AB'nin Lampedusa için sunduğu 10 maddelik planda neler var?

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, son günlerde düzensiz göçmenlerin akınına uğrayan Akdeniz’deki İtalyan adası Lampedusa'yı ziyaret etti ve İtalya'ya destek için 10 maddelik bir eylem planı sundu

Lampedusa Adası'na son 48 saatte 7 binden fazla göçmen geldi (AA)
Lampedusa Adası'na son 48 saatte 7 binden fazla göçmen geldi (AA)
TT

AB'nin Lampedusa için sunduğu 10 maddelik planda neler var?

Lampedusa Adası'na son 48 saatte 7 binden fazla göçmen geldi (AA)
Lampedusa Adası'na son 48 saatte 7 binden fazla göçmen geldi (AA)

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, son günlerde düzensiz göçmenlerin akınına uğrayan Akdeniz’deki İtalyan adası Lampedusa'yı ziyaret etti ve İtalya'ya destek için 10 maddelik bir eylem planı sundu.

Afrika'dan Avrupa'ya geçişte Orta Akdeniz'deki düzensiz göç rotası üzerinde yer alan Lampedusa'ya hafta boyunca yaklaşık 11 bin düzensiz göçmenin ulaşması ve Ada'daki durumun kritik hale gelmesi üzerine, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin davet ettiği von der Leyen, bu sabah Ada'ya geldi.

Von der Leyen, Meloni ile Ada'daki göçmen karşılama merkezini ziyaret ederek Ada halkıyla bir araya geldi ve ayrıca göçmenlerin geldiği teknelerinin tutulduğu "tekne mezarlığı" ile limandaki karşılama noktasında incelemelerde bulundu.

(AA)

Meloni ve von der Leyen'in Ada'daki temasları sırasında bazı gergin anlar da yaşanırken yerel halktan bir grup, göçmen akınlarından dolayı zor durumda olduklarını belirterek liderlere seslerini duyurmak istedi. Meloni, protestoculara "Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz" diye karşılık verdi.

İncelemelerin ardından Meloni ve von der Leyen, ortak basın toplantısı düzenledi.

Von der Leyen, bugün Lampedusa'da olmayı çok önemsediğini ifade ederek "AB'ye kimin geleceğine karar verecek olan biziz, insan kaçakçıları değil" diye konuştu.

AB'nin sunduğu 10 maddelik planda neler var?

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in İtalya'ya destek için açıkladığı 10 maddelik plana göre, AB Sığınma Ajansı ve AB'nin sınır koruma ajansı Frontex aracılığıyla göçmenlerin gelişlerindeki prosedürlerde İtalya'ya yardım artırılacak.

Lampedusa'ya gelenlerin göçmen almak isteyen diğer gönüllü AB ülkelerine transferine destek verilecek. Kaynak ülkelerle işbirliği artırılarak Afrika'dan gelen göçmenlerin geri gönderilme sayıları artırılacak. Tunus gibi kaynak veya transit ülkelerle ortaklıklar sayesinde insan kaçakçılığının önlenmesi desteklenecek.

Frontex dahil olmak üzere denizde ve havada sınır devriyeleri artırılacak, Akdeniz'de devriye sayıları çoğaltılacak. İnsan kaçakçılarının lojistik zincirleri kırılacak ve kötü durumdaki teknelerin kullanımı sınırlandırılacak.

Hızlandırılmış sınır giriş prosedürleri uygulamaları desteklenecek, güvenli kaynak ülkelerden gelenlerin girişi reddedilecek, bunlara yasak getirilecek ve bu yasak Şengen Bilgi Sistemi'ne işlenecek.

İletişim kampanyalarıyla farkındalık artırılacak ve Akdeniz geçişleri caydırılacak. Gönüllü geri dönüşler için BM'nin göç ve mülteci kuruluşlarıyla işbirliği artırılacak. Tunus ile göç konusunda birkaç hafta önce yapılan anlaşma uygulamaya geçirilecek.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24