İsrail, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin açıklamalarını yakından takip ediyor: Radikallerin ‘Filistin şartı’ endişesi

Itamar Ben Gvir, Knesset’teki bir oturumda Başbakan Binyamin Netanyahu ile konuşurken (EPA)
Itamar Ben Gvir, Knesset’teki bir oturumda Başbakan Binyamin Netanyahu ile konuşurken (EPA)
TT

İsrail, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin açıklamalarını yakından takip ediyor: Radikallerin ‘Filistin şartı’ endişesi

Itamar Ben Gvir, Knesset’teki bir oturumda Başbakan Binyamin Netanyahu ile konuşurken (EPA)
Itamar Ben Gvir, Knesset’teki bir oturumda Başbakan Binyamin Netanyahu ile konuşurken (EPA)

İsrail’de siyaset ve medya çevresi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın özellikle Tel Aviv’le barış şartlarına ilişkin açıklamalarını dikkatle takip ederken, hükümetteki radikal kesim, Filistin sorununun çözülmesi şartına sıcak bakmadıklarını gösteren açıklamalarda bulundu.

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Suudi Arabistan ile normalleşmeyi desteklediğini ancak Filistin meselesinde İsrail’in taviz vermesine karşı olduğunu söyledi. Smotrich ayrıca, normalleşme konusunda kabul ettiği şeyin, Filistin ekonomisini özellikle gelişen sanayi bölgeleri ve ticari merkezler alanında ilerlemeye doğru itmeye yönelik adımlar atılması olduğunu sözlerine ekledi.

Hükümet koalisyonunda çatlak

Suudi Arabistan’la normalleşme yönelimi ve bunun Filistin meselesine yeni bir yaklaşım gerektirmesi, hükümet koalisyonunda gedik açmaya başladı. Aralarında Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in de bulunduğu Dini Siyonizm bloğuna yakın kaynaklar, özellikle İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu’nun dün ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmenin akabinde Filistin halkıyla barış meselesi hakkında konuşmasının ardından, Suudi Arabistan’ın taleplerine yanıt vermenin koalisyonu dağıtabileceğini söyledi.

İbranice yayın yapan Ynet haber sitesinin üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Netanyahu normalleşme konusundaki gelişmeler henüz başlangıç ​​aşamasındayken Smotrich’e bilgi verdi. İkinci bir Oslo anlaşması olmayacağına, yerleşim inşaatlarının durdurulmayacağına ve Batı Şeria’dan Filistin Yönetimi’ne toprak verilmeyeceğine söz verdi. Bununla birlikte normalleşme görüşmelerinde başka bir eğilimin olduğunun anlaşılması halinde bunun engellenmesi için var gücüyle çalışacağını da sözlerine ekledi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, Netanyahu, Smotrich ve Ben Gvir’den hükümetten ayrılmak için acele etmemelerini istedi ve kendilerini hükümetten uzaklaştırma peşinde olmadığını vurguladı. Ancak Netanyahu, Benny Gantz’ın partisi gibi ılımlı bir partiden tavizler koparma konusunda kapı aralayacak.

Öte yandan, İsrail medyasının, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın nükleer konu başta olmak üzere diğer konulardaki açıklamalarının geniş özetlerini yayınlaması dikkat çekti. Walla web sitesi bu açıklamaları ‘nadir’ olarak nitelendirdi.



Rubio: Avrupa, İran'a yaptırımların yeniden uygulanıp uygulanmayacağına karar vermeli

Dışişleri Bakanı Marco Rubio (DPA)
Dışişleri Bakanı Marco Rubio (DPA)
TT

Rubio: Avrupa, İran'a yaptırımların yeniden uygulanıp uygulanmayacağına karar vermeli

Dışişleri Bakanı Marco Rubio (DPA)
Dışişleri Bakanı Marco Rubio (DPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio bugün Washington ve Tahran arasında Tahran'ın nükleer programı konusunda yapılacak ikinci tur görüşmeler öncesinde yaptığı açıklamada, Avrupa'nın, nükleer silah geliştirmenin eşiğinde olduğu anlaşıldığında İran'a yeniden yaptırım uygulamaya hazır olup olmadığına karar vermesi gerektiğini söyledi.

Avrupalı liderlerle görüştükten sonra Paris'te konuşan Rubio; “Avrupalılar bir karar vermek zorundalar, çünkü Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan İran'ın sadece uyumsuz değil, aynı zamanda tehlikeli bir şekilde silah sahibi olmaya her zamankinden daha yakın olduğuna dair bir rapor almak üzere olduklarını hepimizin beklemesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

ABD yönetiminin İran ile barışçıl bir çözüm arayışında olduğunu, ancak nükleer silah geliştirmesine asla müsamaha göstermeyeceğini kaydetti.

Rubio, olası bir anlaşmanın “İran'ın sadece şimdi değil, sadece 10 yıl için değil, gelecekte de nükleer silah edinmesini engelleyecek bir anlaşma olması gerektiğini” söyledi.

ABD'nin tek taraflı olarak çekildiği 2015 anlaşmasına atıfta bulunarak “İran açıkça mevcut anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmiyor” dedi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Rafael Grossi, ABD ve İran'ın yeni bir nükleer anlaşmaya varmak için çok az zamanları olduğunu vurgularken, İran Dışişleri Bakanlığı ajansın devam eden görüşmelere katılması önerisini “çok erken olduğu için” reddetti.

Şarku’l Avsat’ın UAEA'dan aktardığına göre İran, uranyumu yüzde 60 gibi yüksek bir seviyede zenginleştiren nükleer silah sahibi olmayan tek devlet; nükleer silah için gereken yüzde 90'a yakın ve büyük miktarlarda bölünebilir madde stoklamaya devam etmekte.