Trump: Biden’ın sorunu yaşı değil beceriksizliği

ABD Başkanı Joe Biden ve Cumhuriyetçilerin başkanlık adayı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden ve Cumhuriyetçilerin başkanlık adayı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump: Biden’ın sorunu yaşı değil beceriksizliği

ABD Başkanı Joe Biden ve Cumhuriyetçilerin başkanlık adayı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden ve Cumhuriyetçilerin başkanlık adayı Donald Trump (Reuters)

Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump, mevcut ABD Başkanı Joe Biden’ın ikinci kez aday olmasını engelleyecek kadar yaşlı olmadığını ancak en büyük sorununun ‘beceriksiz’ olması olduğunu söyledi.

Eski ABD Başkanı Trump, 2024 seçimlerinde önemli bir faktör olan siyasi tabakanın yaşlanmasıyla ilgili devam eden tartışmaya dahil oldu. Trump bugün (Pazar) yayınlanacak NBC’ye verdiği röportajda Biden’ı eleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığı habere göre seçim tarihinde Biden 82, Trump ise 78 yaşında olacak.

İkili arasındaki küçük yaş farkına rağmen, anketler ABD’lilerin Biden’ın yaşı konusunda daha endişeli olduğunu gösteriyor.

Yapılan bir anket, katılımcıların yüzde 75’inin Demokrat başkanın ikinci dönem görevlerini yerine getirebileceğinden şüphe duyduğunu gösterdi.

Görev süresinin sonunda Trump, ABD’nin en yaşlı ikinci başkanıydı zira Ronald Reagan görev süresinin sonunda 77 yaşındaydı. Trump buna rağmen Biden’a ‘Uykulu Joe’ diyerek meydan okuyor.

Trump, 2024 seçimlerinde başkanlığı kazanırsa görev süresi sona erdiğinde 82 yaşında olacak.

Eski Başkan röportajda “Dünyanın en büyük liderlerinden bazıları 80 yaşındaydı” dedi ardından “Bu arada ben 80 yaşıma yakın değilim” ifadelerini sözlerine ekledi.

Trump “Biden çok yaşlı değil ancak beceriksiz olduğunu düşünüyorum ve bu büyük bir sorun” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray’ın ekonomik, sosyal ve diplomatik başarılarını pazarlamak için gösterdiği çabalara rağmen Biden’ın yaşı kendi yolunda büyük bir engeli teşkil ediyor.

Biden’ın Şubat ayındaki son tıbbi muayenesinde doktoru onun ‘enerjik’ ve ‘sağlık durumunun iyi’ olduğunu belirtmişti. Ancak gençliğe büyük önem veren bir ülkede yaşı seçmenlerin aklını karıştırmaya devam ediyor.

Biden artık çok dikkatli yürüyor ve kekeliyor, sürekli ilgi odağı olduğu için bu durum fark ediliyor.

Trump röportajda yaşının kendisini endişelendirmediğini belirterek, anne ve babasının uzun bir hayat yaşadığını ve ‘genetik olarak bunun iyi bir şey olduğunu’ söyledi.



Çin’den madencilik atılımı: Yatırımlar rekor seviyeye ulaştı

Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
TT

Çin’den madencilik atılımı: Yatırımlar rekor seviyeye ulaştı

Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)
Çin'de yaklaşık 40 milyon tonluk nadir toprak elementi var (Reuters)

Çin'in yabancı ülkelerdeki maden yatırımı son 10 yılın en üst seviyesine çıktı.

Financial Times’ın haberinde, Pekin yönetiminin artan jeopolitik gerilimler ve yüksek hammadde ihtiyacı nedeniyle yurtdışındaki madencilik faaliyetlerini yoğunlaştırdığı belirtiliyor.

S&P ve Mergermarket verilerine göre Çin, 2023’te toplam değeri 100 milyon doların üzerinde 10 madencilik anlaşması yaptı. Bu rakam, 2013’tan bu yana görülen en yüksek seviyede.

Griffith Asya Enstitüsü’nün çalışmasında da 2023’ün Çin’in yurtdışı madencilik yatırımı ve inşaatı açısından en aktif yılı olduğu belirtiliyor.

Analizde, sözkonusu trendin geçen yıl da sürdüğüne dikkat çekiliyor. Çin merkezli Zijin Mining şirketi, geçen yıl Kazakistan’daki bir altın madenini 1,2 milyar dolara satın alınacağını duyurmuştu.

Madencilik sektörüne odaklanan Britanyalı özel sermaye şirketi Appian da Brezilya’daki Mineraçao Vale Verde bakır ve altın madenini Çinli Baiyin Nonferrous Group’a 420 milyon dolara satmıştı. 

Çin, lityum ve kobalt gibi kritik nadir toprak elementlerinin işlenmesinde dünya lideri olsa bile bu minerallerin ham hallerini genellikle ithal etmek zorunda kalıyor. Analistler, bunun Pekin yönetiminin global tedarik zincirindeki konumunu güçlendirme arayışını hızlandırdığını söylüyor. 

ABD, Kanada, Avustralya ve bazı Avrupa ülkeleri, Çin’e olan madencilik bağımlılığını azaltmak için alternatif tedarik zincirleri kurmaya çalışıyor. Ancak Çinli şirketlerin Batılı rakiplerinden farklı olarak daha uzun vadeli yatırım perspektifine sahip olduğuna ve yüksek riskli bölgelerde faaliyet göstermekten çekinmediklerine işaret ediliyor. 

Bunun yanı sıra Çinli finans kuruluşlarının, gelişmekte olan ülkelerdeki madencilik projeleri için firmalara milyarlarca dolarlık kredi verdiği aktarılıyor.

Appian’ın kurucusu Michael Scherb, Pekin yönetiminin son dönemde stratejisini değiştirdiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Çin yönetimi eskiden her varlık satışı sürecine yalnızca bir alıcı atardı. Son üç dört yıldaysa bu yaklaşımı değiştirdiler. Artık Çinli firmaların birbiriyle rekabet etmesine izin veriliyor.

Independent Türkçe, Financial Times, RT, Mining