Çin, BM’ye Tayvan’a yönelik ‘güçlü iradesini’ hafife almaması çağrısında bulundu

Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Han Zheng, BM Genel Kurulu önünde konuşuyor (AFP)
Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Han Zheng, BM Genel Kurulu önünde konuşuyor (AFP)
TT

Çin, BM’ye Tayvan’a yönelik ‘güçlü iradesini’ hafife almaması çağrısında bulundu

Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Han Zheng, BM Genel Kurulu önünde konuşuyor (AFP)
Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Han Zheng, BM Genel Kurulu önünde konuşuyor (AFP)

Çin, Birleşmiş Milletler’e (BM) Tayvan’a yönelik ‘güçlü iradesini’ hafife almaması çağrısında bulunarak, Pekin’in Tayvan ile ‘yeniden birleşme’ için barışçıl yolları tercih ettiğini vurguladı.

Çin Devlet Başkanı Yardımcısı Han Zheng, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Tayvan’ın Çin’in ‘vazgeçilmez bir parçası’ olduğu yönündeki tutumunu tekrarladı.

Han Zheng, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:

“Çin’in tamamen yeniden birleşmesinin farkına varılması, Çin ulusunun ortak arzusudur. En büyük samimiyetle ve azami çabayla barışçıl yeniden birleşme için çalışmaya devam edeceğiz.”

Neredeyse tüm ülkeler Taipei yerine Pekin’i tanıyor, ancak ABD adanın en güçlü müttefiki ve ona önemli askeri destek sağlıyor.

Bazı ABD’li yetkililer, özellikle Tayvan’ın bağımsızlığını resmen ilan etmek için hamle yapması halinde, Çin’in adayı güç kullanarak ele geçirme hazırlıklarını hızlandıracağı yönündeki endişelerini dile getirdi.

Uzmanlar, Pekin’in, Rusya’nın işgalden bir buçuk yıl sonra hala hedeflerine ulaşamadığı Ukrayna’dan ders almış olabileceğine inanıyor.

Ukrayna’daki savaş konusunda Çin, Kremlin’e verdiği desteği açıklamış olmasına rağmen, kendisini tarafsız olarak konumlandırmaya çalışıyor.

Han Zheng, Çin’in Ukrayna’ya yönelik düşmanlıkların durdurulmasını ve barış görüşmelerinin yeniden başlatılmasını istediğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

“Çin, Ukrayna krizinin barışçıl çözümüne yardımcı olan tüm çabaları destekliyor. Barışın bir an önce sağlanması için yapıcı bir rol oynamaya devam etmeye hazırız.”

Çin Devlet Başkanı Yardımcısı, BM Genel Kurulu’nun oturum aralarında, iki ülke arasındaki sorunlu ilişkiyi sakinleştirmek amacıyla ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile görüştü.



PKK Türkiye’ye karşı yürüttüğü 40 yıllık çatışma dönemini sonlandırdı

PKK'nın feshedildiğini duyurulmasının ardından Diyarbakır'da halk halay çekti (X platformu)
PKK'nın feshedildiğini duyurulmasının ardından Diyarbakır'da halk halay çekti (X platformu)
TT

PKK Türkiye’ye karşı yürüttüğü 40 yıllık çatışma dönemini sonlandırdı

PKK'nın feshedildiğini duyurulmasının ardından Diyarbakır'da halk halay çekti (X platformu)
PKK'nın feshedildiğini duyurulmasının ardından Diyarbakır'da halk halay çekti (X platformu)

Türkiye'de ‘tarihi’ olarak nitelendirilen bir gün... PKK dün, lideri Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta cezaevinden yaptığı çağrıya yanıt verdi ve 40 yıllık silahlı çatışmayı sona erdirerek feshedildiğini ve silah bıraktığını açıkladı.

PKK, Öcalan'ın ‘Terörsüz Türkiye’ girişimi çerçevesinde yaptığı ‘barış ve demokratik toplum’ çağrısını yerine getirmek üzere 5-7 Mayıs tarihleri arasında 12’nci kongresini gerçekleştirmişti.

PKK'nın bu hamlesi, Kürt davasında bir kırılma yaratarak devletle 40 yılı aşkın süredir devam eden çatışmayı sona erdirebilir gibi görünüyordu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK'nın feshedildiğini açıklamasını yorumlarken “Alınan bu kararı ülkemizin güvenliğini, bölgemizin huzurunu ve milletin ebedi kardeşliğini güçlendirmesi bakımından önemli görüyoruz” dedi. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Ankara'da hükümet toplantısına başkanlık ettikten sonra yaptığı açıklamada Türkiye'nin kararın uygulanmasını ‘ihtiyatla’ izleyeceğinin altını çizdi.

Öte yandan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani, PKK'nın dağıldığını görmekten mutluluk duyduğunu ifade etti.

Türkiye'nin güneydoğusunda Kürt nüfusun yoğun olduğu en büyük şehir olan Diyarbakır'da vatandaşlar, çatışmaların sona ermesi umuduyla sevinçlerini ifade etmek için sokaklara döküldü.

Buna karşın milliyetçi çizgideki İYİ Parti, PKK ile Ankara arasında devam eden süreci ‘vatana ihanet’ olarak nitelendirdi.