BM yaşlanırken dünyada ‘Birleşen Milletler Toplulukları’ çağı…

BM’nin tedavisi olmayan bir hastalığa tutulduğu görüşü hakim. (AFP)
BM’nin tedavisi olmayan bir hastalığa tutulduğu görüşü hakim. (AFP)
TT

BM yaşlanırken dünyada ‘Birleşen Milletler Toplulukları’ çağı…

BM’nin tedavisi olmayan bir hastalığa tutulduğu görüşü hakim. (AFP)
BM’nin tedavisi olmayan bir hastalığa tutulduğu görüşü hakim. (AFP)

Refik Huri

Birleşmiş Milletler’in (BM) sözleşmesine göre uluslararası güvenliği ve barışı koruma konusunda sahip olduğu rolden geriye ne kaldı? New York’taki cam kibrit kutusundaki 78’inci sonbahar oturumunda bu uluslararası örgütün sonbaharına da şahit olunmadı mı? Kralların, devlet başkanlarının, bakanların ve büyükelçilerin oluşturduğu kalabalığa hitaben en yüksek uluslararası kürsüden yapılan konuşmanın ve yetkililer arasındaki ilişkilerin, hesapların ve kibarlıkların taşıdığı perde arkası görüşmelerin ötesine geçen bir şey var mı?

Doğrusu, bu uluslararası örgüt yaşlandı ve durumu pek parlak değil. Dünya koşullarının bir aynasından ibaret hale gelen bu kuruluş, tedavisi olmayan hastalıklarla boğuşuyor. Bu hastalıkların önde gelen altı tezahürü şu:

- Sadece küçüklerin çatışmalarında işe yarıyor.

- Büyükler çatıştığında ya da anlaşmazlığa düştüğünde felce uğruyor.

- ‘Laik bir papa’ olarak nitelenen BM Genel Sekreteri, felaketler karşısında endişesini dile getirmek ve ağlamak için en büyük gözyaşı stoğuna sahip olmaya mahkûm. Böylece el-Mütenebbi’nin, “Sanki rüzgâr altımdaymış gibi endişeleniyorum” sözü onun için geçerli hale geliyor.

- Örgütteki bürokrasi, merhum BM Genel Sekreteri Boutros Boutros-Gali’nin de dediği gibi; Mısır’daki bürokrasinden çok daha ileride.

- Bugünkü dünya, İkinci Dünya Savaşı’nın galipleri Roosevelt, Stalin ve Churchill arasındaki bir anlaşmaya dayalı olarak bu uluslararası örgütün kurulduğu dünya değil artık. Örgütün gömleği, değişen dünyaya dar geliyor.  

- Büyüklerin çıkarları ve hesapları, bu örgüte bir donukluk ve damar sertliği dayatıyor. Daimi üyelere yeni ülkelerin eklenmesi için Güvenlik Konseyi’nin yapısında iyileştirme yapılacağına dair vaatler, havada kaldı. Başkan Biden’ın Brezilya’yı, Hindistan’ı, Güney Afrika’yı, Almanya’yı ve Japonya’yı daimi üyelere dahil etme yönündeki önerisinin akıbeti ise meçhul. Herhangi bir ülkenin ruh halinden veya hesaplarından korunmak amacıyla, bir karar tasarısının iptal edilmesi için veto hakkının iki veya daha fazla üye tarafından kullanımının şart koşulmasına dair öneri karanlıkta kaldı.

Genel Sekreter Antonio Guterres’in G20 zirvesindeki şu ifadeleri şaşırtıcı değildi:

Biz gerçekten küresel bir aileysek o zaman vazifesini yerine getirmekten aciz bir aileye benziyoruz. Ayrışmalar artıyor, gerginlikler alevleniyor ve güven aşınıyor. Tüm bunlar önce dağılma, yolun sonunda da çatışma tehdidi barındırıyor.

Moskova ile Kiev ve beraberinde NATO arasındaki Ukrayna savaşı gibi küresel bir vekalet savaşı sırasında bu uluslararası örgütün etkisiz kalması alışılmadık bir şey değil. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna savaşının çok kutuplu bir dünya düzenine götüreceğini düşünüyor. Ama sorun bu düzenin doğup doğmayacağı değil, BM sisteminde bir değişikliğe yol açıp açmayacağıdır.

BM’ye bağlı kuruluşlarla Dünya Sağlık Örgütü ve Gıda ve Tarım Örgütü’nün kalkınmada oynadığı rolün ve UNESCO’nun kültürel rolü ile uluslararası acil durum güçlerinin güvenlik rolünün önemini inkâr eden yok. Ancak pratikte dünya G7, G20, BRICS, ASEAN, Doğu Asya Grubu, IGAD, Şangay, G77+Çin ve belki de yoldaki G2 (ABD ve Çin) gibi ‘Birleşen Milletler Toplulukları’ aracılığıyla idare ediliyor. Bunun yanı sıra Avrupa Birliği, Avrasya Birliği, İslam İşbirliği Teşkilâtı, Arap Birliği, Afrika Birliği ve Körfez İşbirliği Konseyi gibi bölgesel kuruluşlar da rollerini oynuyor. Ayrıca ABD, Avustralya ve Birleşik Krallık arasındaki AUCUS; ABD, Hindistan, Japonya ve Avustralya arasındaki QUAD; ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda arasındaki UKUSA (Beş Göz) ve NATO gibi askerî ve güvenlik ittifakları ile iş birliği anlaşmaları da söz konusu. Yeni olan, şey; ABD, Güney Kore ve Japonya arasında bir eksen oluşumu ve Çin, Rusya ve Kuzey Kore arasında karşıt bir eksenin başlangıcıdır.

Tek ama farklı bir dünya, ‘örgütlerin anası’ olması gereken uluslararası bir örgüt ve yönetilmesi siyaset, ekonomi ve diplomasinin ötesine geçerek askerî güç kullanımına uzanan jeopolitik çatışmalar…

Asya’da ABD ile Çin’in Tayvan için verdiği mücadeleyi saymazsak dünya için, Avrupa’da Ukrayna’daki gibi bir savaştan daha tehlikeli bir şey yoktur. 

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrildi.



İtalya lideri Meloni’nin riskli ABD ziyareti: Avrupa, Trump’la anlaşabilecek mi?

Meloni, Trump'ın yemin törenine davet edilen tek Avrupalı siyasetçiydi (Reuters)
Meloni, Trump'ın yemin törenine davet edilen tek Avrupalı siyasetçiydi (Reuters)
TT

İtalya lideri Meloni’nin riskli ABD ziyareti: Avrupa, Trump’la anlaşabilecek mi?

Meloni, Trump'ın yemin törenine davet edilen tek Avrupalı siyasetçiydi (Reuters)
Meloni, Trump'ın yemin törenine davet edilen tek Avrupalı siyasetçiydi (Reuters)

Avrupalı liderler, gümrük vergilerinin kaldırılmasına dair umutlarını, bugün ABD Başkanı Donald Trump’ı ziyarete giden İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’ye bağladı.

Washington Post (WP), Avrupa Birliği (AB) ülkeleri liderleri arasında Trump’a en yakın isimlerden biri olan Meloni’nin ABD ziyaretinin büyük önem taşıdığını yazıyor.

İtalya Başbakanlığı’nın açıkladığı haftalık programa göre, Meloni bugün Trump’la yapacağı görüşmenin ardından Roma'ya dönecek ve yarın İtalya'ya gidecek olan ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'i ağırlayacak.

Trump'ın getirdiği yeni gümrük tarifeleri, Meloni'nin ziyaretinin en öncelikli konu başlığı. Tarifeler dışında, savunma harcamalarına ayrılan payın arttırılması, Rusya-Ukrayna Savaşı, Ortadoğu’daki durum, ABD-AB ilişkileri, enerji yatırımları ve Çin'le ilişkiler de konuşulacak.

Trump, 2 Nisan'da açıkladığı gümrük vergileriyle piyasaları altüst etmişti. ABD ve Çin arasındaki misilleme tarifeler sonucunda Washington, Pekin'e uyguladığı vergi oranını yüzde 145'e kadar çıkarmıştı. Çin de tarife oranını son olarak yüzde 125'e yükseltmişti. Trump, diğer ticaret ortakları için ek tarifelerin 90 günlüğüne askıya alındığını açıklamıştı.

WP, AB’nin bu 90 günlük periyodu iyi değerlendirerek ABD’yle tarifeleri geri çekmesi için anlaşmayı umduğunu, Meloni’nin Avrupa ve ABD arasında köprü işlevi görmesinin beklendiğini yazıyor.

Meloni liderliğindeki radikal sağcı İtalya’nın Kardeşleri’nden Avrupa Parlamentosu üyesi Nicola Procaccini şunları söylüyor:

Donald Trump ve Giorgia Meloni arasında çok iyi bir ilişki var ve Meloni, Avrupa'nın hedeflerine ulaşmasını sağlamak istiyor.

Trump, AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) satın almasını talep ediyor. Procaccini, Trump'ın gümrük vergilerini eleştiren ama Avrupa’yı misilleme yapmama konusunda uyaran Meloni'nin bu yönde bir teklif yapabileceğini söylüyor.

İtalyan basınında yer alan haberlere göre Meloni'nin bazı vaatler sunması bekleniyor. Bunlar arasında savunma harcamalarının artırılması, İtalyan şirketlerinin ABD'de büyük ölçekli yatırımlar yapması ve İtalyan savunma şirketi Leonardo'nun ABD'ye gelişmiş bir sınır koruma sistemi satması yer alıyor.

Diğer yandan WP’nin analizinde, Meloni’nin hem Avrupa'daki hem de kendi ülkesindeki siyasi sermayesini olumsuz sonuçları olabilecek bir görüşme için riske attığına dikkat çekiliyor. Eli boş dönerse, “Trump’ın gözdesi olduğu” düşüncesi zayıflayabilir. AB’nin tamamı yerine sadece İtalya’ya fayda sağlayacak anlaşmalarla ABD’den ayrılırsa da Washington'un ticaret savaşına karşı birlik olmaya çalışan bloku bölme riskiyle karşı karşıya kalabilir.

New York Times (NYT) da Trump’ın Avrupa karşıtı politikalarının AB’de endişe yarattığını yazıyor. Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla NYT’ye konuşan Avrupalı yetkililer, AB liderlerinin Dışişleri Bakanı Marco Rubio veya Vance’le değil doğrudan Trump’la görüşmek istediğini belirtiyor.

Analizde, Brüksel’le Washington arasında dengeli bir siyaset izlemeye çalışan Meloni’nin, AB’nin beklediği “arabuluculuk” rolünü oynamasının pek muhtemel olmadığı değerlendirmesi yapılıyor.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times