İran’da Mahsa Amini’yi anma etkinliklerinde 600’den fazla kadın gözaltına alındı

İranlı bir kadın, Tahran’daki Karçak Hapishanesi’nin kadınlar bölümü girişinden geçiyor  (Mizan)
İranlı bir kadın, Tahran’daki Karçak Hapishanesi’nin kadınlar bölümü girişinden geçiyor (Mizan)
TT

İran’da Mahsa Amini’yi anma etkinliklerinde 600’den fazla kadın gözaltına alındı

İranlı bir kadın, Tahran’daki Karçak Hapishanesi’nin kadınlar bölümü girişinden geçiyor  (Mizan)
İranlı bir kadın, Tahran’daki Karçak Hapishanesi’nin kadınlar bölümü girişinden geçiyor (Mizan)

İran’daki protestolarda gözaltına alınanların koşullarını izlemekle görevli bir komite, geçen hafta Mahsa Amini’nin ölümünün birinci yıldönümünde Tahran ve diğer şehirlerde en az 600 kadının gözaltına alındığını bildirdi.

Komite tarafından yapılan açıklamada, gözaltına alınanların çoğunun kefaletle serbest bırakıldığı, çok sayıda kişinin de aynı umutla savcılığa sevk edildiği bilgisi verildi.

Şarku’l Avsat’ın İran medyasından aktardığı habere göre, soruşturma sürecinin tamamlanmasını ve akıbetlerinin belirlenmesini bekleyen 130 kadın Karçak Hapishanesi’ne nakledildi.

Komite, güvenlik güçlerinin protestocuların sokağa çıkmasını engellemek için uyguladığı sıkı güvenlik önlemleri sırasında gözaltına alınan 118 kadının kimliğinin tespit edildiğini kaydetti.

İranlı genç Kürt kadın Mahsa Amini, başörtüsünü kurallara uygun takmadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alınmıştı. 22 yaşındaki kadın, üç gün sonra hayatını kaybetti.

Ölümüne duyulan öfke, özellikle kadınların önderlik ettiği, haftalarca süren ve kadınların rejime açıkça meydan okuyarak başörtülerini çıkarması gibi tabuların yıkıldığı öfkeli protestolara yol açtı.

Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü’ne (IHR) göre, 68’i çocuk ve 49’u kadın olmak üzere 551 protestocu, güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. 22 binden fazla kişi ise gözaltına alındı. IHR bu durumun, birkaç ay sonra protestoların ivmesini azalttığını kaydetti.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, protestoları Batılı ülkelere bağladı.

Mahsa Amini’nin ölüm yıldönümünde yüzlerce kadının gözaltına alındığını belirten açıklamayla ilgili İran hükümeti veya yargısından herhangi bir açıklama gelmedi.

BBC Farsça’nın haberine göre, zorunlu başörtüsünü protesto eden mühendis Zeynep Kazemi gözaltına alındı.

Kazemi, İran Mühendisler Birliği’nin Genel Kurulunu seçmek için düzenlediği konferansta başörtüsünü çıkardığı için bu ayın başında 74 kırbaç cezasına çarptırılmıştı.

Kazemi, Mahsa Amini’nin ölüm yıldönümü dolayısıyla yeni bir video çekerek, haksızlığa karşı adalet talebini dile getirmekten hiçbir zaman pişmanlık duymadığını ve sessiz kalmayacağını söyledi.

Polis ve güvenlik güçleri, protestolarda hayatını kaybedenlerin ailelerinin gösteri düzenlemesini engellemek için sıkı önlemler aldı.

Tahran’ın batısındaki Kazvin şehrinde güvenlik güçleri, hayatını kaybedenleri anmaya çalışan insanları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı.

Geçtiğimiz yıl güvenlik güçleri tarafından öldürülen Cevad Haydari’nin kız kardeşi Fatima Haydari, herhangi bir anma töreni yapılmasını önlemek için emniyetin evlerini güvenlik kordonuna aldığını ve göz yaşartıcı gaz kullandığını söyledi.

İran Parlamentosu salı günü yaptığı oylamada, başörtüsü yasağına uymayan kadınlara daha sert cezalar öngören yasa tasarısını onayladı.

İran medyasına göre, başörtüsü yasağını ihlal edenlere karşı para cezası, bankacılık hizmetlerinin engellenmesi ve adli işlem öngören yasanın deneme amaçlı 3 yıl süreyle uygulanmasına karar verildi.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters