplumlardaki çeşitliliğin önemini vurgulayan Steinmeier, "İster Müslüman düşmanlığı, ister antisemitizm, isterse de Hristiyan nefreti olsun, bu tür bir zehir, barış içindeki inançlı insanlara yabancıdır, demokrasimize de yabancıdır." şeklinde konuştu.



Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
TT

Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)

İsrailli bir yetkili, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile bugün yapacağı görüşmede, Tahran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesiyle ilgili her türlü faaliyete karşı harekete geçmek için ‘yeşil ışık’ isteyeceğini söyledi.

Yetkili İsrail'in Jerusalem Post gazetesine verdiği demeçte, “Amaç Lübnan'dakine benzer bir yetki almak; yani nükleer tesislerde şüpheli faaliyetler tespit edilirse ya da ABD ve İsrail savaş uçakları tarafından bombalanan bölgelerden uranyum transfer edildiğine dair kanıtlar bulunursa, bunlara karşı harekete geçmek için önceden ABD onayı alınmış olacak” dedi.

İsrail, İran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesini engellemek için ABD öncülüğünde bir mekanizma kurmayı hedefliyor.

“Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliği yapmaması nedeniyle Snapback mekanizmasını (İran'a yeniden yaptırım uygulama mekanizması) da harekete geçirmek istiyoruz” diyen yetkili, İsrail'in Tahran üzerindeki baskıyı arttırmak istediğini belirtti.

Yetkili, UAEA müfettişlerinin geçen hafta ‘güvenlik gerekçesiyle İran'dan ayrıldığını, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın da UAEA ile iş birliğini askıya alan yasayı imzaladığını’ bildirdi.

Netanyahu dün Washington'a hareket etmeden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, “İran'ın bizi yok etmeyi amaçlayan nükleer silah arayışını yenileme girişimlerine karşı uyanık kalmalıyız” dedi.

İsrail ordusu, haziran ayında sona eren İsrail-İran savaşının ardından odağını yeniden Hizbullah'ın altyapısını hedef almaya devam ettiği Güney Lübnan'a kaydırdı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi CBS News'e verdiği demeçte, ABD'nin İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’ni bombalamasının tesiste ‘ciddi ve ağır hasara yol açtığını’ ifade etti.

Arakçi, “Fordo'da tam olarak ne olduğunu kimse bilmiyor. Ancak şu ana kadar bildiğimiz şey tesislerin ciddi ve ağır hasar gördüğü” ifadelerini kullandı.