Netanyahu ile Musk arasındaki görüşmede kâr zarar dengesi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'deki politikalarına yönelik protestoların ortasında ABD'ye ziyarete başladı (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'deki politikalarına yönelik protestoların ortasında ABD'ye ziyarete başladı (AP)
TT

Netanyahu ile Musk arasındaki görüşmede kâr zarar dengesi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'deki politikalarına yönelik protestoların ortasında ABD'ye ziyarete başladı (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'deki politikalarına yönelik protestoların ortasında ABD'ye ziyarete başladı (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tesla ve SpaceX şirketlerinin Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk ile Tesla otomobil fabrikalarındaki ofisinde buluşmak üzere San Francisco'ya geldi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, milyarder Elon Musk ile görüşmek üzere San Francisco'daki Tesla araba fabrikalarına gelene kadar ofisinde adamlarının beklentisi, devasa gösterileriyle onu korkutan rakipleriyle yüzleşmesine yardımcı olacak bir hazine getirmesiydi.

Bu ziyaret, Musk'a karşı oldukça olumsuz bir tutum sergileyen ABD'li Yahudi liderleri ve yalnızca sol veya liberal kanadı değil, aynı zamanda sağ kanadı da kızdırdı. Musk, İsrail ve Yahudi karşıtı paylaşımları serbestçe yayınlamasından dolayı ABD’li Yahudiler tarafından antisemitizmle suçlanıyor. Tel Aviv'deki ABD'li politika uzmanları, Musk'a dayanamayan ve onu ezeli rakibi Donald Trump'ın arkadaşı olarak gören Başkan Joe Biden yönetiminin Musk’a yönelik öfkesinden bahsetti.

Erdoğan ve Musk görüşmesi

Netanyahu'nun çevresindekiler bile onun ABD ziyaretine sanki ABD Başkanıymış gibi Musk'la ve onun ofisinde buluşarak başlamasına şaşırdılar ve şöyle dediler: “Türkiye Cumhurbaşkanı da Musk'la görüşmek istedi ama ona gitmedi. Aksine, ABD'nin batı kıyısından doğu kıyısına kadar seyahat eden Musk'tı. Onu New York'taki otelinde karşıladı.”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta Tesla CEO'su Elon Musk ile yaptığı görüşmede kendisine futbol topu hediye etti (Reuters)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'ta Tesla CEO'su Elon Musk ile yaptığı görüşmede kendisine futbol topu hediye etti (Reuters)

Netanyahu, bu görüşmeden büyük bir kazanç bekliyor olmalı ki, ABD'li Yahudilerin öfkesini ve Biden'ın kızgınlığını göze alabiliyor.

Elon Musk, ABD'ye resmi ziyarette bulunan İsrail Başbakanı ile kendisine ait X sosyal medya üzerinden yayınlanan panele katıldı. Netanyahu ve Musk canlı yayında dostane bir toplantı gerçekleştirdiler.  Öncelikle yapay zekanın risklerinden bahseden ikili, “yapay zekadan fayda sağlanabileceği, içerdiği risklere rağmen paniğe gerek olmadığı  konusunda” fikir birliğine vardıklarını ifade ettiler. Görünüşe göre Netanyahu bu alanda en az Musk kadar uzman. İsrail Başbakanı Musk’a bakınca modern çağın Edison'unu (elektriğin mucidi) gördüğünü söyledi.

Musk'a kur yapmak

Netanyahu, iki gün içinde ABD’li Yahudilerin liderleriyle görüşeceğini ve Musk'a kur yapması ile ilgili onların sorularını yanıtlaması gerektiğini bildiği için Tesla CEO’su ile görüşmesinde Semitizm konusunu açmaya karar verdi.

18 Eylül'de Kaliforniya ziyareti ve Elon Musk ile görüşmesi sırasında Netanyahu'ya yönelik protestolar (EPA)
18 Eylül'de Kaliforniya ziyareti ve Elon Musk ile görüşmesi sırasında Netanyahu'ya yönelik protestolar (EPA)

“Keşke açmasaydı!” diyor bir Yahudi örgütü liderlerinden biri.

Netanyahu Musk'a hitaben şunları söyledi: "Senin Yahudi karşıtı olmadığını ve Yahudi davasına sempati duyduğunu biliyorum ve umarım bu yolda devam edersin ve umarım ‘X’ aracılığıyla antisemitizme son vermek veya mümkün olduğu kadar azaltmak için gerekli gücü kendinde bulabilirsin."

Elon Musk, şu anda aylık 550 milyon kullanıcıya sahip olan "X" platformu üzerinden tüm nefret ve kötülük mesajlarının yayılmasını engelleyemeyeceğini belirterek, "herhangi bir grup insana yönelik her türlü saldırıya karşı olduğunu" vurguladı.

Musk Netanyahu'ya, ülkesindeki yargının yetkilerini kısıtlamayı hedefleyen hukuk reformu paketini hatırlattı. Bu sırada toplantı salonunun dışında düzenlenen ve yargı planını protesto eden gösterilerde atılan sloganlar toplantı merkezine ulaştı. Göstericilerin “Utanç... utanç...” sloganları duyuldu.

Netanyahu şu açıklamayı yaparak, yargı planın sorumluluğundan kaçmaya çalıştı:

“Adalet Bakanım, Yariv Levin'in getirdiği plan çok kötüydü ama ben bu planı reddettim ve dondurdum, ülkeye döndüğümde demokrasiyi korumak için gerektiği şekilde değiştireceğim."

Musk, canlı yayın sırasında Netanyahu’ya şunları söyledi: “Bu plan nedeniyle seninle görüşmem konusunda şirketimden itirazlar geldiğini bilmelisin. Aldığım bir karara ilk kez bu kadar itirazla karşılaşıyorum” dedi.

İsrail'e yatırım uygulamak

Şu soru ufukta beliriyor: “Netanyahu, Musk ile görüşmesinden ne umuyor?”

Cevap, Netanyahu'nun Musk’a yönelik şu cümlelerinde ortaya çıkıyor: “İsrail Devleti'nin yanı sıra insanlığın çehresini de değiştirecek bir yol açıyorsunuz.”

Netanyahu Musk'a hitaben şunları söyledi: “Sanırım bugün kendimizi tüm insanlık için bir dönüm noktasında buluyoruz ve nimet ya da azap arasında seçim yapmak zorundayız.”

Netanyahu, ev sahibini İsrail'e yatırım yapmaya ikna etme arzusunu dile getirdi. Buraya öncelikli bir amaç için geldi. Yargıya darbe planı nedeniyle İsrail ekonomisinin uğradığı kayıpları telafi etmek. İsrail’de yüksek teknolojiye (ileri teknoloji endüstrisi) yabancı yatırımlar yüzde 60 oranında düştü. İsrail para birimi ise yüzde 13 oranında değer kaybetti. Çünkü sermaye belirsizlik altında iş yapamaz. Netanyahu hükümetinin planı İsrail'i belirsizlikle doldurdu. Ne var ki, İsrail'e tek kuruş yatırım yapmayan ve daha bir gün önce Erdoğan'a Türkiye'de Tesla otomobil fabrikası kurma sözü veren Musk, Netanyahu'ya önümüzdeki yıllarda politikasını değiştirip İsrail'e yatırım yapma sözü içeren herhangi bir açıklama yayınlamadı.

Netanyahu, dünya liderleriyle daha fazla görüşme yapmak üzere New York'a geçti. İsrail Başbakanı bu görüşmelerle “topluluk önünde konuşma ve uluslararası ilişkiler becerisine sahip bir sanatçı olma” temelinde, başarısızlıklarının iç politikadaki etkisini bir nebze olsun hafifletecek, Musk ile görüşmesinin zararlarını azaltacak kazanımlar elde etmeyi umuyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Netanyahu’nun partisinin ziyaretin ilk gününde yaşananlara tepkisi, histerik bir öfkeye işaret ediyor. İsrail Başbakanı’nın arkadaşları protesto liderlerine saldırmayı, herhangi bir başarısızlıktan onları sorumlu tutmayı ve onları vatana ihanetle suçlamayı politika edindi.



Avrupa Troykası, İran'a yönelik BM yaptırımlarını yeniden yürürlüğe koyma tehdidinde bulundu

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, bugün Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları toplantısı öncesinde basın mensuplarına konuştu. (Reuters)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, bugün Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları toplantısı öncesinde basın mensuplarına konuştu. (Reuters)
TT

Avrupa Troykası, İran'a yönelik BM yaptırımlarını yeniden yürürlüğe koyma tehdidinde bulundu

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, bugün Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları toplantısı öncesinde basın mensuplarına konuştu. (Reuters)
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, bugün Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları toplantısı öncesinde basın mensuplarına konuştu. (Reuters)

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot dün yaptığı açıklamada, Avrupa Troykası’nın (Fransa, Birleşik Krallık ve Almanya), o tarihe kadar bir nükleer anlaşmaya varılamaması halinde ağustos ayı sonuna kadar İran'a yönelik Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının otomatik olarak geri getirilmesine yönelik ‘snapback’ mekanizmasını harekete geçireceğini söyledi.

Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları toplantısı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Barrot, “Fransa ve ortakları, 10 yıl önce kaldırılan silahlar, bankalar ve nükleer ekipmanlar üzerindeki küresel yasağı yeniden uygulamaya koymakta haklılar. İran'dan güçlü, somut ve inandırıcı bir taahhüt gelmediği takdirde bunu en geç ağustos ayı sonuna kadar yapacağız” ifadelerini kullandı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ise dışişleri bakanları toplantısında ‘İran'ın ele alınacağını’ söyledi. Kallas, “Diplomatik yolu ve müzakereleri yeniden başlatmak bizim çıkarımıza” dedi.

xo9p0
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Brüksel'de düzenlenen AB dışişleri bakanları toplantısının oturum aralarında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. (EPA)

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce tarafından yapılan açıklamaya göre, AB dışişleri bakanları toplantısı öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Avrupa Troykası'ndaki mevkidaşlarıyla Ortadoğu'da istikrarın desteklenmesi ve İran'ın nükleer silah geliştirememesinin sağlanması konularında telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.

Avrupa ülkeleri, ekim ayında süresi dolacak olan 2231 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı kapsamında snapback mekanizmasını harekete geçirmekle tehdit ediyor. Bu mekanizma, karar kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde Tahran'a yönelik BM yaptırımlarının yeniden uygulanmasına olanak sağlıyor.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi pazartesi günü yaptığı açıklamada, mekanizmayı harekete geçirmenin ‘yasal dayanaktan yoksun düşmanca bir tedbir’ olduğu uyarısında bulunarak, Avrupalıları taahhütlerini ihlal etmekle suçladı. Bekayi, Avrupalı güçlerin bu adımı atması halinde orantılı bir karşılık verileceği tehdidinde bulundu.

İran medyası, Tahran'ın Moskova ve Pekin'i nükleer anlaşmadan çekildiklerini duyurmaya ikna etmeye çalıştığını ve bu sayede BM Güvenlik Konseyi'nde yaptırımların yeniden uygulanmasına yönelik herhangi bir girişimi engellemek için yasal bir dayanak elde edeceğini belirtti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ve Çinli mevkidaşı Wang Yi ile Avrupa Troykası’nın nükleer anlaşma kapsamında BM yaptırımlarına otomatik olarak geri dönüş anlamına gelen snapback mekanizmasını harekete geçirmesini engellemenin yolları üzerine istişarelerde bulundu.

Lavrov ve Wang Yi pazartesi günü Pekin'de bir araya gelerek Arakçi'nin Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) dışişleri bakanları toplantısına katılmasından önce İran'ın nükleer dosyasını ele aldılar.

Arakçi bugün Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Mevcut durumda elbette Çin Dışişleri Bakanı ve Rusya Dışişleri Bakanı ile ikili görüşmeler yapacağız” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı pazar günü, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in İran'ı Washington'un istediği uranyum zenginleştirmesine izin verilmeyecek bir nükleer anlaşmayı kabul etmeye çağırdığı yönündeki haberi ‘yalan’ olarak nitelendirdi.

cdfrgthyu
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin bugün Pekin'de düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) dışişleri bakanları toplantısı çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (İran Dışişleri Bakanlığı)

ABD merkezli haber sitesi Axios'un dosyaya yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre Putin, İran'a ABD ile uranyum zenginleştirmesini engelleyecek bir anlaşmayı kabul etmesi çağrısında bulundu. Rusya nükleer program konusunda yıllardır İran'ın başlıca diplomatik destekçisi konumunda.

Moskova, İran'ın uranyum zenginleştirme hakkını kamuoyu önünde desteklemiş olsa da Putin, İsrail ile İran arasında 12 gün süren savaşın ardından özel oturumlarda daha sert bir tutum benimsedi.

İki kaynak Rusların İsrail hükümetine Putin'in İran'ın uranyum zenginleştirmesi konusundaki tutumu hakkında bilgi verdiğini söyledi. Üst düzey bir İsrailli yetkili, “Putin'in İranlılara bunu söylediğini biliyoruz” dedi. Putin bu tutumunu geçen hafta ABD Başkanı Donald Trump ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı görüşmelerde de dile getirdi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk döneminde İran'a yönelik ABD yaptırımlarının yeniden uygulanmasından bu yana Tahran, 20 yıllık bir stratejik anlaşma yoluyla Moskova’yla ve İran'ın petrol ihracatının yüzde 90'ını satın alan Pekin’le bağlarını güçlendirdi.

Arakçi Telegram üzerinden yaptığı paylaşımda şöyle yazdı: “ŞİÖ yavaş yavaş küresel arenaya açılıyor, yani bölgesel arenayı yavaş yavaş aşıyor… Gündeminde ekonomik, siyasi ve güvenlik alanları da dahil olmak üzere bir dizi farklı konu var.”

Diğer yandan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, hükümetinin ‘tüm ciddiyetiyle bu barışçıl yolu izleyeceğini’ söyledi ve ek ayrıntı vermeden ‘diplomasi penceresinin halen açık olduğunu’ vurguladı.

Pezeşkiyan, “Geleceğe doğru yeni ufuklar açmak için geçmişi eleştirel gözlerle gözden geçirmeliyiz. Bizi daha iyi bir yarına götürecek olan şey, umudu yeniden inşa etmek, öğrenme ve değişme isteği ile anlayış, empati ve rasyonaliteye dayalı yeni bir yoldur... Diplomasi penceresinin açık olduğuna inanmaya devam ediyoruz ve bu barışçıl yaklaşımı kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Pezeşkiyan sözlerini şöyle sürdürdü: “Savaşın dayattığı büyük sınavda, psikolojik baskılara ve halkımızın karşılaştığı pek çok zorluğa rağmen, İran'ın çağdaş tarihinde halkın katılımının, uzlaşının ve toplumsal uyumun en dikkat çekici tezahürüne tanık olduk. Ülke içinde ve dışında, her eğilimden İranlılar saldırgan düşman karşısında tek vücut oldular.”

İran Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları, İran Genelkurmay Başkanı Abdurrahim Musevi'nin İsrail ile 12 gün süren savaş sırasında ülkesinin ‘varlığının ve toprak bütünlüğünün eşi benzeri görülmemiş şekilde tehdit edildiğini’ söylemesinin ardından geldi.

Pezeşkiyan hükümeti, muhafazakâr milletvekillerinin muhalefetine rağmen Batılı güçlerle müzakerelere yeniden başlamaya hazır olduğunun sinyallerini verdi.

yhu7ı8
ABD ile İran arasında 19 Nisan'da ikinci tur görüşmelerin yapıldığı Roma'daki Umman Büyükelçiliği'nin girişinde bekleyen gazeteciler ve polis memurları (AP)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran ve ABD arasında altıncı tur müzakereler için ‘belirli bir tarih olmadığını’ söyledi. Bekayi, “Diplomasinin ve müzakere yolunun etkinliğini doğrulamadığımız sürece böyle bir yola girmeyeceğiz” dedi.

Arakçi ve ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff nisan ayından bu yana Umman arabuluculuğunda beş tur görüşme gerçekleştirdi. Daha sonra İsrail 13 Haziran'da İran'a saldırı başlattı ve ABD'nin İran'ın üç nükleer tesisini bombaladığı 12 günlük bir savaşı tetikledi.

Tahran ve Washington arasında yeni bir müzakere turunun 15 Haziran'da yapılması gerekiyordu, ancak savaş nedeniyle iptal edildi.

İran Dini Lideri Ali Hamaney’in uluslararası ilişkiler danışmanı Ali Ekber Velayeti pazartesi günü yaptığı açıklamada, ülkesinin uranyum zenginleştirmeyi durdurma şartına bağlanması halinde ABD ile nükleer müzakerelere yer olmadığını söyledi ve böyle bir şartı Tahran'ın bağlı olduğu ‘kırmızı çizgilere’ aykırı olarak niteledi.

Şarku’l Avsat’ın İran medyasından aktardığına göre Velayeti, Pakistan İçişleri Bakanı Muhsin Nakvi ile gerçekleştirdiği görüşmede, “Müzakereler zenginleştirmenin durdurulması şartına bağlanırsa kesinlikle gerçekleşmeyecek” dedi.