UNESCO, Pers hanlarını Dünya Mirası Listesi'ne dahil etti

İran'daki Han Bestun (UNESCO web sitesinden)
İran'daki Han Bestun (UNESCO web sitesinden)
TT

UNESCO, Pers hanlarını Dünya Mirası Listesi'ne dahil etti

İran'daki Han Bestun (UNESCO web sitesinden)
İran'daki Han Bestun (UNESCO web sitesinden)

UNESCO pazar günü 50'den fazla İran hanını Dünya Mirası Listesine dahil ettiğini açıkladı. Hanlar, İran'daki antik yollarda yolculara barınak, yiyecek ve su sağlayan mekanlar olarak göze çarpıyor. Listeleme süreci Dünya Miras Komitesi'nin 45. oturumu sırasında Riyad'da gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre UNESCO, internet sitesinde bu görkemli ve genellikle müstahkem kervanlara, hacılara ve gezginlere barınak ve yiyecek sağladığını açıkladı.

İran, İpek Yolu'na benzer şekilde Asya ve Avrupa arasında ülkeyi boydan boya geçen tarihi ticaret yolları üzerinde bulunan 200'den fazla hana sahip.

Örgüt, internet sitesinde ülkenin kuzeydoğusu, kuzeyi ve merkezindeki 54 hanı gösteren bir harita yayınladı ve şunları ifade etti: “Hanların kurulduğu yollar ve yerler suyun mevcudiyetine, coğrafi koşullara ve güvenlik kaygılarına göre belirlenmiş ve burada yer alan 56 han, İran'daki antik yollar üzerinde inşa edilen çok sayıda hana kıyasla küçük bir yüzdeyi temsil ediyor ve buradaki hanlar arasında en etkili ve en yüksek değere sahip olanlar olarak kabul ediliyor. Hanlarda çok çeşitli mimari tarzlar, iklim koşullarına uyum sağlama yöntemleri ve yapı malzemeleri kullanılmış. Hanlar Binlerce kilometreye yayılmış ve yüzyıllar boyunca inşa edilmeye devam etmiştir. Bu hanlar İran'daki hanlar ağını ve farklı tarihsel aşamalardaki gelişimini temsil ediyor.”

Bunlar arasında Semnan şehri yakınlarındaki Kasr Bahram, Kum yakınlarındaki Deyr Gaşin ve Yezd yakınlarındaki Angreh Sin hanları bulunuyor.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP